Tartışıyorduk çünkü gene çöp bidonunda düzüşmek istiyordu.d Bense partide kalmak istiyordum. | Open Subtitles | لأنها أرادت نفاية أخرى لنتضاجع فيها لكنني أردت أن أبقى في الحفلة |
Rock festivaline gitmek mi, yoksa anne babayla evde kalmak mı? | Open Subtitles | آأوثر الذهاب إلى مهرجان الروك أم أبقى في المنزل مع والديّ؟ |
Uçağımı kaçırdım ve havaalanının otelinde kalmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد فوتت طائرتي كنت ملزمة بأن أبقى في فندق المطار |
Evde kalmamı söylediğin için benimle tanışamıyorlar ama. | Open Subtitles | لم يتمكنو من مقابلتي لأنك أخبرتني بأن أبقى في المنزل |
Amerika'da kalmam için şans dileyin. | Open Subtitles | تمنوا لي الحظ كي أبقى في "الولايات المتحدة الأمريكية". |
Ben de kızlarla Paris'te kalırım ve işi kabul ederim. | Open Subtitles | وأعتقد بأني يجب أن أبقى في (باريس) مع البنات وآخذ الوظيفة |
Keşke atölyeye gitmeseydim diyorum. Neden odamda kalmadım ki? | Open Subtitles | انا فقط أنني لم أذهب للأستديو, لماذا لم أبقى في غرفتي فقط؟ |
Ve işlerimi sürdürebilmem için, iktidarda kalmam gerekiyor. | Open Subtitles | فالأمر المُلِحُّ أن أبقى في السُّلطة. معذرة، سيدي، بمَ يمكننا المساعدة؟ |
Annemler gelene kadar onun yanında kalmak zorundayım. | Open Subtitles | ماذا عن جدتي أبقى في بيتها بينما والدي غائبون |
Siz ne düşünüyorsunuz bilmiyorum, ama ben yatakta kalmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم عنك الكثير، أريد أن أبقى في السرير. |
Burada, Springfield da kalmak zorundayım çünkü Bart Simpson gibi çocukların bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | يجب أن أبقى في سبرينغ فيلد لأن أولاداً مثل بارت سمبسون يحتاجون إلي.. ؟ |
- Otelde kalmak değil eskisi gibi sahile gidip çadır kurmak istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أبقى في فندق أريد قيادة السيارة على الساحل و أنصب خيمة كما كنا نفعل |
Ders vermemin tek sebebiyse, bu sayede evde yalnız başıma kalmak zorunda olmamam. | Open Subtitles | والسبب الوحيد أني أدرّس هو.. كي لا أبقى في البيت بمفردي |
Evinde kalmak için sana her gün 100 dolar verecegim. | Open Subtitles | سأعطيك 100 دولار في اليوم لكي أبقى في منزلكِ |
Bugün evde kalmamı söylüyordu. | Open Subtitles | نصيحة اليوم تقول بأنه يجب أن أبقى في المنزل |
Sherman deneyde kalmamı istedi ama acıdığından yaptı sanırım. | Open Subtitles | د.شيرمان يريدني أن أبقى في التجربة الطبية ولكنني أعتقد أن هذا من داعي الشفقة |
Öyleyse Roma'da kalmam. | Open Subtitles | إذن لن أبقى في روما |
Onunla aynı evde kalırdım ama benim Bonn'da kalmam gerek. | Open Subtitles | أنا سأنتقل للعيش معها بنفسي لكنني يجب أن أبقى في (بون) |
Ben Paris'te kalırım. | Open Subtitles | وأنا أبقى في (باريس) |
Pek sayılmaz. Bir yerde hiç yeterince uzun süre kalmadım. | Open Subtitles | لا في الحقيقة ، فلم أبقى في مكان واحد بما يكفي |
Gitmek istiyorsam neden evde kalmam gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا أبقى في المنزل إذا كنت أريد الذهاب |