ويكيبيديا

    "أتيتِ إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geldiniz
        
    • a geldin
        
    • geldiğinde
        
    • geldiğinden
        
    • için geldin
        
    • gelebilir
        
    • gelmiştin
        
    Doğum günü için buraya geldiniz, değil mi? Open Subtitles لقد أتيتِ إلى هنا في عيد ميلادها , أليس كذلك ؟
    Bir müşterimi dolandırdığımı düşündüğünüz için mi buraya geldiniz? Open Subtitles هل أتيتِ إلى هناك لإنّكِ ظننتِ بأنّني سأغشّ الزّبون؟
    Sen New Orleans'a geldin. Ben ise Belle Reve'de kalarak işleri toparlamaya çalıştım. Open Subtitles أتيتِ إلى (نيو أورلينز) وأنا بقيت في (بيل ريف) محاولة الصمود
    Demek buraya ilk geldiğinde sen de benden korkuyordun, öyle mi? Open Subtitles إذاً لقد كنت خائفة منى عندما أتيتِ إلى هنا أول مرة؟
    İki yıl önce buraya geldiğinden beri seni tedavi ediyorum. Open Subtitles لقد كنت أعالجك منذ أتيتِ إلى هنا قبل عامين
    Buraya gözlemci gelirse bana ihtiyacın olacağı için geldin. Open Subtitles لقد أتيتِ إلى هنا لأنّكِ بحاجتي حتّى تظهرين بأفضل مظهر أمام المراقب الأمريكي
    Chloe, Durum Değerlendirme Odasına gelebilir misin, lütfen? Open Subtitles كلوي)، هلا أتيتِ إلى غرفة الاجتماعات من فضلكِ؟
    Orada sıkıntılar yaşadığın için gelmiştin buraya. Burada kal. Open Subtitles أتيتِ إلى هنا بسبب المشاكل هناك لذا اِبقي
    Söylesenize doğruca istasyondan mı geldiniz? Open Subtitles أتيتِ إلى هنا مباشرة من المحطة ؟
    Yani buraya bunları söylemeye mi geldiniz? Open Subtitles إذن أتيتِ إلى هنا لتريحي ضميرك
    - Yarama tuz basmaya mı geldiniz? Open Subtitles أتيتِ إلى هنا لتضعي الملح على الجرح ؟
    Adı Ridd. Buraya neden geldiniz Bayan Ridd? Open Subtitles إنها من عائلة (ريد) لماذا أتيتِ إلى هنا سيدة(ريد)؟
    Sen New Orleans'a geldin. Ben ise Belle Reve'de kalarak işleri toparlamaya çalıştım. Open Subtitles أتيتِ إلى (نيو أورلينز) وأنا بقيت في (بيل ريف) محاولة الصمود
    Sen Seattle'a geldin. Open Subtitles إنتظر، أنتِ أتيتِ إلى سياتل
    Neden Teksas'a geldin? Open Subtitles لمــاذا أتيتِ إلى (تكساس)؟
    Buraya geldiğinde güvende olacağını nereden bildin? Open Subtitles كيف عرفت أنك ستكونين بأمان إن أتيتِ إلى هنا؟
    Odama geldiğinde ne yaptığımı söylemem gerekmiyordu. Open Subtitles عندما أتيتِ إلى غرفتي كـ كان يجب أن أخبرك ماذا فعلت
    Hayata geldiğinde hiçbir şeyin yoktu ve hayatını kazanmayı başardın. Open Subtitles أتيتِ إلى هـذا العالم معـدِمـة ومـع ذلك تمكنت مـن تغييـر حيـاتك
    Buraya geldiğinden beri bir telefon bile almadın. Open Subtitles ولم تأتِكِ مكالمةٌ هاتفيّةٌ منذُ أتيتِ إلى هنا
    "Sen Güneybatı Hastanesine geldiğinden beri herşey yolunda." Open Subtitles تحسنت الأمور كثيراً منذ أن أتيتِ (إلى (ساوث ويست جينرال
    Buraya geldiğinden beri, Doktor Thredson'dan bir kez bile bahsetmemen ne garip. Open Subtitles (من المثير أنَّكِ لم تذكري أسم (د.ثريدسون ولا مرة واحدة منذُ أن أتيتِ إلى هنا
    Yoldan çıkmış insanlara yardım etmek için geldin ve bu senin koleje girmende işine yarayacak. Open Subtitles لقد أتيتِ إلى هنا لمساعدة الأشخاص الفقراء حتّى تبدين بصورة عند تقديم أوراق إعتمادكِ لجامعتك
    Buraya bir tür arzun için geldin değil mi? Open Subtitles أتيتِ إلى هُنا مدفوعة بواسطة رغبة من نوع ما ، أليس كذلك ؟
    Penny, içeriye gelebilir misin lütfen? Open Subtitles (بيني)، هلا أتيتِ إلى هنا للحظة من فضلكِ؟
    Geçen sefer kahve dükkanına gelmiştin. Open Subtitles أتيتِ إلى المقهى آخر مرة، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد