Bana kapılarını açan insanlarının güvenini suiistimal ettim. | Open Subtitles | انتهكت ثقة النّاس الذين فتحوا أبوابهم إليّ. |
Geçen yıl itibarıyla kampustaki bütün erkek grupları... kapılarını kadınlara da açtılar. | Open Subtitles | إبتداء من السنة الماضية، كلّ مجتمع الذكور الآخرين فقط في الحرم الجامعي فتحوا أبوابهم للنساء |
- Resa. ...insanlar, kapılarını kapatırlar ve çocuklarıyla beraber gizlenirlerdi. | Open Subtitles | الناس يغلقون أبوابهم و يختبئون برفقة أطفالهم |
Düşünüyorum da...burada insanlar çok dürüst hiç kimse kapısını kilitlemiyor. | Open Subtitles | أنا أفكر الناس هنا جداً واثقين إنهم حتى لايغلقون أبوابهم |
Sadece Guatemala City'de 400'ün üzerinde işyeri ve okul kapılarına kilit vurdu. | TED | في مدينة جواتيمالا فقط أكثر من أربعمائة مكان عمل ومدرسة أغلقوا أبوابهم. |
Şimdi de en ufak sorunda kapıları suratımıza kapatıyor. | Open Subtitles | ومع ذلك يغلقون أبوابهم أمامنا مع ظهور أصغر علامة للمتاعب. |
Orson'daki insanların, kapılarını kilitlememe konusunda böbürlenmemelerine rağmen, bizim halen kilitleyemeyeceğimiz bir kapımız olması çok güzel. | Open Subtitles | على الرغم من ان العائلات العريقة في انديانا يتفاخرون بأنهم لايغلقون أبوابهم من الجيد ان لدينا واحدا ليس علينا فتحه |
kapılarını açık bırakmaları söylendi mi? Tamam gücü kesin. | Open Subtitles | صدرت لهم تعليمات بترك أبوابهم مفتوحة؟ حسناً أغلقها |
İşin tuhafı, insanlar kendi kapılarını açabilirler. | Open Subtitles | الحقيقة هي, الناس يستطيعون أن يفتحوا أبوابهم |
Qarth bir yolcuya kapılarını her kapattığında bahçe büyüyor. | Open Subtitles | كل مرة يغلقون أبوابهم عن المسافرين الساحة تنمو |
İnsanlar küçük kasabalarda, gerçekten kapılarını açık bırakıyor, ha? | Open Subtitles | الناس حقاً يتركون أبوابهم مفتوحة فى البلدات الصغيرة |
Birçok okul ve iş yerleri önlem için kapılarını kapattılar. | Open Subtitles | أغلب المدارس وأعمال كثيرة حطمت أبوابهم كإجراء احتياطي |
Herkese bu gece bir kuzu kesmelerini, kuzunun kanıyla kapılarını ve kapı sövelerini işaretlemelerini söyleyin. | Open Subtitles | أعلمالجميع.. ليذبحوا حملاً ويضعوا علامة على أبوابهم وعضادة أبوابهم ,الليلة بدمائها. |
Bu insanlar sana bir baktılar mı kapılarını kapatırlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس بمُجرّد أنْ ينظروا إليك نظرة واحدة سوف يغلقون أبوابهم. |
Her şeyleri açıktayken kapılarını açık bırakanlar onlar. | Open Subtitles | لم يجبرهم أحد على ترك أبوابهم مفتوحة مع وجود أغراضهم بالداخل |
O orospu çocukları Gallonlar'a kapılarını açtıklarında, içeri gireceğiz ve onlara her şeyimizle saldıracağız. | Open Subtitles | و عندما يفتح هؤلاء الأوغاد أبوابهم إلى غاليون سندخل ونقاتلهم بكل قوتنا |
İnsanlar burada kapılarını kilitlemez. | Open Subtitles | لا يقفل الأشخاص أبوابهم الأمامية ليس هنا |
kapılarını kitleyip yataklarının altında gizlenen koyunlar mı? | Open Subtitles | الخرفان الذين يقفلون أبوابهم ويزحفون تحت أسرتهم؟ |
- Bekliyoruz! Cam çerçevelerini indirip, kapılarını tekmelemeyi! | Open Subtitles | لتحطيم نوافذهم وركلهم خارج أبوابهم |
Yatırım hesabımızdaki paradan Stephans'a vereceğiz ve kötü cadı kapısını tamir ettirecek. | Open Subtitles | سوف ننفق أموالنا على عائلة ستيفنز وعلى العجوز الشريره لأصلاح أبوابهم |
Tanrım, orduya kapılarına yürüdüğünü anladığın gibi, | Open Subtitles | أيها الملك، يبدو أنك تسير بجيشاً إلى أبوابهم |
Sizin çocuklara kapıları kırarken gülümsemelerini söyle. | Open Subtitles | أخبر السكان أن يكونوا حذرين مع من يطرق أبوابهم. |