"آمل أنّك" - Translation from Arabic to Turkish

    • umarım
        
    • ettiğini umuyorum
        
    • umuyordum
        
    umarım beni bütün bir yol boyunca onun için sürüklemiyorsundur. Open Subtitles آمل أنّك لا تقومين بسحبي كلّ هذه المسافة من اجله
    umarım, ilk dışarı çıkışınızda çılgınca bir şey yapmamışsınızdır. Open Subtitles آمل أنّك لم تقم بشيء متهوّر في أوّل مرّة تخرج فيها من هنا.
    Buraya uçarak gelip türünün sonuncusu olabilecek bir hayvanı öldürebileceğini sanmıyorsun umarım. Open Subtitles آمل أنّك لم يأتي إلى هنا فقط من أجل أن تقتل حيوان ربّما يكون كآخر واحد متبقّي من نوعه
    Öksürükleri geçirtmem için çağırmadın beni umarım, çünkü yardım etmem. Open Subtitles آمل أنّك لم تستدعني كي أخلّصك من رذاذ السعال إذ أنّ هذا لن يحدث بتاتاً
    Yazmaya devam ettiğini umuyorum. Open Subtitles آمل أنّك مازلت تكتب.
    Her neyse. umarım iyisindir. Müsait olunca beni ara. Open Subtitles آمل أنّك بخير، عاودي الإتّصال بي متى أمكنكِ ذلك.
    umarım üzülüyorsundur, üzülmen de lazım zaten. Open Subtitles أجل، آمل أنّك تشعر بسوء، عليك بالشعور هكذا.
    Numaranı hastaneden aldım, umarım sakıncası yoktur. Open Subtitles حصلتُ على رقمك من المشفى، آمل أنّك ذلك لا بأس به معك.
    Evet. umarım hoşlanıyorsundur. Ah, canım. Open Subtitles آمل أنّك تحبّ الأسفلت يا رفيق أجل، آمل ذلك
    umarım bir baltayla, bir silahla olduğundan daha iyisindir. Open Subtitles آمل أنّك أفضل حالاً مع الفأس عمّا كنت عليه مع المسدّس.
    umarım kuzenlerinde iyi vakit geçiriyorsundur. Open Subtitles آمل أنّك تقضي وقتاً طيباً لدى أبناء عمّك.
    umarım umutsuz vaka olduğumu falan düşünmüyorsundur. Open Subtitles آمل أنّك لا تظنّ أنّي قضيّة لا فائدة منها.
    umarım o vidyodaki zaman çizergesine bakmıyorsundur. Open Subtitles آمل أنّك لا تقلْ ذلك بناءً على الطابع الزمني على هذا الفيديو.
    umarım ki oradayken yanlış bir şey yapmamışsındır. Open Subtitles آمل أنّك تفكر بشأن ما أخطأت به بينما أنتَ هناك.
    umarım o kelimeyi arka bacakları çok kuvvetli olan su kuşu anlamında kullanmışsındır. Open Subtitles آمل أنّك تقصد الطائر المائي ذي الرجلين الخلفيتين القويتين جدا.
    umarım bunca zahmete prensesi etkilemek için girmiyorsundur. Open Subtitles آمل أنّك لا تكبّد نفسك هذا العناء لكيّ تثير إعجاب الأميرة.
    Beni yemeğe ve dansa her götürmek isteyişinizde umarım her seferinde sonelere başvurmazsınız. Open Subtitles آمل أنّك لن تبدأ بسرد قصائد السونيت في كلّ مرّة تودّ اصطحابي لتناول وجبة طعامٍ والرقص
    umarım burada durup onu savunurken seni affetmeye niyeti olmadığının farkındasındır. Open Subtitles آمل أنّك تعلم بوقوفك هنا مدافعاً عنه أنّه ليس لديه أيّ نيّة لمسامحتك
    umarım çok kızmamışsındır. Open Subtitles بشأن الإنذار الكاذب . آمل أنّك لست غاضباً جداً
    Yazmaya devam ettiğini umuyorum. Open Subtitles آمل أنّك لازلت تكتب.
    Duymuş olduğunu umuyordum, belki de cenazeye gideceğini de. Open Subtitles كنت آمل أنّك سمعتي أنّه من الممكن أن تكوني في الجنازة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more