| Şimdi, Alec Baldwin'in kardeşlerini emzirirken ne hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف شعور آليك بالدوين حينما يرضع إخوانه |
| Alec, söz konusu olan sadece saygınlığın değil. | Open Subtitles | آليك , إنها ليست فقط , مصداقيتك على المحك هنا |
| Alec, o uçakta ben de neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | , آليك , لقد كدت أن أموت في تلك الطائرة كذلك |
| Alec, elinde olanları biliyorlardı. Bana nasıl olduğunu sorma. | Open Subtitles | آليك , كانوا يعلمون مالديك ,لاتسألني كيف |
| Falco'nun parayı alabilmesi için burada Alek'e ihtiyacı var. | Open Subtitles | "فالكو" يريد "آليك" هنا ليحصل على المال. |
| Şimdi, Alec Baldwin'in kardeşlerini emzirirken ne hissettiğini anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أعرف شعور آليك بالدوين حينما يرضع إخوانه |
| Geçen gece Alec'in gözlüklerini bulman tesadüf değildi değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تجد نظارات آليك بالليلة الماضية, أليس كذلك؟ |
| Geçen gece Alec'in gözlüklerini bulman tesadüf değildi değil mi? | Open Subtitles | أنت لم تجد نظارات آليك بالليلة الماضية, أليس كذلك؟ |
| Ya oldukça canlı ve muhtemelen çok kızgın olan Berrisford geçen gün evine gittiğinizde Alec'i gördüyse ve tanıdıysa ne olacak? | Open Subtitles | ماذا إذا كانت محاولته قد سببت غضباً عارماً لـ (بيريسفورد) ثمّ لمح (آليك) عندما كنتما معاً توصلان الطرد في ذلك اليوم؟ |
| Hepimiz Washington'dan bir tepki duymak için sabırsızlanıyoruz, Alec Colson'ın ifşaatıyla ilgili. | Open Subtitles | نحن جميعا حريصين جدا أن نسمع أخيرا ردود الفعل من واشنطون فيما يتعلق بالكشف " المقدم بواسطة " آليك كولسون |
| - "10 dakika önce, Alec Colson'ın uçağı Sea'Tac'ten kalkışı sırasında neredeyse çarpması sonucu zorunlu iniş yaptı." | Open Subtitles | - عشر دقائق مضت - آليك كولسن " طائرته الخاصة إجبرت لهبوط إضطراري بعد تحطمها تقريباً بعد إقلاعها فوق البحر |
| Bu kendimi daha iyi hissettirmiyor. Bak, Alec, seni temin ederim... | Open Subtitles | هذا لا يجعلني أشعر بحال أفضل , إنظر "آليك" يمكنني التأكيد لك |
| - Alec uzaylı örtbası ile ilgili elimizdeki tüm kanıtların çoğaltılmasını ve açıklanmadan korunmasını istedi. | Open Subtitles | - آليك يريد كل الأدلة التي لدينا - حول الفضائي المستنسخ وأبحاث قصص التغطية |
| Alec, seninle konuşmam gereken bir konu daha var. | Open Subtitles | آليك , هناك شيء آخر بحاجة لإخبارك عنه |
| Alec, SEC'e kim haber verdi sanıyorsun? | Open Subtitles | آليك , من تعتقد أنه بلغ هيئة البورصه ؟ |
| Seni ve Alec'i suçlayacak kadar şey olduğunu nereden biliyorlardı? | Open Subtitles | كيف عرفوا أنه سيكون هناك مايكفي لتوجيه الإتهام لك ولـ "آليك" ؟ |
| Lütfen, Alec, benimle gel. Hala bir fark yaratabilirsin. | Open Subtitles | رجاء , " آليك " فلتأتي معي لازال بإمكانك إحداث الفروقات |
| Teal'c'i takip ettiler, sana şantaj yaptılar, Alec Colson'u öldürmeye çalıştılar. | Open Subtitles | لقد وضعوا " تيلك " تحت المراقبة إبتزوك, حاولواقتل"آليك كولسن" |
| Doğruyu söylemek gerekirse Alec, aşırı tepki verdi. | Open Subtitles | بأناقة حقيقية آليك " بالغ في تصرفه " " كلاريسا " |
| Ve, ne olursa olsun Alec eleştirim yayınlandığında ölmüş olacaktı. | Open Subtitles | وبغض النظر آليك " كان سيقتل نفسه على أية " حال عندما تخرج إستطلاعات رأيي |
| Sen dün akşam Alek'le randevuda değil miydin? | Open Subtitles | ألم تكوني على موعد مع (آليك) الليلة الفائتة؟ |