"أتحسّن" - Traduction Arabe en Turc

• iyiye
• iyileşmem
• iyileşmek
• iyileşmiyorum

Dinle, daha iyiye gittiğim söylenemez. Yeniden bekleme sırasına giremeyecek kadar yaşlıyım.
إسمع، أنا لا أتحسّن إنّي مُسنّ للغاية لأكون في أعلى القائمة

Durumumun iyiye gittiğini hissedebiliyorum ve hepsi bu kadın sayesinde.
أشعر بنفسي أتحسّن وأنا مدين بكل هذا لهذه السيدة

Şef, gerçek şu ki benim yaşımda birçok şarkıcının sesi inişe geçiyor, ama ben gittikçe daha iyiye gidiyor görünüyorum.
مايسترو، أصحيح ان الكثير من المغنيين في عمري يتراجع مستواهم، و انا أتحسّن أكثر فأكثر.

Öncelikle daha iyi olmam, iyileşmem gerek.
أوّلا، يجب أن أتحسّن. يجب أن أُشفى.

Çünkü iyileşmek için üstümde çok baskı hissediyorum ve iyileştiğim yok.
لأنني أشعر بضغطٍ كبير تجاه التحسّن بينما لستُ أتحسّن

İyileşmemi istiyorsun ama iyileşmiyorum ve kendimi çok suçlu hissediyorum lan.
أنت تريدني أن أتحسن, وأنا لا أتحسّن. وأنا أشعر بذنب لعين.

Biliyorum ve daha iyiye gidiyor olsam bile semptomlarımın geri gelmeyeceğinin garantisi yok, o yüzden...
أعلم، حتّى و أنا أتحسّن الآن ليسهنالكضمانةأنّ أعراضي... لنتعود،لذاأنا ...

Hayır. Şu anda tam da durmamanın zamanı. Gördüğün gibi durumum iyiye gitmiyor.
كلّا، فهذا تحديدًا أوان المثابرة، فكما ترين، لا أتحسّن مثقال ذرّة!

Kes sesini! Daha iyiye gittigim yok.
قلت للتوّ توقفي إني لا أتحسّن البتة

İyiye gitmeye başlamıştım.
لقد بدأتُ أتحسّن في اللعب

Biliyorum. Ama daha iyiye doğru gidiyorum.
أعلم، ولكنني أتحسّن.

- Daha iyiye gittiğimi sanıyordum.
-ظننت أنني أتحسّن

Ben iyiye gitmiyorum.
. لست أتحسّن

Gitmem ve iyileşmem lazım.
عليّ الذهاب كي أتحسّن

- Belki de iyileşmek istemiyorum, amına koyayım.
بل بتحسّنكِ ربّما لا أريد أن أتحسّن

İyileşmek istiyorum.
أريدُ أن أتحسّن

Tümörlerim büyüyor ve iyileşmiyorum, Adam.
(أورامي تكبُر، لن أتحسّن (آدم