ويكيبيديا

    "أثر جانبي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yan etkisi
        
    • yan etki
        
    • yan etkidir
        
    • yan etkisidir
        
    • yan etkileri
        
    Bazı durumlarda, yan etkisi parmak iltihabı ki, parmak izi kaybına yol açabilir. Open Subtitles في بعض الحالات، هو أثر جانبي للإلتهاب الرقمي، الذي يُؤدّي إلى فقدان البصمات
    Tamam, farkında mısın, değil misin, bilmiyorum ama bu cihazın çok ciddi bir yan etkisi var. Open Subtitles حسنا ، أنا لا أعرف إذا كنت على علم بذلك أم لا ولكن هذا الجهاز له أثر جانبي خطير
    Herhangi bir yan etki görüldüğü anda duracağız ve kendini toparlayana kadar ekipten uzaklaştırılacaksın. Open Subtitles عند ظهور أول أثر جانبي سنتوقف ، وسوف تخرج من الفريق حتى تجتاز هذا
    Yani ölüm esas amaç değil, talihsiz bir yan etki. Open Subtitles إذاً، الموت ليس هدف المجرمة إنه أثر جانبي مؤسف
    Acı, kaçınılmaz bir yan etkidir. Open Subtitles والألم هو أثر جانبي يستحيل تجنبه.
    Mavi görme bir semptom değil, Viagra'nın yan etkisidir. Open Subtitles الرؤية الزرقاء ليست عرض إنها أثر جانبي للفياجرا
    Çok enteresan yan etkileri olan bir sanayi eritkenidir. Open Subtitles هو محلول صناعي قوي ولديه أثر جانبي مثير للإهتمام
    Bu mutlaka kas gevşeticisinin yan etkisi olması lazım çünkü ben burada tişört ile terliyorum. Open Subtitles لا بد أن هذا أثر جانبي لمهدئ العضلات لانني أشعر بالحر كالجحيم , وأنا بقميص هنا
    Bu da gözlerindeki renk değişimi gibi virüsün bir yan etkisi mi yoksa iyileşmesinin sebebi mi? Open Subtitles هل هذا هو أثر جانبي للفايروس ؟ كتغيّر الصبغة في عينيها ؟
    Biraz uyku yapabilir ama eğer uyuyorsan aşırı derecede yemek yiyip şişmanlamazsın, ki bu da başka bir yan etkisi. Open Subtitles قد يجعلك نعسانه قليلاً إن كنتِ نائمه لن تأكلي بشراهه وتسمنين وهذا أثر جانبي آخر
    Yine de bu sistemin büyük bir yan etkisi var: şayet seçimlerle ''kura ile seçmeyi'' değiştirip parlementomuzu da toplumun tamamını temsil edecek şekilde oluştursaydık bu politikacıların sonu demek olurdu. TED ومع ذلك، لهذا الطرح أثر جانبي واحد: إذا استبدلنا الانتخابات بهذا التقسيم وأصبح البرلمان الممثل الحقيقي للشعب، ذلك سيعني نهاية السياسيين.
    - Ayna yolculuğunun bir yan etkisi. - Bende niye yok? Open Subtitles أثر جانبي من السفر خلال المرآة - أذن لماذا لم يحدث لي؟
    - Küçük bir yan etkisi oldu. Open Subtitles - حَسناً، كَانَ عِنْدَهُ a أثر جانبي قليلاً.
    Bu sadece sana verdiğim sakinleştiriciden gelen bir yan etki. Open Subtitles هذا مجرد أثر جانبي من مهدئ لقد أعطيته لك.
    İçindeki çocuk her kimse, bu sadece bir yan etki. Open Subtitles ذلك الفتى الذي بداخله أياً كان ما هو إلّا أثر جانبي.
    ilaç tedavisinde yan etki olabileceğini söylüyor. Open Subtitles أن يكون هناك أثر جانبي إلى حين أن أتأقلم على العلاج
    Acı gerçekten de kaçınılmaz bir yan etkidir. Open Subtitles الألم أثر جانبي يستحيل تجنبه.
    Acı kaçınılmaz bir yan etkidir. Open Subtitles الألم أثر جانبي يستحيل تجنبه.
    Belki de bir yan etkidir sadece. Open Subtitles ربما ذلك مجرد أثر جانبي.
    Mavi görme semptom değil, viagranın yan etkisidir. Open Subtitles الرؤية الزرقاء ليست عرض إنها أثر جانبي للفياجرا
    - Belki ilacın yan etkisidir? Open Subtitles ـ هل هذا أثر جانبي لبعض العلاج الخاطئ؟
    Benim yaratılış sürecimin yan etkileri olduğu gittikçe daha çok belli oluyor. Open Subtitles أنه أصبح واضحا العمليات أستخدمت لصنعي لها أثر جانبي
    Tretoninin yan etkileri olduğunu tamamen kabul etmekle birlikte, sizi temin ederim ki, sağladığı yararlar, dezavantajlarından çok çok daha fazladır. Open Subtitles على الرغم أننا نُسلم كلياً بأن التريتونين" لي له آثار جانبية" و لكننا نؤكد لكم، أن النفع منه يفوق أي أثر جانبي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد