"onu görmek" - Translation from Turkish to Arabic

    • رؤيته
        
    • رؤيتها
        
    • أراه
        
    • أن أراها
        
    • لرؤيتها
        
    • اراه
        
    • اراها
        
    • لرؤيته
        
    • أن تراه
        
    • لأراها
        
    • رُؤيته
        
    • رُؤيتها
        
    • رؤيتة
        
    • برؤيته
        
    • برؤيتها
        
    Onu görmek bana Josh için daha çok umut verdi. Neler yapıyor? Open Subtitles رؤيته يتحسن كثيرا أعطتني أمل في جوش إذن ما الذي يفعله ؟
    Ancak beyin hakkında konuşmak farklı, Onu görmek farklı. TED لكنّ الحديث عن الدماغ أمرٌ يختلف تماماً، عن رؤيته.
    Bugün onunla birşeyler yapmam gerek. Ama Onu görmek bile istemiyorum. Open Subtitles يفترض أن أفعل شيئاً معها لاحقاً، ولا أعتقد أنني أريد رؤيتها
    Annenin ölmek üzere olması ya da Onu görmek istememen umurumda değil. Open Subtitles لا يهمني إن كانت أمك على باب قبرها أو لا تريدين رؤيتها
    Onu görmek için her şeyi verirdim. Kalbimi, hayatımı. Ama burada değil. Open Subtitles أقدم أى شئ , قلبى حياتى لكى أراه , لكن ليس هنا
    Eğer Onu görmek istiyorsan, hala gençken gör onu. Open Subtitles ان أردتي رؤيته فلتريه طالما أنه مازال صغيراً
    Gizli polis teşkilatını kökünden temizleyecektir. Onu görmek istiyorum! Open Subtitles سوف يعدم كل شرطتك السرية الفاسدة أطْلب رؤيته
    Ayrıca, 5 numarayı geri almaları umurumda değil... ama Onu görmek istiyorum. Open Subtitles في الحقيقة، أنا لا أَهتمُّ إذا ..حْصلوا علىرقمِخمسة أبداً. ولكن أنا اريد رؤيته.
    O gitti. O mezarlıkta. Onu görmek ister misin? Open Subtitles هذا يعني أنه رحل، إنه في المقبرة أتود رؤيته عند المقبرة؟
    Gergindi çünkü artık Onu görmek istemediğini söyleyecekti. Open Subtitles كانت متوترة لأنها كانت تخطط أن تخبره بأنها لا تريد رؤيته ثانية.
    Annemi ağlatmak istememiştim baba, ama korkuyorum ve Onu görmek istiyorum. Open Subtitles لا أريد لأمى أن تبكى ولكننى خائف ، وأريد رؤيتها.
    Bundan benim haberim yoktu. Onu görmek çok güzel olacak. Open Subtitles لم أكن أعلم بذلك سيكون من الرّائع رؤيتها
    Onu görmek tuhaf olacak. Bu durumda birine ne söylenir? Open Subtitles سيكون من الغريب رؤيتها ما الذي تقوله لشخص في موقفها ؟
    Bir şeyler bulabileceğimi düşündüm. - Onu görmek istiyorum. Open Subtitles أظن أن علي الذهاب للتعمق في الموضوع اريد رؤيتها
    Siktir, adamım, en azından Onu görmek zorunda değilim, değil mi? Open Subtitles اللعنة يا رجل, على الأقل ليس من الضروري أن أراه, صحيح؟
    Babam bana bir şey öğretmeye çalışıyordu, fakat Onu görmek için çok aptaldım. Open Subtitles أبي كان يحاول أن يعلمني شيئاً . كنتُ غبياً للغاية حتى لا أراه
    Çünkü yemeğe çıkmak istiyor, ve ben Onu görmek istemiyorum. Open Subtitles لأنه يريد أن يضع خططاً للعشاء ولا أريد أن أراه
    Salvador'a gitmeden Onu görmek isterim. Open Subtitles إننى أؤد أن أراها قبل أن أسافر إلى السلفادور
    Saldırıdan sonra, tutuklanmadan önce Onu görmek için hastaneye gitmişsiniz. Open Subtitles بعد الهجوم وقبل إلقاء القبض عليك ذهبت لرؤيتها في المستشفى.
    Tamam. Eğer kötü bir şey varsa, her halükarda Onu görmek istemiyorum. Open Subtitles حسنًا، إذا كان شيئًا شيّئًا، لا أودّ أن اراه على ايّ حال.
    Uyandığında Onu görmek istiyorum. Open Subtitles عندما تستيقظ أنا أريد أن اراها حسناً دعنا نذهب لنشرب قهوة
    Onu görmek için bütün dünya para öder. - Hiçbir zincir taşımaz onu. Open Subtitles قارب نرفقه به ليطفو العالم بأسره سيدفع لرؤيته
    Sarhoş olduğunu ve Onu görmek istediğini söylüyor. Open Subtitles قائلة أنّها ثملة، ووحيدة، وتودّ أن تراه.
    Sırf Onu görmek için uyanmayı istediğim sabahları hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكَّرُ رغبتي في أستيقظٌ في الصباحِ لأراها وحسب
    Sanırım Onu görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles هنا. أَحْزرُ أَتطلّعُ إلى رُؤيته.
    Özür dilemek, ağlamak ve Onu görmek istiyordum. Open Subtitles أردتُ أن اعتِذر أردتُ البُكاء أردتُ رُؤيتها
    Onu görmek istiyorsan şu maskeyi takıp daha hasta görün. Open Subtitles إذا كنت تود رؤيتة ضع هذا القناع ومثل بأنك مريض
    Onu görmek için size yalvariyorum. isterseniz Yosa'yi bana gönderin. Open Subtitles أرجو أن يُسمح لي برؤيته سترسل سيروجا لي أو ينبغي عليّ القدوم الى المنزل لوقت محدود؟
    Onu görmek istemediğimi, sana söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتكِ بأنني لا أرغب برؤيتها مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more