"أتزوج" - ترجمة من عربي إلى تركي

• evlenmek
• evlenmedim
• evleneceğim
• evleniyorum
• evlenmeyeceğim
• evlenmem
• evlenmiyorum
• evlenmemi
• evlenmeden
• evlenmeliyim
• evlenemem
• evlenmeyi
• evleneyim
• evlenene
• evlenmeye

- evlenmek için vaktim olmadı. - Vakti daralan birine benzemiyorsun.
لم أجد وقتاً لكى أتزوج انت لا تبدو مشغولا لهذه الدرجه

evlenmek isteyen bendim. O pek hevesli değildi ama kabul etti.
كنت أنا الذى أردت أن أتزوج ، وكنه لم يرد ذلك

Benim hakkımda şundan emin olabilirsin Paul kesinlikle annem gibi bir kadınla evlenmedim.
شيء واحد يمكنك أن تقوله بشأني إنني متأكد بشدة أنني لم أتزوج والدتي

Yeşil gözlü iki kız var ve ikisi ile de evleneceğim.
هناك فتاتان يملكن عينان خضراوتان وسوف أتزوج كلتاهما

Yanılıyorsun ağabey. Kendi iyiliğim için evleniyorum ben. Hayatım çok da kolay değil.
يا اخي انت مخطئ, أنا أتزوج لمصالحي الخاصة, لأني حياتي صعبة, وليس لأساعدك

Bak, yaşım 32 ve bekarım hiç evlenmeyeceğim.
إن عمرى 32 عاماً و لست متزوجاً ، و لن أتزوج أبداً

Yakında elimde teneke kutuyla kalacağım ya da zengin biriyle evlenmem gerekecek.
قريبا سوف أكون مفلسا أيضا أو أتزوج امرأة غنية

Kızından önce evlenmek istiyorum. Olur mu?
.أنا أريد أن أتزوج قبل إبنتك هل تعتقد أنهُ مُمكن؟

Haliyle, ben de evlenmek ve aile sahibi olmak falan istiyorum.
بشكل طبيعي ، أود أن أتزوج و تصبح لدي عائلة و كل تلك الأشياء

Jocelyn'le evlenmek için izninizi istiyorum efendim.
أود بشدة أن تمنحنى موافقتك أن أتزوج جويسلين

Hiç beklenmedik bir şeydi. Hiç evlenmedim. Çocuk sahibi olmaktan vazgeçmiştim.
لم أتوقع الحمل يوماً، لم أتزوج فقدت الأمل أن أحظى بأطفال

Bugün burada evlenmedim çünkü karımın mezhebi Quaker.
ولكننى لم أتزوج هنا اليوم لأن زوجتى غريبة

Tombul bir Amerikan kadınıyla evleneceğim ve tavşan yetiştireceğim, ve karım benim için yemek pişirecek,
و سوف أتزوج من أمريكية جميلة و أٌربي الأرانب و ستقوم هي بطهيهم من أجلي و سيكون عندي شاحنة صغيرة

İstesen de istemesen de babanla iki hafta içinde evleneceğim.
سوف أتزوج أباك خلال أسبوعين سواء وافقتي أم أبيتي

evleniyorum ve ben senin orada olmanı hayal etmekle yetinmeyi göze almışken senin gerçekten orada olman bana dünyaları verir.
أنا سوف أتزوج وسوف يعني لي الشيء الكثير لو كنت هذه المرة لا احتاج لأن أتخيل لو كنت حقا هناك

Kan testine ihtiyacım yok. Hatta evlenmeyeceğim bile.
انا لست فى حاجه لاختبار دم انا حتى لن أتزوج

Yunanistanlı Hintli Japon bir Yahudi ile evlenmem lazım?
أن علي أن أتزوج يوناني وهندي وياباني ويهودي

evlenmiyorum, anne. Sadece dışarıda neler olduğuna bakıyorum.
أنا لا أتزوج يا أمي أنا أرى ما الذي يوجد هناك

- Onunla evlenmemi istiyordu. Ama daha fazlasını hakediyordu. Ve daha iyisini....
أرادني أن أتزوج منه و كان هو يستحق الأفضل مني و الأحسن

evlenmeden önce uzun bir süre yaşadım orada.
أجل، إنني أعيش هُناك منذُ فترة طويلة قبل أن أتزوج.

Bu yüzden, yarın Lord Farquaad'la güneş batmadan ve beni böyle görmeden önce evlenmeliyim.
لذلك يجب أن أتزوج فاركواد غداً قبل الغروب فلا يراني هكذا

Sana çok düşkünüm ve seninle birlikte olmak istiyorum ama seninle asla evlenemem.
أنا مغرمة جداً بك و اود أن أكون معك لكنني لن أتزوج منك ابداً

Tanrı'yla evliyim. Bir adamla yatmak için evlenmeyi bekliyorum demek.
في الواقع , لقد تزوجت شخصاً لكنني لم أتزوج حقاً

Tamam o zaman. Beni bırak. Burada kalayım ve Larry ile evleneyim.
جيد ,لا تدخلني بهذا دعني أبقا هنا و أتزوج لاري

Hayır, hayır. Annemi bilmezsin. Ben evlenene kadar asla vazgeçmez.
كلاّ، كلاّ، لا تعرف أمّي، أن علمت بذلك فلن تتركني حتى أتزوج

Ben de tamam dedim. Benim de serserinin biriyle evlenmeye niyetim yok herhalde.
لقد قلت حسنا أنا لا أنوي أن أتزوج من عجوز علي أية حال.