Buna kıyasla beyaz çocuklarda bu oran 30 çocukta bir. | TED | وهذا بالمقارنة مع معدل 1 من كل 30 طفل أبيض. |
Bu dünyanın ne kadar küçük olduğunu vurgulamak için slayt sayfalarının çoğuna bir insan saç teli kalınlığında minnacık beyaz bir çizgi ekledim. | TED | لنؤكد كم هو صغير هذا العالم حقاً، لقد أضفت خطًا أبيض إلى معظم الشرائح وذلك يُظهر لكم سماكة شعرة واحدة. في غاية الصغر. |
Johnny, sen bir beyazsın. Bunu yapmalarına izin verme! | Open Subtitles | جوني، أنت رجل أبيض لا تتركهم يفعلون ذلك. |
O an için, tek gördüğüm beyazdı, parlak beyaz, buradaki ışıklar gibi. | TED | للوهلة، كل ما رأيته هو اللون أبيض، أبيض ساطع، كهذه الأنوار. |
White onun sivri uçlu yakalı bir genci rüyasında gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | أبيض واخبرني انه كان يحلم شاب مع واشار الياقه. |
Tahmin edin ne oldu: beyaz ve yumurta kabuğu beyazı tamamen aynı renklermiş. | Open Subtitles | احرزوا ماذا , أبيض و أبيض قشور البيض هم في الحقيقة لون واحد |
Daha önce bir siyah adamın bembeyaz olduğunu görmemiştim hiç. | Open Subtitles | لم أرى أبداً رجل أسود تحول إلى أبيض من قبل |
Beş puan. beyazım, yuvarlağım, ama her zaman ortada yokum. | Open Subtitles | خمس نقاط ، أنا أبيض و مستدير و لكن لست دائماً متواجد |
Senin gibi böyle efendi bir beyazın böyle bir yerde ne işi var? | Open Subtitles | ما الجيد , بالنسبة لشخص أبيض مثلك , في هذا المكان ؟ |
Aslında burada orta sınıftan beyaz bir adam olarak konuşuyorum. | TED | في الحقيقة، انا أتحدث هنا كرجل أبيض من الطبقة المتوسطة. |
ABD'de beyaz bir adam şiddet eyleminde bulununca, yalnız kurt oluyor, zihinsel hasta oluyor veya sebebi park tartışması oluyor. | TED | عندما يقوم رجل أبيض بفعل عنيف في أميركا، يُسمى الأمر حالةً فردية، أو مريض عقلي أو خلاف بخصوص مواقف سيارات. |
Ama büyük bir problem var: Biyolojik cinsiyet siyah ve beyaz değil. | TED | لكن هناك مشكلة كبيرة جدًا: الجنس البيولوجي ليس إمّا أبيض أو أسود، |
Beni cesaretlendirmenize gerek yok. Bence cennet beyaz bir gece kulübü. | Open Subtitles | لست بحاجة إلى أي تشجيع, فكرتي للجنة هي نادي ليلي أبيض |
Burası taştan örülmüş beyaz evlerden ve küçük dar sokaklardan ibaret. | Open Subtitles | مفيش حاجة أكثر مِنْ صخور مَهْجُورة، بيت أبيض وشوارع ضيّقة صغيرة. |
Bir çingene kuşunun kıçı kadar beyazsın. | Open Subtitles | كنت مثل أبيض كما الحمار طائر الزنجبيل و. |
Sorun şu ki sen falsolu topa vuramazsın ve sen beyazsın. | Open Subtitles | المشكلة أنك لا تستطيع تصويب الكرة وأنت أبيض |
Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca, yüzüm tamamen beyazdı. | TED | وبوقت ما، لمدة عام ونصف، صار وجهي أبيض بالكامل. |
Tıpkı Beatles'ın White Album'ünü ilk kez dinlemek gibi bir şey. | Open Subtitles | انه مثل ألاستماع الى البيتلز ألبوم أبيض للمرة الأولى |
Gözler anlaşıldığı üzere hemen pişiyor. Süt beyazı bu renge dönüyor. | TED | يبدو أن العينين تُطهى بسرعة، وتتحولان إلى لون أبيض حليبي. |
Ama protesto için bembeyaz giydiler makyaj yapmayı bıraktılar. | TED | ولكن لا, في المظاهرة, ارتدوا لباسا أبيض, بدون أي زينة |
Beş puan. beyazım, yuvarlağım, ama her zaman ortada yokum. | Open Subtitles | خمس نقاط ، أنا أبيض و مستدير و لكن لست دائماً متواجد |
Eğitimli bir kadın, güçlü bir kadın. Çok açık tenliydi. Çünkü, annesi bir beyazın tecavüzüne uğramış. | Open Subtitles | لقد كانت قمحية اللون , لأن أمها إغتصبها . رجل أبيض |
Ama güneyli bir beyaza, aynı cinsten iki kişinin... yani bir Yahudi'yle sevişen siyah bir adamın öyküsünü anlatan... kitabım sorun yaratır mı diye... sorma! | Open Subtitles | لكن لا تأتي و تسأل رجل أبيض من الشمال هل كتابك الذي عن رجل أسود يقام علاقة جنسية مع رجل عبري من نفس جنسه مشكلة |
Ona sadece değersiz bir isim ve iyi niyet dolu bir sefalet verecek bir muslukçuyla, basit bir kilisede beyazlar içinde evlendiğini görmek için mi? | Open Subtitles | لتُريها تتزوج في فستان أبيض في كنيسة صغيرة مع سمكري يعطيها أسماً لا يسوى و قذارة تحتوي على النيات الطيبة؟ |
Bu da beyazların lafını dinlemen gereken o anlardan biri. | Open Subtitles | لو كان هناك وقت لتستمعي لرجل أبيض فهو هذا الوقت |
Ve farklı bir geyik isterseniz, ak kuyruklu geyik değil, bir katır geyiği, veya bir sığın geyiği, yerleşimi değiştiriyorsunuz, ve bir sığın yapabiliyorsunuz. | TED | و إذا أردت أن يكون الغزال بشكل مختلف، ليس بغزال ذا ذيل أبيض قم بتغيير الحزمة، وبهذا يمكنك صنع شكل الأيل |