"ticaret" - Translation from Turkish to Arabic

    • التجارة
        
    • التجارية
        
    • تجارة
        
    • تجارية
        
    • التجاري
        
    • للتجارة
        
    • تجاري
        
    • الأعمال
        
    • التداول
        
    • التجاريه
        
    • التجارى
        
    • التجاريّة
        
    • تتاجر
        
    • المتاجرة
        
    • نتاجر
        
    Bu aslında eğer insanlara daha çok ihracat, daha çok Ticaret verirsek hastalığın görülme sıklığı artar demek değil. TED و لكن هذا لا يعني بالضرورة أننا إذا قدمنا للناس المزيد من الصادرات و التجارة أن يزداد انتشار الوباء
    Bunlar, yolun her tarafındaki sınırları aşıp Ticaret yapan görünmez iş kadınlarıdır. Veri toplayanlar için son derece görünmezlerdir. TED وهذه هي التجارة غير المرئية لسيدات الأعمال عبر الحدود، وكلهن على جانب الطريق وبالتالي فإنهم غير مرئيين لجمع البيانات.
    Bir alış verişe dönüşmüştü benim için bir tür Ticaret gibi, TED لقد كان الامر بالنسبة لي مثل صفقة نوع من انواع التجارة
    Ve Ticaret odasında, Kızılhaç'ın genel müdürü olduğunu iddia etti. TED وادعت أنها المدير العام لمنظمة الصليب الأحمر في الغرفة التجارية
    Ve aynı zamanda, özellikle Ruanda'da bu Ticaret yerli parekende sanayiye çökertti. TED وفي نفس الوقت، بالتحديد في رواندا، فانها دمرت قطاع تجارة التجزئة المحلي.
    Ama o öğleden sonra, tam güneş batarken, bir Ticaret gemisi gördü. TED لكن في ذلك المساء عند غروب الشمس، رأت سفينة تجارية.
    Üzücü olan ise 1993'teki Dünya Ticaret Merkezi bombalanmasının engellenememesiydi. TED مع الأسف تفجير سنة 1993 للمركز التجاري العالمي لم يحبط.
    Hayvan Çiftliği ile dış dünya arasındaki Ticaret oldukça canlanmıştı. Open Subtitles التجارة ما بين مزرعة الحيوانات والعالم الخارجي اصبحت منتعشة تماما
    Ticaret serbestisi ve Latin Amerika'nın tümünde yabancı egemenliğine son verilmesi. Open Subtitles حرية التجارة وبالتالي وضع نهاية للهيمنة الاجنبية على كل امريكا اللاتينية
    Sekiz yıl önce teröristlerin saldırdığı Dünya Ticaret Merkezi'ne ilk uçağın çarptığı söylendiğinde Bay Bush, fotoğraf çektirme fırsatını kaçırmadı. Open Subtitles عندما تم إخطاره بإصطدام الطائرة الأولى بمركز التجارة العالمى بينما كان الإرهابيون قد خططوا للهجوم قبل الحدث بـ 8 سنوات
    Bomba kokusu alan köpekler, Dünya Ticaret Merkezi'nden çıkarılır ve güvenlik görevlileri 12 saat vardiyayla iki haftayı tamamlar. Open Subtitles تم سحب الكلاب شم المفرقعات من مركز التجارة العالمى وأنهى حراس الأمن اسبوعين من نوبات حراسة 12 ساعة متصلة
    Birinin, Dünya Ticaret Merkezi'nin inşa ediliş biçimini tartışmaya açması gerek. Open Subtitles بعضهم قد يجادل بأن ذلك سببه طريقة بناء مركز التجارة العالمى
    O, "Dünya Ticaret Merkezi 7"de bile erimiş çelik bulunduğunu söyledi. Open Subtitles قال بأن الفولاذ المنصهر وجد أيضا فى مركز التجارة العالمى 7
    En üst düzeyde, farklı bir Dünya Ticaret Merkezi bekliyor muyuz? Open Subtitles على مستوى أعلى هَلْ نَتوقّع أن يكون مركز التجارة العالمي الآخرَ؟
    Amerika'nın Latin Amerika'daki ticari koludur. Ben her yerde Ticaret yaparım. Open Subtitles لمد التجارية الأميركية إلى أمريكا اللاتينية يمكنني التداول في كل مكان
    Kelowna hükümeti Dünya ile yeniden Ticaret ilişkileri kurmak istiyor. Open Subtitles حكومة كيلونا كانت تريد إعادة تأسيس العلاقات التجارية مع الأرض
    Böylece bu sistemi Kasım 1990 da Paris yakınlarındaki Versailles de düzenlenen bir Ticaret fuarına götürdüm. TED لذلك حملت هذا النظام لمعرض تجارة في فرساي قرب باريس في أواخر نوفمبر 1990.
    Dördüncü ders: Toplumun her kesiminden destekçilere ihtiyacınız var; öğrencilerden Ticaret müdürlerine, ünlü insanlara. TED الدرس الرابع: تحتاج الى أبطال من جميع مستويات المجتمع، من طلاب ومدراء الهيئات تجارية وأشخاص مشهورين.
    Uluslararası ticaretin merkezi olan bu şehir gökdelenleri ve parıltılı Ticaret merkezleriyle meşhurdur. Open Subtitles مركز التجارة الدولية إنّ المدينة مشهورة لخليطه من ناطحات السحاب ومركزه التجاري النشط
    Ve ancak bizden böyle çekindikleri sürece Fransızlarla aramızdaki Ticaret anlaşmalarını lehimize çevirebiliriz. Open Subtitles حين يكون الـ هيرون أقوى من خوفهم سنعمل شروطاً جديدة للتجارة مع الفرنسيين
    Kuzeydoğu Asya'dan Myanmar ve Bangladeş'ten Güney Çin'e uzayan bir Ticaret koridoru inşa ediyorlar. TED وهي تقوم ببناء ممر تجاري يمتد من شمال شرق الهند من خلال ميانمار وبنغلاديش إلى جنوب الصين.
    Yeni bir telefon aldık. Ticaret Posta'sında kötü şeyler oluyormuş. Open Subtitles لقد تلقينا اتصال اخر ، لقد حدث امر سىء فى المحطه التجاريه
    Yüzeye çıktıklarında ise, herhangi bir Ticaret gemisi konvoyundan daha hızlıydılar. Open Subtitles على سطح الماء كانت أسرع من أى سفينه من سفن الأسطول التجارى
    Bu bayrağı Ticaret yolu boyunca yanımda taşıyorum. Yine de saldırıyorlar. Open Subtitles أضع هذا الشعار دائماً على قافلتي التجاريّة ما زال معرضاً للهجوم
    Ticaret borsasıyla elde edilen yarım milyarlık bir servet. Open Subtitles نصف مليار دولار من الأصول، تتاجر بالسلع أجل لقمة العيش.
    Yoldaşlar, sevgili önderimiz, dış dünya ile Ticaret yapılmasına karar verdi. Open Subtitles ايها الرفاق, قائدنا كما هو حكيم ومحبوب قرر فتح باب المتاجرة مع العالم الخارجي
    Avcı-toplayıcı ekonomilerden itibaren düşünürsek, sadece köy yaşamı içerisinde Ticaret yapıyorduk. TED لو عدنا بالتفكير إلى عندما كنا نعتمد على اقتصاد الصيد والجمع، كنا نتاجر فقط في حدود هيكل القرية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more