"savaşmayı" - Translation from Turkish to Arabic

• القتال
• محاربة
• أقاتل
• للقتال
• يحارب
• يقاتل
• تحارب
• المحاربة
• يحاربوا
• والقتال
• كيف تقاتلون
• أن يتم أخبارى أن

Kendimle savaşmayı kestim ve çevremle işbirliğinde bulunarak sorunları çözmeyi öğrendim.
توقفت عن القتال مع نفسي، وتعلمت العمل مع بيئتي لحل مشاكلها.

Pek çoğumuza savaşmayı ve tüm erkekleri bu davada birleştiren bağı öğretti.
شخص علمنا طرق القتال وهو من وطد علاقتنا من أجل هذا المسعى

Ya iki tarafı da biz oraya ulaşabilinceye kadar savaşmayı bırakmaya ikna edebilirsek?
ماذا لو أقنعنا كلا الجانبين بالتوقف عن القتال لفترة تكفي لدخولنا إلى هناك؟

Artık savaşmayı bırakıp başka bir şey yapmanın vakti geldi."
أظن الوقت قد حان لتتوقفي عن القتال و تفعلي شيئا مختلفا.

Bu yüzden asla ışığınız için savaşmayı bırakmayın, çünkü en karanlık zamanlarda bile, biz sizleri görüyoruz.
لذلك لا تتوقفوا أبدًا عن القتال للوقوف في النور؛ لأنه حتى في أحلك الأوقات، نحن نراكم.

savaşmayı seviyordu ve onlardan birinde kolunu kaybetti.
أحب القتال وفقد ذراعه في إحدى تلك المعارك.

Onlar zorunlu olmadıktan sonra açıkta savaşmayı sevmezler.
هم لا يَحْبّونَ القتال في المفتوح مالم يضطروا.

Ben sert, savaşmayı seven, kazanmak için savaşan ve vazgeçmektense ölmeyi tercih eden adamlar isterim.
كل ما أريده هو رجال أشداء يحبون القتال, يحبون الانتصار في القتال و يفضلون الموت على الاستسلام

Savaşı Hudson Körfezindeki bir Fransız esir gemisinde geçirmektense son adama kadar savaşmayı tercih edeceklerdir. Cevabınızı aldınız, sayın Markiz.
يفضلون القتال للنهاية عن قضاء الحرب بسفينة احتجاز فرنسية بميناء هادسون

En küçük bir şans bile savaşmayı sürdürmemiz için yeterli bir sebep değil mi?
أليست أقل فرصة للفوز كافية كى تجعلنا نستمر فى القتال

savaşmayı kadınlara bırakmışlar.
الفرنسيين فى غايه الجبن تركوا القتال لأمره

Kazanmanın tek yolu savaşmayı reddetmek.
السبيل الوحيد للإنتصار عليه هو منعه من القتال أصلا

Böyle bir hayat tarzından uzaklaşmaya çalıştım ve sonunda ringde savaşmayı seçtim.
حاولت ان ابعد عن مثل هذا النوع من الحياه و اخيراً ، اخترت القتال فى الحلبه

Eğer savaşıyorsan, savaşmayı bırak... eğer uygun adım yürüyorsan, yürümeyi bırak.
إذا كنت تقاتل، توقف عن القتال إذا كنت تزحف للقتال، توقف عن الزحف

Her müslümana korkuyla, şüpheyle ya da nefretle bakan bir dünyayla savaşmayı seçti.
أرادت محاربة العالم الذي ينظر لكافة المسلمين بنظرة تعتريها خوف وشك أو كره

"Asla savaşmayı öğrenemedim. Zaten bunun için çok geç."
أنا لم أتعلم في حياتي كيف أقاتل والوقت متأخر لهذا الآن

Genç savaşç ılar direk savaşmayı sever.
الشباب ووريورز تستخدم لمثل للقتال وجها لوجه.

Ülkesi için savaşmayı öğrenmesi gerek... ..özgür bir adam olarak büyümeli.
يحتاج أن يتعلّم كيف يحارب من أجل بلادنا، ويصبح رجلاً حرّاً.

Gerçek bir gladyatör acı ve ıstırapla sarmaş dolaş olmayı da öğrenmiş olmalıdır, hayatı değersiz vücudundan çıkana kadar savaşmayı da.
المجالد الحقيقي متمرس على تحمل الألم والمعاناة أن يقاتل حتى تطير الحياة من جسده

Ellerime savaşmayı öğreten parmaklarıma dövüş yeteneği veren, Tanrı adına!
باركنى يا ربى يا قوّتي التى علمت يداى كيف تحارب و أصابعي كيف تقاتل

Hepiniz Huskarl gibi savaşmayı öğrenmek için buradasınız.
أنتم هنا جميعا لتتعلموا المحاربة مثل الجنود

Modern, mekanize bir orduyla savaşmayı öğreteceğiz.
سوف نعلمهم ،ايها الشريف علىّ, ان يحاربوا بأسلحة متطورة

Size toparlanıp savaşmayı emrediyorum. Toparlanın ve savaşın.
أنا آمرك بالوقوف والقتال الوقوف والقتال

Birlikte savaşmayı bilmiyorsunuz.
وأنتم لا تعلمون كيف تقاتلون سوياً.

En iyi general benim ve yedeklerle savaşmayı sevmem yoksa itibar kaybederim.
أنا جنرالى المفضل ... ولا أريد أن يتم أخبارى أن هناك بعض الأشخاص ضدى ...