"tarihin" - Translation from Turkish to Arabic

    • التاريخ
        
    • تاريخ
        
    • للتاريخ
        
    • التأريخ
        
    • تاريخنا
        
    • وتاريخ
        
    • تاريخك
        
    • التّاريخ
        
    • لتاريخ
        
    • بقبضة
        
    • بالتاريخ
        
    • والتاريخ
        
    • منذ فجر
        
    Bu yüzden tarihin bu noktasında yaşadığım için inanılmaz derecede şanslıyım. TED لقد جعلني ممتنا جداً لانني اعيش في هذه اللحظة من التاريخ
    Şimdi şunu anladık ; tarihin illede ileri doğru gitmesi gerekmiyor. TED فنحن نعلم الآن أنه ليس من الضروري أن يتحرك التاريخ للأمام.
    Diop bizden, daha derine inmemizi, tarihin ve yazılanların ötesine gitmemizi ve kısaca bunların günümüzde bizi hâlâ nasıl etkilediğini görmemizi istiyor. TED يطلب منا ديوب أن ننظر بعُمق، لنذهب خلف التاريخ وما كُتب، وبشكل أساسي، لنرى كيف أنه ما زال يؤثر علينا في الحاضر.
    Gerçekten şu anda tarihin çok önemli bir noktasında durduğumuza inanıyorum. TED أنا فعلاً أؤمن أننا نقف على شَفَا مرحلة هامة فى التاريخ
    Bildiğin gibi, İngiliz İstihbarat tarihin en büyük değişimlerinden birini yaşıyoruz. Open Subtitles وكما تعلم، نحن في وَسَط أكبر أزمة فى تاريخ الإستخبارات البريطانية.
    tarihin en büyük zırhlı araç soygunlarından birisi 17 milyon dolardan daha fazla. Open Subtitles واحدة من أكبر عمليات السطو في التاريخ ، أكثر من 17 مليون دولار
    tarihin başlangıcından beri buradaydılar ve kuma ve rüzgara karşı dirençle dikildiler. Open Subtitles تلك التى بدأت منذ فجر التاريخ والتى شـُيدت فى تحدى للرمال والرياح
    Bak, özel bir şeyin parçası olman için bir şans veriyorum. tarihin. Open Subtitles انظر، أنا أعطيك الفرصة لتكون جزء من شيء مميز، جزء من التاريخ
    Bu insanlara Rum ateşini veremem. Bu tarihin akışını değiştirir. Open Subtitles أنا لا أستطيع إعطائهم نار إغريقية واغير فصل من التاريخ
    tarihin gözleri senin yaptığın müziği en iyisi olarak görecektir. Open Subtitles في عيون التاريخ دائماً أعتقدت أن أغنياتك سيحكم عليها أفضل
    Sadece tarihin değil benim de onu nasıl hatırladığımın hikâyesidir. Open Subtitles ليس فقط كما يذكرها التاريخ بل كما اتذكرها انا ايضاً
    Babam bu mesajları dünyaya bana yardım edip tarihin tekrarlanmaması için gönderdi. Open Subtitles أرسل لي أبي هذه الرسائل إلى الأرض لأمنع أن يعيد التاريخ نفسه
    tarihin bu kısmı katliam ve yıkımın uzun bir kataloğudur. Open Subtitles تلك الحِقبة من التاريخ تمثّل فهرسًا طويلاً من الذبح والحرق
    Korku saçan bir üçlü olacağız. - tarihin akışını değiştireceğiz. Open Subtitles سنبقى الثلاثة المخيفين الذي لديهم القدرة على تغيير مسار التاريخ
    tarihin yanlış tarafında duran kafirler onlar. İşe yarıyor hem. Open Subtitles كفارٌ على الجانب الخاطئ من التاريخ وقد كأن الأمر يعمل
    Fakat kendi çıkarımızı coşkuyla takip ederken mantığa bir ivme kazandırır ve tarihin sonuyla yeni insanın yaratılışını hızlandırırız. Open Subtitles و لكن من خلال ملاحقة اهتمامنا بحيوية نقوم بتسريع الجدلية و نقوم بتعجيل نهاية التاريخ و خلق الرجل الجديد
    Zaman Efendileri tarihin belirli noktalarından alınmış çocuklarla ve yetimlerle doludur. Open Subtitles يزيد سادة الزمان صفوفهم بالأطفال واليتامى الذين سحبوهم طوال فترة التاريخ
    Sizi tarihin doğru tarafında yer almanız için davet ediyoruz. Open Subtitles نحن نسألكم أن تكونوا في الجانب الصحيح من صناعة التاريخ
    Kendilerinin yaşayan tarihin içinde potansiyel birer oyuncu olduklarını görmelerini sağlarız. TED ونساعدهم في رؤية أنفسهم كلاعبين محتملين ضمن تاريخ حي
    Fakat şunu sormalıyız: Bizim evrenimizin daha büyük başka bir tarihin sadece kalıntısı olması mümkün müdür? TED لكن يجب علينا أن نتساءل: هل من الممكن أن كوننا هو قطعة من تاريخ أعظم؟
    tarihin, olması gereken gibi olmasını istiyorsun, ben de öyle. Open Subtitles وأنت تريد للتاريخ أن يصير إلى أحداثه الصحيحة، وأنا كذلك
    Eğer ülkede yaşananları anlamak için somut örnekler istiyorsanız, gelin tarihin nasıl tekerrür ettiğine bakalım Open Subtitles ,إذا إحتجت الى صورةَ مرسومة عن مالذي يحْدثُ في البلاد دعنا نتعرفُ كَيف يُكرّرُ التأريخ نفسه
    Aslında, tarihin akışını değiştiren pek çok liderimiz içe dönüktü. TED في الحقيقة أن كل القادة الذين غيروا تاريخنا كانوا انطوائيون.
    Ailelerin, soyun, tarihin, ülkelerin gidişatını değiştiren tek bir karar. TED قرار واحد غيَّر مجرى حياة عائلات وذريات ودول وتاريخ حتى يومنا هذا.
    Hem de buzdolabımda ki sütten daha erken dolacak bir son kullanma tarihin var. Open Subtitles في الواقع، لدى الحليب في ثلاجتي تاريخ انتهاء أطول من تاريخك
    Onlar sadece sembol değil. Onlar tarihin parçaları. Open Subtitles هذه ليست رموزاً عادية هذه رموز من التّاريخ
    İnsan her gün tarihin yazılmasına şahit olmuyor. Dottie! Open Subtitles انه ليس كل يوم يمكنك ان ترى لتاريخ يٌصنع
    TELEVİZYON, DEVLET TEKELİNDEYDİ VE "KOŞAN ADAM" ADLI SADİSTİK TELEVİZYON ŞOVU... ..TARİHİN EN FAZLA İZLENEN PROGRAMI HALİNE GELMİŞTİ. Open Subtitles سيطرت دائرة شرطة مقسمة إلى مناطق عسكرية حازمة بقبضة من حديد سيطرت الدائرة على محطة التلفاز و أصبح برنامج لعبة سادية
    Toparlayacak olursak ,tarihin bu ilginç noktasında karşı karşıya olduğumuz şey zorlu ve fırsatlarla dolu bir iştir. TED الزبدة أنه هذا هو التحدي الذي نواجهه جميعنا اليوم في هذه اللحظة المثيرة للاهتمام بالتاريخ.
    Tarihlerinin silinmesine izin vermemişlerdir ve dünyanın o kısmını ziyaret edenler neden hikâyelerin, öykülerin, tarihin bu kadar önemli olduğunu anlayacaktır. TED لن يسمحوا بطمس تاريخهم وأي شخص زار هذا المكان من العالم سيفهموا لماذا، لماذا القصص والتاريخ ذو أهمية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more