umarım beni bütün bir yol boyunca onun için sürüklemiyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تقومين بسحبي كلّ هذه المسافة من اجله |
umarım, ilk dışarı çıkışınızda çılgınca bir şey yapmamışsınızdır. | Open Subtitles | آمل أنّك لم تقم بشيء متهوّر في أوّل مرّة تخرج فيها من هنا. |
Buraya uçarak gelip türünün sonuncusu olabilecek bir hayvanı öldürebileceğini sanmıyorsun umarım. | Open Subtitles | آمل أنّك لم يأتي إلى هنا فقط من أجل أن تقتل حيوان ربّما يكون كآخر واحد متبقّي من نوعه |
Öksürükleri geçirtmem için çağırmadın beni umarım, çünkü yardım etmem. | Open Subtitles | آمل أنّك لم تستدعني كي أخلّصك من رذاذ السعال إذ أنّ هذا لن يحدث بتاتاً |
Yazmaya devam ettiğini umuyorum. | Open Subtitles | آمل أنّك مازلت تكتب. |
Her neyse. umarım iyisindir. Müsait olunca beni ara. | Open Subtitles | آمل أنّك بخير، عاودي الإتّصال بي متى أمكنكِ ذلك. |
umarım üzülüyorsundur, üzülmen de lazım zaten. | Open Subtitles | أجل، آمل أنّك تشعر بسوء، عليك بالشعور هكذا. |
Numaranı hastaneden aldım, umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | حصلتُ على رقمك من المشفى، آمل أنّك ذلك لا بأس به معك. |
Evet. umarım hoşlanıyorsundur. Ah, canım. | Open Subtitles | آمل أنّك تحبّ الأسفلت يا رفيق أجل، آمل ذلك |
umarım bir baltayla, bir silahla olduğundan daha iyisindir. | Open Subtitles | آمل أنّك أفضل حالاً مع الفأس عمّا كنت عليه مع المسدّس. |
umarım kuzenlerinde iyi vakit geçiriyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك تقضي وقتاً طيباً لدى أبناء عمّك. |
umarım umutsuz vaka olduğumu falan düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تظنّ أنّي قضيّة لا فائدة منها. |
umarım o vidyodaki zaman çizergesine bakmıyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تقلْ ذلك بناءً على الطابع الزمني على هذا الفيديو. |
umarım ki oradayken yanlış bir şey yapmamışsındır. | Open Subtitles | آمل أنّك تفكر بشأن ما أخطأت به بينما أنتَ هناك. |
umarım o kelimeyi arka bacakları çok kuvvetli olan su kuşu anlamında kullanmışsındır. | Open Subtitles | آمل أنّك تقصد الطائر المائي ذي الرجلين الخلفيتين القويتين جدا. |
umarım bunca zahmete prensesi etkilemek için girmiyorsundur. | Open Subtitles | آمل أنّك لا تكبّد نفسك هذا العناء لكيّ تثير إعجاب الأميرة. |
Beni yemeğe ve dansa her götürmek isteyişinizde umarım her seferinde sonelere başvurmazsınız. | Open Subtitles | آمل أنّك لن تبدأ بسرد قصائد السونيت في كلّ مرّة تودّ اصطحابي لتناول وجبة طعامٍ والرقص |
umarım burada durup onu savunurken seni affetmeye niyeti olmadığının farkındasındır. | Open Subtitles | آمل أنّك تعلم بوقوفك هنا مدافعاً عنه أنّه ليس لديه أيّ نيّة لمسامحتك |
umarım çok kızmamışsındır. | Open Subtitles | بشأن الإنذار الكاذب . آمل أنّك لست غاضباً جداً |
Yazmaya devam ettiğini umuyorum. | Open Subtitles | آمل أنّك لازلت تكتب. |
Duymuş olduğunu umuyordum, belki de cenazeye gideceğini de. | Open Subtitles | كنت آمل أنّك سمعتي أنّه من الممكن أن تكوني في الجنازة |