"tabi ki" - Translation from Turkish to Arabic

    • بالتأكيد
        
    • بالطبع
        
    • بالتاكيد
        
    • طبعًا
        
    • وبالطبع
        
    • بكل تأكيد
        
    • بطبيعة الحال
        
    • طبعا
        
    • بالطّبع
        
    • متأكّد
        
    • وبطبيعة الحال
        
    • بطبع
        
    • الواضح
        
    • وطبعا
        
    • طبعاً
        
    Tabi ki soracaklar. Ama aynı zamanda, bununla ne yapabilirim diye de soracaklar. TED بالتأكيد سيتساءلون. ولكنهم أيضا سيطرحون سؤالا آخرا هو، ماذا يمكنني أن أفعل به؟
    İsveç ile karşılaşacak... ve Tabi ki Fransa, Brezilya önünde favori.. Open Subtitles حيث سيواجه السويد على الارجح فرنسا بالتأكيد مرشحة اكثر من البرازيل
    Tabi ki, şimdi akıl hastanesinde, ve beyni lapa gibi. Open Subtitles بالتأكيد إنها بدار للعجزة الآن و عقلها أصبح بلا فائدة
    Sözüm sözdür ve öyle olduğuna göre Tabi ki yemin ederim. Open Subtitles عندما أقول شئ,فأنا أعنيه جيداً و عندما أعنى ما أقوله,بالطبع سأقسم
    İsveç ile karşılaşacak... ve Tabi ki Fransa, Brezilya önünde favori.. Open Subtitles حيث على الارجح سيواجه السويد فرنسا بالتأكيد مرشحة اكثر من البرازيل
    Bu dalın bir ucu Tabi ki bizim en çok ilgilendiğimiz insana ırkına ait. TED الجزء البشري في هذا الفرع بعيداً جداً في إحدى النهايات, هو بالتأكيد أكثر جزء نهتم به.
    Tabi ki, bir tasarımcıya, bu çok heyecan verici. Çünkü, düşünmeye başlıyorum da, vay canına, tüketilebilir ürünler yetiştirmeyi gerçekten de hayal edebiliriz. TED بالتأكيد ذلك في غاية الإثارة لي كمصممة. لأنني آنذاك أبدأ في التفكير، واو، نستطيع فعلا تخيل زراعة منتجات إستهلاكية.
    Tabi ki, çoğunlukla bunları uygulamaya koyacağımız zamanlar gerçekten önemli bir şeyler olduğu zamanlardır. TED بالتأكيد عندما تريد تطبيق هذه الأدوات عندما يكون لديك شئ مهم لتفعله
    Tabi ki, aklımızın gözünden dünyayı nasıl gördüğümüze dair daha farklı pek çok örnek vardır. TED بالتأكيد هناك العديد من الأمثلة، عن كيفية مشاهدتنا للعالم بخيالنا.
    Tabi ki hayır. Eğer öyle yaparsak berbat birer bilim adamı oluruz. TED بالتأكيد لا . سنكون علماء فاشلين جداً اذا ما قمنا بذلك .
    Tabi ki, bilim insanın bazı acılarını dindirmek için çok şey yapmıştır. TED نعم ، بالتأكيد ، والعلم لم يفعل الكثير لدحر أنواع معينة من المعاناة الإنسانية
    ve Tabi ki güzel ayılar vahşi doğada yaşayabilecekler. TED ويمكن للدببة الجميلة بالتأكيد العيش في البرية مجدداً.
    Tabi ki, yalnızım. Yoksa yanıma yaklaşamazsın. Open Subtitles بالتأكيد انا بمفردي كما لو انك لم تقترب مني
    Tabi ki hayır. "Savunma Bakanlığında Kaç Komünist Var?" diyorlar. Open Subtitles بالطبع لا أنهم يقولون كم عدد الشيوعين فى وزارة الدفاع
    Her neyse, beni kendi kamyonetine bindirdi, ve Tabi ki bozuldu. Open Subtitles لقد ركبنا شاحنته الصغير و التي بالطبع تعطلت عند منتصف الطريق،
    Tabi ki, sıradan insanların , İmparatora bakmaya izinleri yoktur. Open Subtitles بالطبع .. الناس العاديون لا يسمح لهم بالنظر إلى الإمبراطور
    Tabi ki diğer insanların ihtiyaçlarının farkında olmalısınız, ama aynı zamanda hayatınıza devam edebilecek bir yol bulup insanlara yardım edebilmelisiniz. TED حيث يجب عليك بالتاكيد ان تهتم لاحتياجات غيرك ولكن عليها ان لا تؤثر سلبا على حياتك وان تكون خدوما لمجتمعك
    Hayır. Ehliyetimi yeni aldım. Evet, Tabi ki dümene geçebilirim. Open Subtitles لا، أنهيت حصّة تعلّم القيادة توًّا، طبعًا بوسعي قيادة السفينة.
    Her bir görev Tabi ki bir çok alt seçimlerden oluşuyordu. TED وبالطبع كل مهمة مكونة من العديد و العديد من الاختيارات الفرعية
    Ama bilim adamları Tabi ki doğal dünyada benzeri görülmemiş koşullar yaratan deneyler söz konusuysa, tedbirli olmalıdır. TED ولكن بكل تأكيد يجب على العلماء أخذ الخيطة والحذر حول تجارب قد تولد حالات غير مسبوقة في العالم الطبيعي.
    ''derler ki bu da Tabi ki saçmadır, ama yöneticilerin verdiği bahanelerden biridir. TED وهو أمر مثير للسخرية بطبيعة الحال , ولكن هذا واحد من الأعذار التي يعطيها المديرين.
    Bana gelince, Tabi ki, vücut dilime tamamen inanmam lazım. TED و بالنسبة لي طبعا علي ان اثق تماما بلغة الجسد
    Tabi ki, eğer bana yardım etmezsen, olacaklar bunun tam tersidir. Open Subtitles إذا لم تساعدينى بالطّبع فستكون الصّورة مختلفة كلّياً
    Tabi ki yapabilirsin, Johnny. Becerebilirsin. İçeri gel. Open Subtitles متأكد من أنك تستطيع ان تفعل ذلك ، جوني متأكّد أنك تستطيع.
    Ve Tabi ki, metal projektörler ve floresan lambalarımız ve bunun gibi şeyler vardı. TED وبطبيعة الحال ، كان لدينا مصابيح اليد المعدنية ومصابيح الفلورسنت وأشياء من هذا القبيل.
    Tabi ki öyle. Umarım ona hep göz kulak oluyorsundur. Ona kimsenin dokunmadığından emin ol. Open Subtitles بطبع هي، و من الأفضل لك ان تعتني بها و تأكد بان لا يلمسها أحد ما عداك انت
    Tatile çıksaydım Tabi ki götürürdüm ama bu bir iş gezisi. Open Subtitles لا, من الواضح أنها كأن تريد أجازة لكن هذه رحلة عمل
    Tabi ki balondaki atmosfer gibi değil, hayatın kendisinde olduğu gibi. TED وطبعا كما ينطبق هذا على المنطاد فهو ينطبق ايضاً على الحياة
    Bu Tabi ki araba sürmek kadar, kız kardeşini öpmeye benziyor. Çocuklar biraz direksiyon kullanmak istediklerinde, direksiyon çiziyorlar TED ولكن طبعاً ذلك يشبه تقبيل أختك قليلاً فيما يخص قيادة السيارة. إذا يريد الأطفال مقود للسيارة. فيرسمون مقوداً للسيارة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more