| Asla kendi ihtirasların için hareket edecek kadar aşağılık olmadın. | Open Subtitles | أنك أبداً لم تكنفى من رغبتك اللئيمة فى تحقيق طموحك |
| Bir oğlan çocuğu gibi ufak bir şeye bakmak için Asla gözlüklerini kullanmazdı." | Open Subtitles | نادراً أو أبداً لم تنظُر من خلالها إلى أشياء صغيرَة مثلَ فتىً ما |
| Tüm bu zaman boyunca Asla, doğru duydunuz, Asla bir hastasına cinsiyet, ırk veya etnik kökenini sormak zorunda kalmamıştı. | TED | وفي كل هذا الوقت، وأنا أقصد أبداً لم تطلب من زبون جنسه، أو العرق. |
| Meşgaleler beni senden uzaklaştırdı, ama hiçbir zaman ayrılmak istemedim. | Open Subtitles | العمل أخذكِ بعيداً عني لكنني أبداً لم أُرِد الإنفصال عنكِ |
| Onlar bizim beklentilerimizi hiçbir zaman karşılamamış ve karşılamayacaklardır. | Open Subtitles | فأستمرارهم أبداً لم يكن و لن يكون خاضعاً لرغباتنا |
| Evet, ama Asla hoşlanmadım. Özellikle bu saçma sapan "saygı gösterme" yüzünden. | Open Subtitles | أجل، لكنني أبداً لم أنخرط بذلك وبالأخص ذلك الهراء عن الإحترام. |
| Evet, ama Asla hoşlanmadım. Özellikle bu saçma sapan "saygı gösterme" yüzünden. | Open Subtitles | أجل، لكنني أبداً لم أنخرط بذلك وبالأخص ذلك الهراء عن الإحترام. |
| Asla istemez ama bir şekilde böyle olmasını sağlar. | Open Subtitles | إنها أبداً لم تعني لكن بطريقة ما تستطيع دائماً علي أيه حال |
| Ama sen Asla dikkat etmedin. Arzularıma Asla karşılık vermedin. | Open Subtitles | و لكنك لم تلاحظى أبداً لم تخضعى لرغباتى أبداً |
| Asla seni bırakmaya niyet etmedim. | Open Subtitles | أنا أبداً لم أكن أنتوى التخلي عنك لكنك فعلت |
| -Ama bize Asla kimseyi öldürün demediler. | Open Subtitles | ولكنهم أبداً لم يطلبوا منا أن نقتل أي أحد وماذا كان ذلك إذن ؟ |
| Asla üzerime çıkmadı Asla yemek masasında siz bakmıyorken bacaklarıma dokunmadı. | Open Subtitles | إنه لم يضطجع علىّ أبداً لم يضع يديه أبداً حول خصرى عندما يطل إليك برأسه بينما نتناول العشاء |
| Annem terzimize sürekli yeni bir ceket diktiriyor. Ama onları Asla almıyorum. | Open Subtitles | أمّي تستمرّ بطلب سترات جديدة من خياطنا لكني أبداً لم آخذهم |
| Ne? Asla hayır demezsin! Eline biraz para geçmesine ihtiyacın yok mu? | Open Subtitles | أنت أبداً لم تقل لا هل أنت لست بحاجة الى المال للقطعة ؟ |
| Herkes sabah seksinden bahseder ama Asla sabah kahvaltısından söz edilmez. | Open Subtitles | رائّع ، الناس دائماً تتحدث عن التراضيّ بالجنّس لكنّهم أبداً لم يذكرون التراضيّ بالفطور |
| Hepimiz bazen eski kıyafetlerimizi deneriz ve tabi hala uyduklarını görünce şaşırırız ama bu, Asla onları yeniden giymemiz gerektiği anlamına gelmez. | Open Subtitles | وبالتأكيد نتفاجىء عندما نجدها مقاسنا تماماً لكن هذا لا يعني أن نرتديهم مجدداً أبداً لم يحدث شيء بيننا , وبالنسبة للصورة |
| hiçbir zaman yanlış ata oynamam. | Open Subtitles | أوه، أنا أبداً لم أراهن على الجواد الخاسر |
| Irk hiçbir zaman ailemin arkadaşlarımda önemsediği bir şey olmadı. | Open Subtitles | العرق أبداً لم يكن مشكلة بالنسبة لوالدي أتجاهـ أي من أصدقائي |
| Savaşın gerçek yüzünü kendi gözleriyle hiçbir zaman görmek istemedi. | Open Subtitles | أبداً لم يرى ما عانى منه الشعب بعينه أو ما كانت عليه الحرب حقاً |
| Taksi tutacağım. hiçbir zaman metroya binmem! | Open Subtitles | سأتقل تاكسي أبداً لم أذهب إلى النفق على أي حال |
| - Politikacıları hiçbir zaman önemli şeyler mat etmez. | Open Subtitles | أنها أبداً لم تكن الأمور الكبيرة التي تجلب السياسيين إلى الأسفل |