"topluluk" - Translation from Turkish to Arabic

    • المجتمع
        
    • الدائرة
        
    • مجتمع
        
    • جمعية
        
    • ومجتمع
        
    • حشد
        
    • مجتمعاً
        
    • بمجتمع
        
    • بالمجتمع
        
    • كمجتمع
        
    • الحشود
        
    • للمجتمع
        
    • الفئات
        
    • الفصائل
        
    • جالية
        
    Ve eğer bu organize etme pozisyonundaki bazı topluluk üyeleri her felaketten sonra, her alanda bulunuyorsa bu araçlar da mevcut bulunmalı. TED وإذا كان احد أعضاء المجتمع في هذا الموقف التنظيمي في كل منطقة بعد كل كارثة، فإن هذه الادوات يجب ان تكون موجودة.
    Musu gibi topluluk bireylerini sağlık ekiplerimizin bir parçası hatta merkezi yapsak? TED ماذا لو جعلنا أفراد المجتمع كموسو جزءاً أو حتى مركز فريقنا الطبي؟
    Bana bu bir topluluk forumu gibi geliyor ismi ise Shop Talk Live. TED وبالنسبة لي ، هذا يبدو مثل تشغيل منتدى المجتمع تسمى شوي توك لايف
    Çünkü topluluk mühürlendiğinde kendi başına büyü yapamıyorsun sanıyordum. Open Subtitles لانني ظننتُ انهُ حالما تربط الدائرة فلا يمكنك فعل السحر بمفردك
    Sonuç olarak, kızlarla başarılı bir çevrimiçi topluluk oluşturduğumuzu düşünüyoruz. TED لذا، فإننا نشعر بأننا شكلنا مجتمع إلكتروني ناجح مع الفتيات.
    Her şey yapabilir, her şey olabilir, topluluk içinde kendine bir yer edinirdi. Open Subtitles كان علية أن يفعل شيئاً , يصبح شيئاً يصنع مكاناً لنفسة فى المجتمع
    Çünkü bu topluluk 1992'de olanları tekrarlayabilecek bir barut fıçısı gibi. Open Subtitles لأن هذا المجتمع نشأ بالبارود وقادر على تكرار أحداث عام 1992.
    Çünkü bu topluluk 1992'de olanları tekrarlayabilecek bir barut fıçısı gibi. Open Subtitles لأن هذا المجتمع نشأ بالبارود وقادر على تكرار أحداث عام 1992.
    İşin sırrı "Biz"iz herhangi bir çatışma anında yapıcı bir rol oynayabilecek olan çatışmanın etrafını saran topluluk olarak biziz TED نحن الذين نتصرف نحن المجتمع المحيط بأي صراع يمكنه ان يلعب دوراً بناءاً في اي نزاع
    Bankın üstünde 82 yaşında olgun bir kadın var, topluluk onu Büyükanne Jack olarak tanıyor. TED الآن، على مقعد الحديقة تجلس امرأة تبلغ من العمر 82 عاما، معروفة أكثر في المجتمع بالجدة جاك.
    İçinde bulunduğunuz topluluk ile ilgili şeyleri robottan öğrenebilirsiniz. TED يمكنكم أن تتعلموا شيئا من الروبوت عن المجتمع الذي أنتم فيه.
    topluluk içinde bilgi işleme dışında birşey yapmayan çok özel yapılar geliştirmeye başladılar. TED وبدأت بتشكيل بنيات مميزة للغاية والتي لم تقم بعمل شيء سوى معالجة البيانات داخل المجتمع.
    Ve böylece aralarındaki büyük şakayı paylaşan insanlardan oluşmuş bir topluluk oluştu ve bunun hakkında konuşmaya ve bununla birşeyler yapmaya başladılar. TED وبالتالي تشكل هذا المجتمع من الناس الذين تشاركوا هذه المزحة الكبيرة وبدأوا يتحدثون عنها ويقومون بأشياء بناءً عليها.
    Bu konu 15 yıl boyunca bilimsel topluluk tarafından çözülememişti. TED ولمدة 15 سنة، بقي قيد الغموض في المجتمع العملي.
    Sana güvenmeyeceğimden eminim. 16 yıl önce ateşkes bir tuzaktı. topluluk kime inanacakları uğruna bölünmüş. Open Subtitles مُنذ 16 عاماً ،الهُدنة كانت فخاً، الدائرة كانت منقسمة بين مَن يصدقون.
    Eğer topluluk beraber olsaydı o katliam yaşanmamış olacaktı. Open Subtitles تلكَ المذبحة لم تكن لتحدثَ ابداً لو أن الدائرة عملت معاً
    Ama bunu gerçekte uygulamış olan sadece bir topluluk bulabildim. Open Subtitles لكن يمكنني أن أجد مجتمع واحد فقط يتطبقه فعليا ً
    Başka bir gezegenden gelen güçlü bir uzaylıyı kontrol etmek isteyen gizli bir topluluk. Open Subtitles جمعية سرية شُكلت للسيطرة على فضائي قوي من كوكب آخر ؟
    Bu bir ekip, ve aynı zamanda bu teknolojiyi öngöremediğimiz şekillerde kullanan bir topluluk. TED وبلغ عمر فريق أوشاهيدي الخمس سنوات. إنه فريق ومجتمع كذلك يستخدم هذه التقنية بطرق لا يمكننا التنبؤ بها.
    Bu fotoğrafta gecekondu bölgesinde sinirli bir topluluk onu çevreliyor. TED في هذه الصورة حشد معاد في الأحياء الفقيرة المحيطة به.
    Bu devam ettikçe, tek bir topluluk olmaya başladık; doğayla olan bağımızı biliyorduk. TED وحينما بدأ هذا الشئ، بدأنا نصبح مجتمعاً موحداً. عرفنا تواصلنا مع الطبيعة.
    kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. TED ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا.
    topluluk aklına emanet özel mülkiyet ama kooperatif olmasını istiyorum TED هي شركة ذات ملكية خاصة وتهتم بالمجتمع المحلي. لكني أود أن تصبح شركة تعاونية.
    MB: Bu, birçok kişinin eseri. Biz bir topluluk olarak insanların harika şeyler yapmalarına fırsat veriyoruz ve bu, harika bir his. TED ماسيمو بانزي: حسنا، إنه عمل الكثير من الناس، لذا فنحن كمجتمع نمكن الناس من صنع أشياء رائعة، وانا أشعر بالفرحة العارمة.
    Aslında insanların en çok korktuğu on şey listelerinde buna hiç rastlamadım. O listelerde topluluk önünde konuşma veya ölüm vardı. Eminim yardım istemek de o listelerde olmalı. TED إلاّ أنني لم يسبق لي أن رأيتها تندرج ضمن إحدى قوائم الأشياء العشر التي يهابها الناس كالتحدث أمام الحشود والموت لكنني على اقتناع تام أن مكانها إحدى هذه القوائم.
    Ancak, Kakuma'da bulunan topluluk hissi ve buradaki herkesin sahip olduğu gurur tek kelimeyle eşsizdi. TED ولكن الإحساس بالانتماء للمجتمع في كاكوما والكبرياء الذي يملكه الجميع هنا هو بكل بساطة لا نظير له.
    İzin verin sevgili topluluk liderlerimizden aldığım itirazlara yanıt vereyim. Open Subtitles لذا إسمحوا لي أن أخاطب إعتراضات من زملائي زعماء الفئات
    Amaçlarının en hassas üyelerimize saldırarak, topluluk sistemimizi bozmak olduğu aşikâr. Open Subtitles في محاولة واضحة لعرقلة نظام الفصائل بمهاجمة المتطوّعون الجدد الضعفاء.
    Çevrelerinden akan buz gibi akıntılardaki besin ve atıklar sayesinde, zengin ve çeşitli bir topluluk hayat bulur bu yamaçlarda. Open Subtitles أي جالية مختلفة بغزارة تَزدهرُ هنا ثابت بالمواد المغذّيةِ والبقايا في التياراتِ المتجمّدةِ التي تَتدفّقُ حول القمّةِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more