Bizim tercihimiz değildi fakat güvenli ve temiz bir yerdi. | TED | لم يكن المفضل لدينا، لكنه كان آمنا و كان نظيفا. |
Gitmek için etrafın güvenli olup olmadığına bakmak için çıktı. | Open Subtitles | صعدت إلي السطح لرؤية إذا كان الوضع آمنا لكي يغادرة |
...ve güvenli olan kalmayacağı gibi. Suçlayacak birini bulana kadar bunu yapmayı sürdürecekler. | Open Subtitles | و كذلك ليس المكان آمنا هنا ،سيستمرون حتى يجدون من يلقوا عليه اللوم |
Kanunlar var. güvende olacağım. Bu gece gitmeme izin verildi. | Open Subtitles | هناك قوانين , سيكون آمنا مسموح لي أن أغادر الليلة |
Ayrıca güvende olmak da istersin, o yüzden al tak bakalım bunlar. | Open Subtitles | و كذلك يجب عليك أن تبقى آمنا إذاً خذ ، إرتدي هذا. |
Endişem o ki o dağ güvenli bir yer değil. | Open Subtitles | إن هذا الجبل لا يعد مكانا آمنا لفتاة جميلة مثلك |
Bu derece ıslak bir ortamda, tırmanmak güvenli değil ağaçlar oldukça kaygan. | Open Subtitles | عندماتكونبهذهالنداوة، ليس آمنا ً لهم أن يتسلقوا أزناد الخشب زلقة جدا ً |
eğer amcan barın arkasında olursa bu senin için tek güvenli yol. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي ستكون بها آمنا هي إذا كان عمك خلف القضبان. |
Binaya giriş güvenli olur olmaz hasara ve geride ne kaldığına bakacağız. | Open Subtitles | بمجرد أن يصبح المبنى آمنا للدخول سنقوم بتقييم الدمار، ونحدد ما تبقى |
Hiçbir şey yapmadık. En güvenli ve en hızlı şekilde geldik. | Open Subtitles | لم نفعل شئ , لقد أتينا بمجرد أن أصبح الوضع آمنا |
Lütfen bunu yapma. güvenli geçiş izni için senden yardım istedim. | Open Subtitles | أرجوك، أرجوك لا تفعل هذا لقد طلبت منك باحترام عبورا آمنا |
Ev olması gerektiği gibi güvenli olmadığı için özür dilerim. | Open Subtitles | اعتذر لكون هذا المنزل لم يكن آمنا كما كان ينبغى |
Tıpkı kaldırımlar gibi onlar da bir hak, sadece motorlu bir araca erişimi olanların güvenli bir şekilde, öldürülme riski olmadan hareket etme hakkı olduğuna inanmıyorsak tabii. | TED | هي حق، مثل الأرصفة، إلى إذا آمنا أن فقط أولئك الذين يركبون سيارات لهم الحق في تنقل آمن، دون خطر التعرض للقتل. |
Çünkü o eğitimsel tasarımın insanlar için güvenli ve açık bir diyalog olmasını istedim. | TED | لأنني أردت من البيئة التعليمية أن تكون مكانًا آمنا للحوار المفتوح بين الناس. |
Girselda okula gitmek için her fırsata sahipti fakat ortaya gitmesi onun için güvenli değildi. | TED | غريسيلدا كانت لديها الفرصة لتذهب للمدرسة، لكن لم يكن الذهاب لهناك، آمنا بالنسبة لها. |
Ama eğer haritaya bakarsanız, radyoaktivitenin çoğu Japonya sahilinden temizlenmiş gibi duruyor ve çoğu şu an, güvenli gibi duruyor, çünkü mavi. | TED | ولكن إذا نظرت إلى الخريطة، يبدو أن معظم النشاط الإشعاعي قد اضمحلّ من الساحل الياباني، ويبدو آمنا وأزرق اللون. |
Elimi kalbinin üzerine koyduğumda güvende olacaksın. | Open Subtitles | ولكن تحمل لمسة من يدي على قلبك، ويجب وستكون آمنا ً |
"Bu kurallara uyarsam güvende olurum" diyemiyor kimse! | Open Subtitles | لا تستطيع أن تقنع نفسك أنه إذا التزمت بهذه القواعد تصبح آمنا |
Senin geçmişin, şu anki durumun ve geleceğin güvence altında. Kendini güvende hisset. | Open Subtitles | إنها تريد ماضيها كهدية، ومستقبلها يكون آمنا الآن |
Ama artık karım öldü, ve ben söz verdim, çocuğu güvende tutacağıma. | Open Subtitles | لكن زوجتى ماتت ، و أنا وعدتها أن يكون الطفل آمنا |
Kocam ve ben her zaman Zencilere eşit haklar tanınması gerektiğine inandık... ve N.A.A.C.P destekledik. | Open Subtitles | أنا وزجي لطالما آمنا بمنح الزنوج حقوق مساوية |
Sürünün parçası olmak güvenliydi. | Open Subtitles | أن أكون مع جزءا من القطيع أكون آمنا |
Amacı olmayan eziyetlere dayanamayız ama bir nedeni olduğuna inandığımız büyük acılara göğüs gerebiliriz. | TED | ليس بمقدورنا تحمل عذاب بلا نهاية و لكن يمكننا تحمل الألم الشديد إن آمنا أن لذلك حكمة خاصة |
Serinin tutacağına inanmıştık ve hayata geçirmeyi çok istiyorduk. | Open Subtitles | لقد آمنا بخط الأزياء، وأردنا أن نطرحه في الأسواق. |