ويكيبيديا

    "أتيتَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldin
        
    • geldiniz
        
    • gelirsen
        
    • geldiysen
        
    • gelir
        
    • geldiğini
        
    • gelip
        
    • gelmiştin
        
    • geldiğinde
        
    • gelmiştiniz
        
    • buldun
        
    • geldiğin
        
    • gelmişsin
        
    • geldiğinden
        
    • gelmişsiniz
        
    50. yaş günüme bile geldin. Hem de çok sevmiştin, güzel partiydi. Open Subtitles لقد أتيتَ إلى حفلة يوم ميلادي الـ50 لقد أعجبتك، وكانت حفلةٌ رائعة.
    Buraya birşey söylemeye mi geldin? Open Subtitles عنهم جميعًا هل أتيتَ هنا هذا المساء لسبب محدّد؟
    Öğle yemeğine falan çıkalım diye mi geldin? Open Subtitles هل أتيتَ لنذهب لتناول الغداء أو ما شابه؟
    Geçen akşam bara geldiniz ve ben şarkı söylüyordum. Open Subtitles في تلك الليلة .. أتيتَ إلى الحانة و كنتُ أنا أُغني
    Benim dünyama gelirsen, daha adımını atmadan seni gebertirim. Open Subtitles إذا أتيتَ إلى عالَمي، سأقتلكَ قبل أن تتحركَ خطوة واحدة
    Buraya her zaman senin pisliğini temizlememi istemeye mi geldin? Open Subtitles إذًأ فقد أتيتَ إلى هنا لتطلب منّي أن أعتني بك طوال الوقت.
    Buraya beni küçük düşürmeye falan mı geldin? Open Subtitles أعني , هل أتيتَ إلى هنا لإهانتي أم ماذا ؟
    Evimize küçük bir çocukla birlikte olmak için geldin. Open Subtitles أنت أتيتَ الى منزلنا لكي تضاجعَ فتىً صغيراً.
    Buraya beni çözümlemeye mi geldin doktor? Open Subtitles هل أتيتَ لتحليلِ شخصيّتي يا حضرةَ الطبيب؟
    Buraya yazmaya geldin sanıyordum, ilham almak için hani. Open Subtitles ظننتُكَ أتيتَ إلى هنا لتكتب، لتجد الإلهام.
    Doktor. Ziyarete mi geldin yoksa bir süre misafir mi olacaksın? Open Subtitles حضرة الدكتور، أتيتَ لمجرّد زيارة، أم عدتَ للمكوث لبعض الوقت؟
    Ve şimdi buraya geldin, en kutsal yere Eski Din'in tam kalbine. Open Subtitles والآن أتيتَ إلى هنا إلى أكثر مكان مقدّس للدين القديم
    Sen de savaş halinde olduğun adamın oğluna geldin. Open Subtitles إذاً لقد أتيتَ لأبن الرجل الذي أنتَ كنت على حرب معه ؟
    Buraya görev yerinizden mi geldiniz yoksa başka bir yerden mi? Open Subtitles هل أتيتَ الى هنا من المعسكر, أم من مكانٍ آخر؟
    Üzgünüm genç adam, ama bir daha buraya gelirsen... güvenliği çağırmak zorunda kalırım. Open Subtitles آسف أيها الشاب ، ولكن لو أتيتَ هنا مرة أخرى ، سأضطر إلى استدعاء الأمن
    Dünya'ya doğru ilerlediğinizi söylemeye geldiysen, bunu zaten biliyorum. Open Subtitles أذا كُنتَ هُنا لتقول لي ذلك و أخيرآ أنكَ أتيتَ من وراء الأرض أنا مُسبقآ كنتُ أعلم ذلك
    Sana bir şey göstermek istiyorum. Benimle gelir misin? Open Subtitles أريد أن أريك شيئاً هلّا أتيتَ معي؟
    Bende buraya senin rakı içmeye geldiğini sanıyodum. Open Subtitles ظننت أنكَ أتيتَ إلى هنا من أجل مشروب تركي.
    Aramak yerine niye buraya gelip yüz yüze konuşmak istedin? Open Subtitles مثير للإهتمام. لمَ أتيتَ لتخبرني بذلك شخصيّاً بدلاً من الإتّصال؟
    Böbürlenerek yürüyüp hücreme gelmiştin. Open Subtitles أتيتَ تمشي في وحدَة الزنزانات تِلك كُنتَ تتبَختَر حقاً
    Ve ilk geldiğinde sen de pek kafa dengim değildim. Open Subtitles ولم أكن لطيفة تماماً لطيفة تماماً عندما أتيتَ أول مرة
    - Bay Ding, bir şüpheliyi teşhise gelmiştiniz. Open Subtitles سيد دينغ. ،لقد أتيتَ للتعرّف على هوية المشتبه به .التقينا حينها
    Kadife halatı nereden buldun bilmem ama odamda tanımadığın insanlarla seks yapamazsın. Open Subtitles أجل .. لا أعلم من أين أتيتَ بحبل ٍ مخملي لكن لا يمكنكَ استخدام غرفتي لتمارس الجنس مع الغرباء
    Benim için geldiğin gün, ben de sana geliyordum. Open Subtitles اليوم الذي أتيتَ فيه من أجلي , لقد كنت قادمة من أجلك
    Buraya benim için gelmişsin. Open Subtitles أتيتَ إلى هنا لتجدني.
    Evet, yani değişti tabii. Sen buraya geldiğinden beri başından çok şey geçti. Open Subtitles أجل ، لقد مر هذا الكلب بأوقات عصيبة منذ أن أتيتَ إلى هنا
    Çok uzaktan gelmişsiniz. İzin verin yükünüzü alayım. Open Subtitles لقد أتيتَ من بعيد دعني أخفف من حملك الثقيل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد