"kütüphaneye" - Translation from Turkish to Arabic

    • للمكتبة
        
    • مكتبة
        
    • المكتبه
        
    • في المكتبة
        
    • إلى المكتبة
        
    • للمكتبه
        
    • المكتبةِ
        
    • بالمكتبة
        
    • المكتبات
        
    • لمكتبة
        
    • للمَكتبة
        
    • المكتبة و
        
    • الى المكتبة
        
    • فى المكتبة
        
    • عرضوهم
        
    Eğer onları birbirine düşürürsek, kütüphaneye gitmek için bize zaman kazandıracaktır. Open Subtitles متيح لنا وقت كافي لنفعلها ونعود للمكتبة ؟ لكن كيف ؟
    kütüphaneye gidip, fahişeler ne yapıyor diye biyoloji kitabına bakayım dedim. Open Subtitles لقد ذهبت للمكتبة وقرأت كتاب أحياء لكي أعلم ماذا تفعل العاهرة
    Bu sadece bir kütüphaneye girip bir kütüphane kitabını çıkarmak içindi. TED وكان هذا الأمر هو أن تذهب فقط للمكتبة وتأخذ كتاباً.
    Ayrıca bu binanın performansını enrerji tüketim miktarlarını göze alarak normal bir kütüphaneye karşı ölçebilirsiniz. TED ويمكنك قياس الأداء، من ناحية استهلاك الطاقة، لذلك المبنى مقابل مكتبة نموذجية.
    - Boşandığından beri kendini kütüphaneye kapadın ve gözlüklerinin arkasına saklandın. Open Subtitles منذ طلاقك و أنت تغلقين على نفسك فى تلك المكتبه و تختبئين خلف تلك النظارات أنظرى إلى نفسك
    Kazıklı Voyvoda hakkındaki her şeyi araştır. Ben kütüphaneye bakacağım. Open Subtitles عن أسطورة فلاد الوالاشي في الأنترنت وأنا سأبحث في المكتبة
    kütüphaneye bir bakayım. Karşı caddedeki kitabevine de gidebilirim, değil mi? Open Subtitles سأسرع بالذهاب للمكتبة العامة، أو المكتبة المقابلة، أليس كذلك؟
    Sen kütüphaneye girene kadar hayatıma kimse girmedi, inan. Open Subtitles انت تصدق اننى لم اهتم ابدا برجل اخر حتى دخلت انت للمكتبة
    Artık kütüphaneye dönmem gerekiyor, Bayan Marple. Open Subtitles اعتقد اننى يجب ان اعود للمكتبة يا انسة ماربل
    Mümkünse, daha sonra kütüphaneye gel. Open Subtitles لو تستطيع، يمكنك أن تأتى للمكتبة فى وقت لاحق
    Üzgünüm ama yarın kütüphaneye iade etmem gerekiyor. Open Subtitles آسف،لا أستطيع إعارته لك غداً موعد إعادته للمكتبة
    kütüphaneye gidemiyorum artık. Herkes kokuyor. Open Subtitles لا يمكنني الذهاب للمكتبة بعد الآن ، الجميع سيؤون
    Ona olanları anlat. Gelirken kütüphaneye uğrayıp... Open Subtitles أخبره بما يحدث وقل له أن يذهب للمكتبة ويبحث في الكتب الإنجليزية\البرتغالية
    Bilmenizi istedim kütüphaneye gittim ve ihtiyacım olan sayfaların fotokopisini çektim. Open Subtitles فقط لكي تعلم, لقد ذهبت للمكتبة... و نسخت الصفحات التي أحتاجها.
    Micheal'ın bahsettiği gibi, 15 yıldır kütüphaneciyim. Annem 10 yıldan fazladır kütüphaneye ayak basmadı. Nedeniyse küçükken kaybettiği bir kitap. TED كما ذكر مايكل، لقد كنت أمينة مكتبة لـ 15 عامًا ولم تكن أمي في مكتبة منذ عقود، لأنها فقدت كتابًا، عندما كانت صغيرة.
    Kim düşünürdü ki, onun bir sümsükle eski bir kütüphaneye gitmek yerine hoş bir restoranta gideceğini? Open Subtitles من كان يظن أنّها تفضّلُ الذهاب إلى مطعم جميل، بدل مكتبة قديمة و رائحتها كريهة ؟
    kütüphaneye dönüp kendimi işime verdim ve sanırım biraz insan kaçkını oldum. Open Subtitles لا شئ .. عدت لأعمل فى المكتبه و أظن أننى أصبحت كنوعيه من النساك
    kütüphaneye geri dön. Bu parça da sende kalsın. Open Subtitles عدوا إلى المكتبه أبقى المجموعة بعدينا عنها
    -Güzel. Harry'e yardım et. Nicholas Flamel'le ilgili bilgi bulmak için kütüphaneye gidecek. Open Subtitles حسناً، يمكنك مساعدة هاري إذن فسيبحث في المكتبة عن معلومات عن نيكولاس فلاميل
    Torunlarınıza bu kütüphaneye gelip, hayatta kaldığınızı anlatın. Size inanmayacaklardır. Open Subtitles أخبروا أحفادكم بأنكم أتيتم إلى المكتبة و عشتم لن يصدقوكم
    Kahve vereceğiz ve Lord hazretleri kütüphaneye geçiyor. Open Subtitles قدمنا لهن القهوه. واخذ سعادته شرابه للمكتبه.
    Shorana bu sabah derginizin eski sayılarına bakmam için beni kütüphaneye götürdü. Open Subtitles حَسناً، شارونا أَخذتْني إلى المكتبةِ إلى إنظرْ إلى بَعْض أعداد سابقةِ مجلتِكِ.
    kütüphaneye gittiğimde biraz araştırma yaptım. Şey üzerine-- - UFO' lar mı? Open Subtitles عندما كنت بالمكتبة قمت ببعض البحث عن، اتعلم
    Öğle arası sakız çiğnemek için, kütüphaneye gitmek için değil. Open Subtitles الاستراحات مخصصة لمضغ العلكة، وليس لزيارة المكتبات.
    Hayır, çocukların kütüphaneye ihtiyaçları yok. Open Subtitles مرحباً، أنا جيل؟ لا، الأولاد ليسوا بحاجة لمكتبة
    Bu kağıtları imzala ve kütüphaneye daimi olarak transfer ol. Open Subtitles إن وقعتي أولئِلك الأوراق ستَكوني قَد نُقِلتِ للمَكتبة إلى الأبد.
    Doğduğum yıl satın alınmıştı, ve inanılmazdı, çünkü bilgi almak için kütüphaneye gitmeyi beklemek zorunda değildim; TED وقد تم شراءها في يوم ولادتي وكانت رائعة جداً لانه حينها لم يكن يتوجب علي الذهاب الى المكتبة للحصول على المعلومات
    kütüphaneye geçinceye kadar kötü şans hakkındaki şu eski hurafe aklıma gelmemişti: Open Subtitles لقد قالت انها كانت فى المكتبة, انى اتذكر هذا بسبب خرافة الحظ السئ,
    Ve insanlar okusun diye, hepsini bu kütüphaneye koymuşlar. Open Subtitles و عرضوهم ليقرأها البشر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more