| Ve bir gün Kiev'in en zengin adamı olduğunda Umarım bunu hatırlarsın. | Open Subtitles | عندما تخرج من هنا ستكون أغنى رجل في كييف. أتمنى أنك ستتذكرني. |
| Ah. Umarım siz de budala, yaşlı bir alaycı değilsinizdir. | Open Subtitles | أوه أتمنى أنك أيضاً لست متهماً بكبر السن الكئيب ؟ |
| Aradığında, yemeği daha yeni bitirmiştik. Umarım senin için sakıncası yoktur. | Open Subtitles | كنا ننتهي من تناول الطعام حين إتصلت أتمنى أنك لا تمانع. |
| Umarım öfkeni 31. bölgeye göre daha iyi kontrol ediyorsundur? | Open Subtitles | أتمنى أنك تتحكم بغضبك أفضل مما كنت في الدائرة 31 |
| Soyulurken de bu kadar yardımcı olsaydın Keşke. | Open Subtitles | أتمنى أنك كنت بذلك النفع بينما كنت أتعرض للسطو |
| Sen uyuşturucu kullanmıyorsun ki. En azından kullanmadığını umuyorum. | Open Subtitles | أنت لاتتعاطى المخدرات على الأقل أنا أتمنى أنك لاتتعاطاها |
| Binbaşı,Umarım onu emirlere uymadığı için cezalandırmazsınız. | Open Subtitles | أتمنى أنك لن تعاقبه ايها الرائد بسبب مخالفته للأوامر |
| Umarım sevdiğin o kısacık beyaz pamuklu çoraplarını getirmişsindir. | Open Subtitles | أتمنى أنك أحضرتي جواربك القطنية البيضاء الصغيرة التي أحبها |
| Umarım Slyvain ve o kız hakkındaki... hikayeye inanmamışsındır. | Open Subtitles | أتمنى أنك لم تصدقي تلك القصة بخصوص سيلفان والفتاة |
| İyi akşamlar, hanımefendi. İyi vakit geçirdiğinizi Umarım. | Open Subtitles | ليلة سعيدة آنستي، أتمنى أنك إستمتعت بوقتك هنا |
| Umarım sırf beni unutabilmek için Julia ile evlenme konusunda... acele etmiyorsundur. | Open Subtitles | أنا فقط أتمنى أنك لا تسرع بالزواج من جوليا هناك طريق لتعيد اعلاقة معي |
| Umarım size yazdığım mektuba kızmamışsınızdır. | Open Subtitles | أتمنى أنك لم تنزعج من ذلك الخطاب يا سيدي |
| - Umarım zavallı kadını onlardan birinin öldürdüğünü düşünmüyorsunuzdur. | Open Subtitles | أتمنى أنك لا تعتقد ان أحدهم قتل السيدة المسكينة |
| - Umarım benim param olduğunu sanmıyorsunuzdur. Keşke olsaydı. | Open Subtitles | أتمنى أنك لا تظن أن بحوزتي مال حتى أعطيك اياه |
| Peki, Umarım marangozla biraz buhar uçururken eğlenmişsindir. | Open Subtitles | حسناً، أتمنى أنك قد نفستي عن ضغوطك مع تلك النجارة |
| Umarım bir şeyler ispatlamaya çalışmıyorsundur Freddy. | Open Subtitles | أنا أتمنى أنك لا تحاول أن تبرهن على شيء يا فريدي |
| Umarım ne yaptığını biliyorsundur, genç bayan! Beni duyuyor musun, Amy? | Open Subtitles | أتمنى أنك تعرفين ما تفعلين، ايتها الشابة ،هل تسمعيني، آمي؟ |
| Kardeşini üzdüğün için Umarım mutlusundur. | Open Subtitles | أتمنى أنك سعيد لأنك الآن جعلت أختك غاضبة |
| Sevgili düküm. Umarım sizi bekletmedim. | Open Subtitles | عزيزي الدوق، أتمنى أنك لم تنتظرني كثيراً |
| Sevgili Dük, Umarım sizi bekletmemişimdir. | Open Subtitles | عزيزي الدوق، أتمنى أنك لم تنتظرني كثيراً |
| Ama umuyorum ki... en yüzeysel olan şeyi düşünmüyorsundur. | Open Subtitles | لكنى أتمنى أنك لا تفكر بأكثر سؤال سطحى على الإطلاق |
| Abdülhey, bir sakarlık yapmadın inşallah? | Open Subtitles | أتمنى أنك لم تكن أحمقاَ كما عودتنا يا عبدالله، أليس كذلك؟ |