Dinle, daha iyiye gittiğim söylenemez. Yeniden bekleme sırasına giremeyecek kadar yaşlıyım. | Open Subtitles | إسمع، أنا لا أتحسّن إنّي مُسنّ للغاية لأكون في أعلى القائمة |
Durumumun iyiye gittiğini hissedebiliyorum ve hepsi bu kadın sayesinde. | Open Subtitles | أشعر بنفسي أتحسّن وأنا مدين بكل هذا لهذه السيدة |
Şef, gerçek şu ki benim yaşımda birçok şarkıcının sesi inişe geçiyor, ama ben gittikçe daha iyiye gidiyor görünüyorum. | Open Subtitles | مايسترو، أصحيح ان الكثير من المغنيين في عمري يتراجع مستواهم، و انا أتحسّن أكثر فأكثر. |
Öncelikle daha iyi olmam, iyileşmem gerek. | Open Subtitles | أوّلا، يجب أن أتحسّن. يجب أن أُشفى. |
Çünkü iyileşmek için üstümde çok baskı hissediyorum ve iyileştiğim yok. | Open Subtitles | لأنني أشعر بضغطٍ كبير تجاه التحسّن بينما لستُ أتحسّن |
İyileşmemi istiyorsun ama iyileşmiyorum ve kendimi çok suçlu hissediyorum lan. | Open Subtitles | أنت تريدني أن أتحسن, وأنا لا أتحسّن. وأنا أشعر بذنب لعين. |
Biliyorum ve daha iyiye gidiyor olsam bile semptomlarımın geri gelmeyeceğinin garantisi yok, o yüzden... | Open Subtitles | أعلم، حتّى و أنا أتحسّن الآن ليسهنالكضمانةأنّ أعراضي... لنتعود،لذاأنا ... |
Hayır. Şu anda tam da durmamanın zamanı. Gördüğün gibi durumum iyiye gitmiyor. | Open Subtitles | كلّا، فهذا تحديدًا أوان المثابرة، فكما ترين، لا أتحسّن مثقال ذرّة! |
Kes sesini! Daha iyiye gittigim yok. | Open Subtitles | قلت للتوّ توقفي إني لا أتحسّن البتة |
İyiye gitmeye başlamıştım. | Open Subtitles | لقد بدأتُ أتحسّن في اللعب |
Biliyorum. Ama daha iyiye doğru gidiyorum. | Open Subtitles | أعلم، ولكنني أتحسّن. |
- Daha iyiye gittiğimi sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننت أنني أتحسّن |
Ben iyiye gitmiyorum. | Open Subtitles | . لست أتحسّن |
Gitmem ve iyileşmem lazım. | Open Subtitles | عليّ الذهاب كي أتحسّن |
- Belki de iyileşmek istemiyorum, amına koyayım. | Open Subtitles | بل بتحسّنكِ ربّما لا أريد أن أتحسّن |
İyileşmek istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن أتحسّن |
Tümörlerim büyüyor ve iyileşmiyorum, Adam. | Open Subtitles | (أورامي تكبُر، لن أتحسّن (آدم |