Ailenin hesap işlerini yıllardır ben yapıyorum. İhtiyacım kadar alıyorum. | Open Subtitles | كنت أتولى كتب العائلة لسنوات، إنني أأخذ ما أحتاجه |
Çantalarınızı ben alayım mı? | Open Subtitles | سوف أأخذ حقائبكم , رجاءاً ؟ نعم |
Eğer izin verirsen, eşyalarımı almak istiyorum. | Open Subtitles | إذا لم يكن لديك مانع ، سوف أأخذ باقي متعلقاتي |
Başaramzsam, senin yerini alıp bu ruhlara sonsuza dek bekçilik yapacağım. | Open Subtitles | لو خسرت , سوف أأخذ مكانك . و أعتني بهم للأبد |
Ama arada bir derin bir nefes almam ve bunu ülke çapında bir iki kez satmam gerekti. | Open Subtitles | لكن كان يجب ان أأخذ نفس عميق في بعض الاحيان وابيعه مرة واحدة او مرتين بجميع انحاء البلاد |
Üniversiteyi bitirdiğim günden beri senden tek bir kuruş bile almadım. | Open Subtitles | انا لم أأخذ قرش منك منذ يوم تخرجي من الكلية |
Bende senin neyin varsa alacağım hemen buradan başlayarak.. | Open Subtitles | و الآن سوف أأخذ منك كُل شيء منك بدأ من هُنا |
Baksana, sence bu hapları niçin alıyorum? Niçin? | Open Subtitles | إستمعي إلي، لماذا تعتقدين أنني أأخذ تلك الأقراص |
Kullanışlı pipetimi alıyorum kan karışımından bir miktar alıyorum ve aljinatın üzerine damla damla bırakıyorum. | Open Subtitles | أأخذ ماصتى العملية استخرج بعضاً من خليط الدم وأسقطه فى الالجينات قطرة واحدة فى وقت واحد |
Şu an ilaçlarımı alıyorum ve bunu senin için yapıyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انا أأخذ الحبوب الان وانا افعل هذا لأجلك , حسناً ؟ |
72 model bir GTO gördüm Craigslist'te almayı düşünüyorum da, senin de bir fikrini alayım isterim. | Open Subtitles | رأيت '72 GTO كريغسليست كنت أفكر بشأن شراء وأريد ان أأخذ رأيك |
Bunu da alayım mı? | Open Subtitles | هل أأخذ هذا معى؟ |
Önce parasını alayım. | Open Subtitles | سمايلى" إنتظر, دعنى أأخذ ماله أولا ً" |
Bu haftasonu senin eşyalarını almak için Jamie ile birlikte kulübeye gideceğiz. | Open Subtitles | ,من الممكن أن أأخذ جيمي إلى الكوخ بنهاية الأسبوع نحزم أغراضك , لقد حان الوقت من الممكن أن يكون الأفضل له , اتعلمين ؟ |
Ancak silah kontrolünün, bir şekilde federal devletin evlerinize dalıp silahlarınızı almak gibi bir şey olduğu efsanesini de akıllardan silmeliyiz. | Open Subtitles | وأود أيضًا أن أأخذ لحظة لكي أحطم الأسطورة التي تقول أنه وبطريقة ما السيطرة على السلاح مْعادلة للحكومة الفيدرالية |
Ben bu fikri alıp hayatımdaki diğer simgesel şeylere uygulayacağım. | TED | .يوضح كيفية عملها سوف أأخذ هذه الفكرة واعممها على عدة اشياء من حولنا |
İlaçlarımı almam gerek. Düzeleceğim. | Open Subtitles | احتاج ان أأخذ بعض من الأدويه وسوف اكون بخير |
Hayır istemiyorsun, sadece hala seni kovdurmaya çalıştığımı düşündüğün için öc almaya çalışıyorsun. Lütfen... lütfen, onu bu kadar ciddiye almadım. | Open Subtitles | لانك تريد محاسبتى على ما تظن انى قمت به لاجعلك تُطرد رجاءً, أنا لا أأخذ هذا بجديه |
- Eve. Birkaç şey alacağım, belki biraz dinlenirim. | Open Subtitles | أأخذ بعض الأشياء ربما أتبرد قليلاً |
Bir doktor olarak, herhangi bir muayeneden sonra hep not alırım. | Open Subtitles | كطبيب أنا دائماً أأخذ ملاحظات بعد اى حديث |
Bisikleti dükkana götürmem gerekti. | Open Subtitles | كان علي أنْ أأخذ الدرّاجة للتصليح |
Bunları laboratuara götürmeliyim ve bakalım bunu kanıtlayabilecek miyim? | Open Subtitles | أعذرينى ، يجب أن أأخذ هذه النتيجة إلى المعمل لأحصل على تأكيد لكل هذا |
Enerji içeceklerinin neredeyse hepsi aynı. Sabahları bir tane, öğlenleri de 2 veya 3 tane içmek gerek. | Open Subtitles | أأخذ واحده الآن و اثنان او ثلاث بعد الغداء |