"konuşuyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتحدث
        
    • يتكلم
        
    • تتكلم
        
    • يتحدثون
        
    • يتحدّث
        
    • تحدث
        
    • معكم
        
    • تتحدّث
        
    • الكلام
        
    • يتكلّم
        
    • تتحدثين
        
    • كلام
        
    • يتحدث مع
        
    • تكلم
        
    • يتحدث إلى
        
    Neden? Çünkü bu teknolojiler Silikon Vadisi'nin dilini konuşuyor ve doğal biyolojik duyu organlarıyla aynı ağız olmuyor bu dil. TED لماذا؟ لأن هذه التقنيات ذات طابع متفرد إنها تتحدث بلغة وادي السيليكون وهي ليست نفس لهجة أعضاء الحس الحيوية لدينا
    Yabancılarla konuşuyor, sokak köpeklerini besliyor ve evine girmek de inanılmaz derecede kolay. Open Subtitles إنها تتحدث للأغراب تدلل كلاب غير مألوفة ومن السهل بطريقة سخيفة لإقتحام شقتها
    İngilizceyi o kadar kötü konuşuyor ki kökenlerini ele vermeksizin... tek kelime edemiyor. Open Subtitles إنه يتكلم الإنكليزية بشكل سيء لدرجة أنه لايكمل كلمة دون أن يخون أصله
    Şimdi o durmadan kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. Open Subtitles و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو
    Kendi kafanda İngilizce konuşuyor olabilirsin ama ağzından çıktığı zaman vızıltıymış gibi duyuluyor. Open Subtitles أعني ، أنك في رأسك تتكلم الإنجليزية لكن حينما تنطقها فكلها طنين وطقطقات
    Ben burada elektriği, kirayı, ısınmayı ve onların maaşlarını öderken 6 kişi burada bütün gün durmuş birbirine fıkra anlatıp filmler hakkında konuşuyor. Open Subtitles ستة أشخاص يقفون هنا لأيام لكى يمزحون و يتحدثون عن الأفلام بينما أدفع أنا الغاز و الإيجار و النور و الضرائب و رواتبهم
    Günümüzde, Norveç sağlık bakanı hasta sağlık hizmetleri hakkında konuşuyor. TED واليوم، يتحدّث وزير الصحة النرويجي عن خدمات الرعاية الصحية للمرضَى.
    Ya da bütün şehir arkandan konuşuyor mu diye merak etmek. Open Subtitles أو تتساءل إن كانت المدينة بأكملها تتحدث عنك من دون علمك
    Kızlarınızdan biri, belki de 15 yıl önce Portekizce konuşuyor muydu? Open Subtitles هل كانت لديك أي من فتياتك من 15 عاما تتحدث البرتغالية؟
    Ben uyumaya çalışırken, bu yüksek sesli hatun neden konuşuyor acaba? Open Subtitles لماذا تلك السيدة بمكبر الصوت تتحدث بينما أنا أحاول النوم ؟
    Ama Juliette hakkında sanki hiç ilgisi yokmuş gibi konuşuyor. Open Subtitles ولكنها تتحدث عن جوليت كما وأنها ليس بيدها حيله معها
    Bu gördüğümüz Hindistanlı bir anne, ve o, yeni keşfedilen bir dil olan Koroca konuşuyor. TED وما نشهده هنا صورة لأم في الهند, وهي تتحدث لغة الكورو, وهي عبارة عن لغة مكتشفة حديثاً.
    Şimdi o durmadan kavga ediyor. Jing Wu hakkında konuşuyor. Open Subtitles و الان يتعارك طوال الوقت و يتكلم عن جينج وو
    Çocuk çok sarsılmış. İki gündür ne konuşuyor, ne yemek yiyor. Open Subtitles الولد في حالة صدمة لم يتكلم و لم يأكل منذ يومان
    Görünüşe göre Albay Ryan biriyle konuşuyor, ama kim olduğu görünmüyor. Open Subtitles يبدو أنه يتكلم مع شخص آخر ولكني لم أعرف من هو
    Önce babası gibi yiyordu. Şimdi de babası gibi mi konuşuyor? Open Subtitles في الأول هو بيأكل مثل والده و الآن أنت تتكلم مثله
    Önce babası gibi yiyordu. Şimdi de babası gibi mi konuşuyor? Open Subtitles في الأول هو بيأكل مثل والده و الآن أنت تتكلم مثله
    İnsanlar benimle konuşuyor. Beni tanıyan ama asla tanışmadığım insanlar. Open Subtitles اناس يتحدثون الي انا يعرفونني , لكنني لم اقابلهم ابدا
    Müvekkilim duygusal durumu sebebiyle böyle konuşuyor yani saygısızlık yok. Open Subtitles موكلي يتحدّث من موضع للعاطفة، هو لا يقصد عدم الإحترام.
    Çinlilerle beraber diğer temsilcilerle konuşuyor ve bir defa güç kullanmamaya karar verdiler, hayır dediler. Open Subtitles تحدث إلى الصينيين ومبعوثين آخرين وفي إحدى المرات قرر ألاّ يستحدم القوة وأخبرهم بذلك
    Merkez konuşuyor. Görmeniz gerektiğini düşündüğüm bir trafik akışı var. Open Subtitles معكم غرفة العمليات، لدينا أخبار جديدة أعتقد أن عليكم رؤيتها
    Bu gerçek bir anı olsa topallardın ve benimle konuşuyor olmazdın. Open Subtitles لو كانت هذه ذاكرتك الحقيقية لكنتَ تعرج ولما كنتَ تتحدّث معي
    Bir suçluluk kompleksi senin adına konuşuyor. Open Subtitles مهمـا كـانت هويتك، إنهـا لعقدة ذنب أن يخرج منك مثل هذا الكلام
    İlaç verildiği zaman bile ne konuşuyor ne de uyuyor. Open Subtitles هو فقط لن يتكلّم أو ينام، حتى متى هو معالج.
    Her zaman saçma konuşuyor. Sadece aç şu kahrolası kapıyı. Open Subtitles دائماً تتحدثين عن التبن إفتحي هذا الباب اللعين فحسب
    Spordan konuşuyor eğleniyoruz. Open Subtitles نحن فقط كلام يَلْبسُ، لَهُ بضعة ضحك. ذلك كُلّ.
    Testte uzman bir kişi, bir insan ve bir bilgisayarla konuşuyor. TED حيث يُجلب شخص لكي يتحدث مع حاسوب و شخص آخر
    Seks. Seks hatları ile konuşuyor ve porno magazinler çalıyor. Open Subtitles الجنس , انها تكلم خط الجنس الساخن وتسرق المجلات الاباحيه
    Hırsın uğruna katlettiklerinin sesinde ruhunla konuşuyor. Open Subtitles أنه يتحدث إلى روحك في صوت هؤلاء لقد ضحىت لطموحك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more