"tehlikenin" - Translation from Turkish to Arabic

    • الخطر
        
    • خطر
        
    • المحك
        
    • التهديد
        
    • المخاطر
        
    • المُخاطرة
        
    • بالخطر
        
    • خطرٍ
        
    • للمخاطر
        
    • أيّ تهديد
        
    • مقدار المخاطرة
        
    • مجال قلق واسع والذنب لا يزول
        
    "Özellikle tehlikenin onlara en dostça kılıkta geldiği bu ortamda.. Open Subtitles فإن الخطر في أغلب الأحيان يكون مخفي داخل الأطعمة الجذابة
    tehlikenin üstüne gidip dilini koparıp kulağını çeker... suratımı komik şekillere sokarım. Open Subtitles واستيقظ فوق الخطر واشده الى اذنى واسخر منه واجعل منه وجوه مضحكه
    O, ölümcül tehlikenin farkına vardığında bile neşeli bir haldedir. Open Subtitles لقد تقبل الخطر المميت الذي يواجهه بنوع من الحيوية الشديدة
    Kaçarken uyuduğum için, bu beni ciddi bir fiziksel tehlikenin içine sokuyor. Open Subtitles منذ أنني أبدو نائماً بينما أركض هذا يضعني في خطر جسدي محدق
    Küçükleri korumak için elinden geleni yapacaktı ama tehlikenin sayısı daha fazlaydı. Open Subtitles لقد بذلت قصار جُهدها من أجل حماية الصغار، لكن الخطر كان كبيراً.
    Ama genel tehlikenin dışında, sosyal adalet komedisi hâlâ elimizdeki en iyi silahlardan biri diye düşünüyorum. TED لكن على الرغم من الخطر في بعض الأحيان، ما زلتُ أعتقد أن كوميديا العدالة الاجتماعية هي واحدة من أفضل أسلحتنا.
    Çılgınlık, drama veya içki alışkanlığı olarak adlandırılan hareketlerinin aslında ne olduğu anlaşılmamıştı. Bu hareketler tehlikenin açık belirtisiydi. TED وأسموه جنونًا أو دراما أو سكرًا، لم تُفهم أفعاله على حقيقتها، بينما كانت علامات واضحة على الخطر.
    Acaba kaç tane zenci çocuk ve beyaz çocuk sarı kâbuslar görüyor kendi kafalarında yarattıkları sarı tehlikenin korkusu... Open Subtitles أتسائل كم عدد الأطفال الصغار السود و البيض الذين حلموا بكوابيس صفراء، من خلال الخوف الخاص بهم من الخطر الأصفر
    Eğer bunu sona erdirmek istiyorsan, eğer bebeğini bu tehlikenin dışında tutmak istiyorsan, bunu şimdi bitirmelisin, arkadaşların gibi, annen gibi,daha fazla insan ölmeden. Open Subtitles إذا أردت هذا، سيكون قد إنتهى إذا أردت طفلك الرضيع خارج الخطر ثم تنهيه أنت الآن
    - tehlikenin gelişini görmelisin. Open Subtitles ليس من الصعب معرفة الخطر اذا رأيته و هو قادم
    tehlikenin yakınında olmasından korkuyorum. Open Subtitles ولكن أخشى أن هذا الخطر هو الآن في متناول اليد.
    İçinde bulunduğun tehlikenin farkında değilsin. Open Subtitles أنا لا أعتقد أنك تدرك الخطر الذى أنت فية الأن
    Evet ama bu tehlikenin, arkadaşının Buffy'nin başına geleceğini gördüğü şey olup olmadığı belli değil. Open Subtitles هذا الخطر الذى رأت صديقتك رؤيا بشأنه؟ إنه غامض للغاية، هناك الكثير مما يحدث الآن
    Biz korkunç bir tehlikenin içindeydik ve oradaki insanlara eve dönmenin yolunu sorduk. Open Subtitles لقد كنا في خطر كبير. وكنا نسال الناس أن يساعدونا لنرجع إلى المنزل.
    Yine de, bazı gizemli şeylerin, bir pozitif tehlikenin, babamıza illet olduğunu anlamıştık. Open Subtitles و لكننا مع ذلك كنا ندرك , ان هناك لغز ما و هناك خطر فعلى
    - Sadece gitmeme izin ver. - Sen ve bebeğin gerçek bir tehlikenin içindesiniz. Open Subtitles ـ فقط اسمح لى بالذهاب ـ أنت والطفل الرضيع فى خطر عظيم
    tehlikenin boyutlarından bahsetmek zorunda değilsiniz ama benden ne istediğinizi hâlâ anlamış değilim. Open Subtitles لا حاجة إليك لتخبرنى بما على المحك لكن مازلت لا أفهم ما تريده منى
    Sevgili Amerikalılar, bugün ulusumuzun karşılaştığı terörist tehlikenin sona erdiği haberini vermek benim için çok rahatlatıcı. Open Subtitles إيها المواطنون، أعلن لكم بارتياح بالغ أن التهديد الارهابي الذي كانت تواجهه بلادنا اليوم قد انتهى
    Demek istediğim, tehlikenin farkında değiller mi veya bunu göz ardı edecek kadar çılgınlar mı, veya ikisi birden? TED أعني، ألا يدركون المخاطر أو انهم مجانين كفاية لكي يتجاهلوها، أو كليهما؟
    Bugüne kadar. tehlikenin farkındayım ama onu tanımam gerekiyor. Open Subtitles حتىَ الآن ، أعلم مقدرا المُخاطرة , ولكنّ عليّ أن أتعرف عليها.
    Ayrıca tehlikenin geldiğine dair ipuçlarını hatırlayıp ayırt edebiliyorlar. Ve ziyaretlerinden çok uzun bir süre sonra bile mekânları hatırlayabiliyorlar. TED هي تتذكر وتستطيع أن تفرق بين السبل التي تنذر بالخطر وتستطيع أن تتذكر مواقع مهمة حتى بعد زيارتها لمدة طويلة.
    Annemle ilgili bir şeyler öğrenmeye çok takmıştım, ...hepimizi tehlikenin içine çektim. Open Subtitles كنتُ مصممةً على معرفة هذا وضعتنا كلنا في خطرٍ
    Bayan Harker, tehlikenin benim kadar farkında olduğunuzdan şüpheliyim. Open Subtitles ( سيدة ( هاركر أشك في تقيمكِ للمخاطر مثلي
    Yüzyılı aşkın süredir gizem içinde yaşadım, şu ana dek tehlikenin farkındayım ama onu tanımam gerekiyor. Open Subtitles عشتفىسرّيةلأكثرمنقرن.. إلى الآن، أعلم مقدار المخاطرة. لكن عليّ أنّ أتعرف عليها.
    Bu kadar tehlikenin nesi var? Open Subtitles مجال قلق واسع والذنب لا يزول WHAT'S UP ما الأمر؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more