"sandviç" - Translation from Turkish to Arabic

    • شطائر
        
    • ساندويتش
        
    • سندويتش
        
    • الشطيرة
        
    • ساندوتش
        
    • ساندويش
        
    • الشطائر
        
    • السندويشات
        
    • سندوتش
        
    • الساندويتش
        
    • السندويتشات
        
    • سندويتشات
        
    • سندويش
        
    • ساندويتشات
        
    • سندويشة
        
    Bir sürü ton balıklı sandviç söylüyorum. Sadece ton balığı yiyor. Open Subtitles لذا فأحضرت عدة شطائر تونا هذا ما كانت تأكله وقتها، التونا
    Ya geçen hafta yaptığın ufalanmış sığır etli sandviç gerçekten sığır etli miydi? Open Subtitles وعندما صنعتي لنا ساندويتش اللحم الأسبوع الماضي هل كان ذلك لحم حقيقي ..
    Yağlı yumurtalı sandviç ve... ve bir kilo şekerle kafein. Open Subtitles سندويتش البيضِ الدهنيِ و آونــــ 44 ـــــس مِن السُكّرِ والكافايينِ.
    Bir sandviç lezzetli olabilir, bu park alanı yakında olabilir ve bu oyun kolay kazanılmış olabilir ama her şey dehşet verici olamaz. TED قد تكون الشطيرة شهية، قد يكون مكان ركن السيارة قريبا، وقد تكون تلك المباراة ملتهبة، لكن لا يمكن لكل شيء أن يكون رائعا.
    - Hayır, sandviç yemiştim. - Peki senin için yarın pişirsem nasıl olur? Open Subtitles لا انا للتو اخذت ساندوتش مارأيك في ان اطبخ لكِ غداً اذاً ؟
    Bana salam ve peynirli sandviç ve bir bardak bira gönderin. Open Subtitles أريد أن أوصيك من فضلك لكي تحضر لي ساندويش سلامي بالجبن مع كأس من البيرة
    Hazırlanmama yardım ediyor, ve hatta bizim için sandviç hazırlayacak. Open Subtitles إنها تساعدني على حزم حقائبي أنها حتى تصنع لنا الشطائر
    Tabi çekersin. Benzinlikte 3 tane sandviç yersen olacağı bu. Open Subtitles أعرف ذلك ، لقد تناولت ٣ شطائر في محطة البنزين
    Sadece, günde 10 sandviç. Bana neredeyse bir iş gibi geliyor. Onu yapamam. Open Subtitles عشرة شطائر يوميّاً، هذا يبدو لي كمّاً هائلاً، ما كنت لأتمكن من تناوله.
    Etleri pişirdim, dilimledim, sandviç yaptım, kırıntılarını ayırdım, onlarla köpeği besledim... Open Subtitles إذًا طبخت اللحم، قطعته لشرائح، وصنعت شطائر ..قطعت القشور، وأطعمتها للكلب
    Hı hıı, şey, belki de, biri sandviç yemeyi denemeli. Open Subtitles نعم .. حسنا .. ربما تريد إحداهن أن تأكل ساندويتش
    Evet, ve tek yapmamız gereken kocaman bir sandviç yemek. Open Subtitles نعم، وكل ما علينا القيام به يأكل ساندويتش القرف العملاقة.
    sandviç istemiyor musun, gerçekten? Open Subtitles هل انتِ متأكدة أنكِ لن تتناولين سندويتش ؟
    Bir buçuk saatte sandviç sipariş etmeni seviyorum. Open Subtitles أحب أن تستغرقين ساعة ونصف في طلب سندويتش
    Reuben, her şeyi ile bulunmuş tek sandviç. Open Subtitles شطيرة الروبن هي الشطيرة الوحيدة التي تمّ ابتداعها كلّها
    İki yıI önce ulusal sandviç yarışmasında birinci seçildi. Open Subtitles فازت بمنافسة الشطيرة الوطنية قبل سنتين ..
    Bir sandviç istiyorum ama iki somun ekmek halinde yiyecek gibi değilim. Open Subtitles أريد ساندوتش و لكن لا أشعر بالرغبه لأكل رغيفين كاملين من الخبز
    sandviç de bırakalım, belki açtır. Open Subtitles واترك له ساندويش أيضاً فقد يجوع عندما يعود
    Hazır kahvaltı ya da trende bulabileceğin kahvaltıya en yakın şey. sandviç. Open Subtitles فطور مُعد، أو أقرب شيء لما يعدونه في القطار ومن المحتمل الشطائر
    Onu bana bıraktığı gün bir sandviç almak için buzdolabına doğru uzandım. Open Subtitles في اليوم الذي أخذته فيه من منزلي ذهبت إلى الثلاجة لأحضر السندويشات
    Ona yetişsem iyi olur. Çok acıkmış gibi duruyorsun Bay Wilson. sandviç ister misin? Open Subtitles من الأفضل أن ألحق به تبدو جائعاً جداً , ماذا عن سندوتش ؟
    Buraya gel! İyice düştüğümün kanıtı. Dört sandviç için olay çıkarmak. Open Subtitles تعال إلى هنا تلك كانت إهانة رديئة أتجادل بسبب 4 قطع من الساندويتش
    Birkaç sandviç alip gölde piknik yapmaya ne dersin? Open Subtitles بعيداً عن الناس لماذا لا نحصل على بعض السندويتشات ونحظى بنزهة على البحيرة؟
    Sekiz tane ızgara peynirli sandviç yedi. Open Subtitles كان لديها ثمانية سندويتشات مشويه بالجبن.
    Sinemaya gitmek veya kızarmış peynirli sandviç ve çikolatalı milkşeyk gibi. Open Subtitles مثل الذهاب للسينما او تناول سندويش بالجبنة المشوية مع الشوكلاتة المخفوقة
    Eğer salamlı sandviç bulursan da, aynı şeyi yap, tamam mı? Open Subtitles و ان واجهت انت اي ساندويتشات لحم يجب ان تخبرني موافق؟
    O torbada öyle yapmaya başladığında yarım bir sandviç vardı biliyorsun değil mi? Open Subtitles انت تعلم انه كان يوجد نصف سندويشة في هذا الكيس عندما بدأت, صحيح؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more