"sahipsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • لديك
        
    • لديكِ
        
    • تملك
        
    • تملكين
        
    • لديكَ
        
    • تمتلك
        
    • عِنْدَكَ
        
    • تمتلكين
        
    • فلديك
        
    • بحوزتك
        
    • ولديك
        
    • حصلتي
        
    • تحظين
        
    • لديكي
        
    • ولديكِ
        
    Çok çeşitli konuları anlayabilen bir bilim adamı aklına ve bunları çok yalın bir dile dökebilme yeteneğine sahipsin. TED لديك هذا العقل العلمي الذي يمكن أن يدرك مجموعة كاملة من القضايا، والقدرة على تحويلها إلى لغة أكثر وضوحاً.
    Hiç kuşkum yok. ama kılıçta çok ender bir yeteneğe sahipsin. Open Subtitles ليس عندي شك فى ذلك لديك موهبة نادرة فى المبارزة بالسيف
    Senin paraya ihtiyacın yok. İstediğin her şeye burada sahipsin. Open Subtitles أنت لست بحاجة للمال ، لديك كل ما تريده هنا
    Çünkü sen ideallerini yaşatma lüksüne sahipsin. Ama benim uygulamaya geçmem gerek. Open Subtitles ذلك لأنّه لا يزال لديكِ كماليّة مُثلكِ، بينما يجب أن أكون واقعيّاً
    Bakıyorum da Mahoney, hâlâ çok ince bir zevke sahipsin. Open Subtitles حَسناً، ماهوني أَرى بأنّك لا زلت تملك ذوقاً جيداً جداً
    Sağlam içgüdülere sahipsin ama bunu seni sevdiğim için söylüyorum. Open Subtitles لديك موهبة فطرية ولكني أخبرك بهذا من منبع حبي الشديد
    Bak, Clark, sen istediğin herşeye sahipsin. Ben hala aradığım için üzgünüm. Open Subtitles انظر كلارك، لديك كل شيء أردته أنا آسف إذا كنت مازلت أبحث
    Sorguda önce ve sorgu boyunca avukat tutma hakkına sahipsin. Open Subtitles لديك الحق في الحصول على محام قبل وأثناء أي استجواب
    Başkanlık dönemine kıyasla şu anda daha büyük güce sahipsin. Open Subtitles لديك قوة أكبر من التي كانت لديك عندما كنت رئيساً
    Artık kimin ölümü kiminse yaşamayı hak edip etmediğine karar verme yeteneğine sahipsin. Open Subtitles أنت الآن لديك القدرة على أن تقرّر من يستحقّ .العيشَ ومن لايستحقّ ذلك
    Zeki süspansiyonlara sahipsin devrilme çubukların yok, bir bilgisayara sahipsin benim yerime fren yapabiliyorsun, hemen hemen her şeyi benim yerime yapabiliyorsun. Open Subtitles لديك نظام تعليق ذكي ليس لديك عامود أذرع لديك كمبيوتر بإمكانك فرملة العجلة من أجلي، يمكنك القيام بها عمليًا من قبل نفسك
    Eğer doğru eşe sahipsin o kadar zor bir şey değil. Open Subtitles تويركنغ حقاً ليس بتلك الصعوبه ليس إذا كان لديك الشريك المناسب
    Bütün tecrübeye sahipsin ama dillerin hiçbiri kendini dünyanın korkunç gerçeklerinden uzak tutamıyor. Open Subtitles لديك كل المعرفة لكن من دون لغة تثني نفسك من الحقائق المرعبة للعالم
    o zamana kadar sessiz kalma hakkına sahipsin, bunu kullanmanı öneririm. Open Subtitles حتى ذلك الحين، لديك الحق في التزام الصمت، وأقترح عليك استخدامه
    Elinde bu görevi başarabilmen için iki temel gereksinime sahipsin. Open Subtitles لديك اثنين من الجذور الحرة الذين هي الضروريات لهذه الخطة
    destek olma şansına sahipsin. TED لذا، فبكونك رجلا أسود لديك الفرصة لأن تقف في صالح شخص آخر.
    Şaşırtıcı bir gücün var... ve İndiana'da hiç sahip olmadığın bir şeye sahipsin. Open Subtitles بل لديكِ قوة مخادعة ولديكِ شيئاً آخر لم تملكيه وانتي في انديانا انـا
    Fakat söylemeliyim ki... nadir derecede bir bedensel çekiciliğe sahipsin. Open Subtitles ولكن يجب ان اقول انك تملك درجة نادرة من الوجودية
    Özür dilerim hayatım... ama harika bir emmeliğe sahipsin Open Subtitles انا اسف ياعزيزتى ولكنك تملكين شيئاً هاماًورائعاً
    - "Gereken niteliklere sahipsin" dedim. Ne demek olduğunu sen anlarmışsın. Open Subtitles قال "لديكَ ما يتطلّبه الأمر" قال أنّك ستعرف ماذا يعني ذلك
    Aslında her şey senin içinde var, bir şeylerin senin için doğru olup olmadığını hissetmene yarayacak tüm ekipmana sahipsin. Open Subtitles أنت حقيقةً تمتلك كل شي في داخلك، كل الوسائط الضروريّة لِتشعر إذا ما كان شيء ما مناسب لك أم لا.
    Müşteri olarak hala Meksikalılara sahipsin. Open Subtitles أنت سَتَبْقى عِنْدَكَ المكسيكيون كزبائنكَ.
    Hâlâ yirmilik kızların boynuna sahipsin. Open Subtitles مازلتِ تمتلكين رقبة فتاة في العشرين من عمرها
    Kilo verip kendine güvenini artırmadan önce onun gözüne girme şansına sahipsin. Open Subtitles فلديك الفرصة لتصاحبها قبل أن تفقد الوزن الزائد و تزيد ثقتها بنفسها
    Çünkü görünüşe bakılırsa çalınan mallardan birine sahipsin. Open Subtitles لا, لأنه يبدو إنه بحوزتك بعض الأشياء المسروقه.
    Sessiz kalma hakkına da sahipsin ama şimdi sessiz kalırsan ölürsün. Open Subtitles ولديك الحق في إلتزام الصمت. لكن إذا مارسته، تموت هنا حالاً.
    Bu alete sahipsen, en mükemmel askerlere de sahipsin demektir. Open Subtitles ان حصلتي عليها فقد حصلتي على اقوى جيش في الوجود
    Kadınların sadece birini elde edebileceğini düşünüyordum ama sen hepsine sahipsin. Open Subtitles كنت قلقة من أن النساء يحظين بأحد الأمرين فقط، ولكنك تحظين بكل شيء
    Zaten her şeye sahipsin. Notların ve statün var. Open Subtitles أنتي حقا لديكي كل شيء لديكي الدرجات والمنزلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more