Ben de seni aramak üzereydim. Oturma odası duvarın için Özür dilerim. | Open Subtitles | كنت على وشك أن أتصل بك، أنا آسف على جدار غرفة الجلوس |
Sizi bu saatte rahatsız ettiğim için Özür dilerim. Eşinizi görebilir miyim? | Open Subtitles | مرحبا، آسف على ازعاجك في هذا الوقت المتأخر هل يمكنني رؤية زوجتك؟ |
Sizi yalnız bıraktığım için Özür dilerim ama büyük adamı karşılamamız gerekiyordu. | Open Subtitles | آسف على ترككم هنا ولكن لا بُدَّ أن نرحب بعدودة الرجل الكبير |
Partiyi kaçırdığım için kusura bakma ama seyahat ufku açar, değil mi? | Open Subtitles | آسف على التغيب عن الحفل لكن السفر يوسع المدارك ، صحيح ؟ |
Ben Alley. Teller için kusura bakmayın. İnsanlar işimize burnunu sokmadan duramıyor. | Open Subtitles | انا ألاي , آسف على السور دائما ما يتدخل الناس في عملنا |
Ne aileni biliyorum, ne de araziden çıkarıldığınızı. Çektiğiniz acılar için Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم شىء عن عائلتك ولا عن طردهم أنا آسف على ألمهم |
Şimdiye kadar başına sardığım bütün dertler için Özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف على كل المتاعب التي سببتها لك حتى الآن |
Bu konuda konuşmak istediğini biliyorum ve bunun için Özür dilerim. | Open Subtitles | أعرف أنك أردت التحدث بالأمر ولم أكن أتكلم، آسف على ذلك |
Sürekli Özür dilediğim için Özür dilerim ama bunu halletmem gerek. | Open Subtitles | أنا آسف على مواصلة إعتذاري، لكن يجبُ عليّ أن أتولى هذا. |
Rahatsız ettiğim için Özür dilerim, bu diziyi izlediniz mi? | Open Subtitles | انا آسف على ازعاجك، هل رأيت هذا العرض من قبل؟ |
Yakalandığım için Özür dilerim, ama bu iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | أنا آسف على أن تم كشفي لكن هذا إتفاق حقيقي |
Rahatsızlık verdiğimiz için Özür dilerim, fakat hepsi bitti. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج. انتهى الأمر، وكل شيء بخير. |
Rahatsızlık verdiğimiz için Özür dilerim, fakat hepsi bitti. | Open Subtitles | آسف على الإزعاج. انتهى الأمر، وكل شيء بخير. |
Yılbaşı için Özür dilerim. Hasta bir arkadaşımla birlikteydim desem? | Open Subtitles | أنا آسف على ماحدث ليلة السنة الجديدة.هل ستصدقني إذا أخبرتك أنني بقيت بقرب صديق مريض ؟ |
Ekibimi toparlamam gerekiyordu. Geç aradığım için Özür dilerim. | Open Subtitles | واضطررت لإعادة تنظيم أوراقى آسف على اتصالى المتأخر |
Rahatsız ettiğim için kusura bakma, ama bugün evden adamın birini dışarı attım. | Open Subtitles | آسف على إزعاجك، ولكنني طردت رجلاً من منزلي اليوم |
Korkuttuğum için kusura bakma. Anahtarımla girdım. Bira ister misin? | Open Subtitles | آسف على مفاجئتك لقد سمحت لنفسي بالدخول , هل تريد بيرة ؟ |
Böldüğüm için kusura bakmayın ama ben size soru sormadım. | Open Subtitles | أعذرني، أنا آسف على المقاطعة لكني لم اعرض هذا كسؤال |
Bu sadece her şey için üzgün olduğumu söylemek için bir not. | Open Subtitles | ... هذه فقط ملاحظة ... إننى آسف . على كل ما حدث |
10 yıl amonyak hortumunun başında çalıştım ve pişman değilim. | Open Subtitles | فعلت 10 سنوات على خرطوم الأمونيا وأنا آسف على شيء. |
Sen, benden vazgeçtiğin için üzgünsün. Enzo'yu o avcıya teslim ettiğin için üzgünsün. | Open Subtitles | إنّك آسف على التخلّي عنّي، وعلى تسليم (إينزو) لذاك الصيّاد. |
Ayakkabılarınız güzelmiş, annen için üzüldüm, bana o muzlu kek tarifini yolla. | Open Subtitles | حذاء جميل، آسف على ما حصل لأمك ارسلي لي وصفة كعكة الموز |
Gecikme için Özür dileriz. Birkaç dakika sürecek. Sorun değil. | Open Subtitles | مرحباً، آسف على تأخيرك لن نأخذ سوى بضع دقائق |
Affedersin, Ev. Seni yine rahatsız ettim. | Open Subtitles | أنا آسف على إزعاجكِ مرةٌ أخرى .. |
"Ama son zamanlarda yapmadın ve geciktin." Geç kaldığım için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد فات الاوان على عمل اي حماقة ، آسف على تأخيركم |