"her şeyin" - Translation from Turkish to Arabic

    • كلّ شيء
        
    • لكل شيء
        
    • أن كل شيء
        
    • كل شيئ
        
    • كل شىء
        
    • بكل شيء
        
    • كلّ شيءٍ
        
    • لكل شئ
        
    • كُل شيء
        
    • كلّ ما
        
    • وكل شيء
        
    • كُلّ شيء
        
    • كُلّ شيءِ
        
    • لكلّ شيء
        
    • أي شئ
        
    Ben sadece uyandığın zaman her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. Open Subtitles أنا فقط أردت كلّ شيء إلى إبد مثالي عندما إستيقظت.
    Hayat zamanlama üzerine kuruludur. her şeyin bir vakti var. Open Subtitles الحياة عبارة عن وقت هناك دائماً وقتٌ مناسب لكل شيء.
    her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu biliyorum ve gövdemi baştan aşağıya geçen bu yaranın bir depremin kalıntıları olduğunu. TED وأنا أعرف أن كل شيء متصل، والندب التي إمتد على طول الجذع من بلدي هي من علامات وقوع الزلزال.
    Dünyadaki her şeyin yanlış ve kirli olmasıda üzerimizden su gibi akabilir. Open Subtitles أنا أدع كل شيئ خاطئ وقذر في هذا العالم يعبث بي كالماء
    Belki de bu adamın peşinden koştuğun kadar anlamaya çalışsaydın, çaldığı her şeyin kara borsada rüşvet olarak kullanıldığını anlayabilirdin. Open Subtitles ربما لو اهتممت بالكشف عن حقيقته كاهتمامك بالامساك به كنت ستدرك ان كل شىء سرقه تم شراءه من السوق السوداء
    Ben, bugünden itibaren her şeyin, kontrolüm altında olduğunu söylemek için geldim. Open Subtitles حسنا انا هنا لأبلغك انه ابتداء من اليوم انا متحكم بكل شيء
    Bu yer, bu toprak -evin- sevgili saydığın her şeyin son özgürlük noktası. Open Subtitles هذا المكان،هذة الارض.بيتك أنها أخر محطة لنيل الحرّية لنقبض على كلّ شيء غالى
    Bir tek her şeyin nasıl yararımıza olabileceği sorusu ortak noktamız olabilir. Open Subtitles عدا أنّ السؤال الوحيد الذي يطرحه هو كيف يستفيد من كلّ شيء
    her şeyin önceden belirlendiğini söylüyor ama ben bunun kader olduğunu düşünmek istiyorum. Open Subtitles ..هو يقول أن كلّ شيء محدّد مسبقاً, لكن أفضّل أن أظن بأنه المصير
    Ama her şeyin bir uygulamaya dönüştüğü bir dünya hayal edin. TED ولكن تخيّلوا العالم بحيث يكون لكل شيء تطبيق.
    Tek gecelik başarı hikayeniz, o ana kadar hayatınızda yaptığınız her şeyin bir sonucudur. TED النجاح بين عشية وضحاها هو دائما نتيجة لكل شيء قمت به في حياتك حتى تلك اللحظة.
    Tasarladığımız her şeyin detaylı özellikleri alana hayat vermek ve alanı sakinlerine sunmakla ilgiliydi. TED والطابع التفصيلي لكل شيء قمنا بتصميمه كان يدور حول إحياء المكان ومَنح مساحة للسكان.
    Buraya her şeyin yolunda olduğunu söylemek için beni çağırdın. Open Subtitles لقد جلبتيني كي تخبريني أن كل شيء على ما يرام
    Ve benim babana, elimi tutup her şeyin yolunda olduğunu söylemesine ihtiyacım var... Open Subtitles وأنا أحتاج أباك حينها كي يمسك يدي ويقول لي أن كل شيء بخير
    Bir dakikalığına oradadır, sizin yanınızdadır ve her şeyin yoluna gireceğini bilirsiniz. Open Subtitles من دقيقة كان يسلط ضوئه عليك و تشعر ان كل شيئ بخير
    O düşünce yavaşça aklımda gelişti ve her şeyin önüne geçti. Open Subtitles تماما تلك الفكرة ترسخت ببطء في عقلي واكتسحت كل شيئ اخر
    Tamam, bazı insanlar her şeyin bir komplo olduğunu düşünmek ister. Open Subtitles بعض الناس يريد ان يعتقد ان هناك مؤامره خلف كل شىء
    Bir anda, çevremizdeki her şeyin farkında olmamızı sağlar. TED لأنه يجعلك تشعر فجأة بكل شيء في البيئة.
    Oraya git ve her şeyin doğru bağlandığından emin ol. Open Subtitles و هذه انزل و تحقّق أنّ كلّ شيءٍ مثبّتٌ بإحكام
    Clark müdürün asi çocuk listesinde. her şeyin bir ilki vardır. Open Subtitles كلارك على قائمة المدير للطلبة الأشرار هناك مرة أولى لكل شئ
    her şeyin farklı olduğu bu dünyayı yaratmalarına yardım ettim. Open Subtitles سَاعدتهُم على خلق هذا العالم الجديد. حيثُ تغير كُل شيء.
    6 yıldır yaptığı her şeyin karakteriyle tamamen çelişkili olduğu varsayımını yapmak gerek. Open Subtitles سيتطلب هذا التسليم جدلاً بأنّ كلّ ما فعلته هي خلال الأعوام الست الأخيرة
    Ve yaşamın, evrenin ve her şeyin nihai sorusunun yanıtı, kesinlikle 42'dir. TED والإجابة على السؤال المطلق حول الحياة والكون وكل شيء هو بالتأكيد 42.
    Burada her şeyin yolunda olduğuna inanmadığım için döndüm. Open Subtitles أنا رجعت لأني لا أعتقد كُلّ شيء بخيرُ هنا
    Her neyse yakın gelecekte her şeyin kontrolü bize, yani Seishinkai'ye geçecek. Open Subtitles على أية حال، في المستقبل القريبِ نحن، سيشيناكاي، سَتُسيطرْ على كُلّ شيءِ.
    Gördüğün, bildiğin ve hissettiğin her şeyin depolandığı yerdir. Open Subtitles وحدة تخزين لكلّ شيء عرفه المرء أو رآه أو شعر به أبداً
    Öyle yakışıklıydı ki! O elbiseyle, her şeyin üstesinden gelebilir. Open Subtitles لقد بدا وسيماً للغاية و يمكنه أن يكون أي شئ بهذه البذلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more