Şu an için yok. Malesef, bütün adamları Saldırı sırasında öldü. | Open Subtitles | لسوء الحظ، ليس في هذا الوقت فكل رجاله قُتلوا أثناء الهجوم |
Evet, efendim. Saldırı sırasında kesilmiş. | Open Subtitles | نعم سيدي ، لقد أنقطع الإتصال أثناء الهجوم |
Büyük Saldırı sırasında hayatta kalanların Wraithlerden saklandığına inanıyorum burada. | Open Subtitles | أعتقد انه المكان حيث إختفوا الناجون من الريث أثناء الهجوم الأخيرِ. |
Saldırı sırasında orada çalışıyormuş gibi görünmeni istiyorum. | Open Subtitles | .أريد أن يبدو الأمر كما لو أنك كنت تعمل هناك أثناء الهجوم |
Bakan Deck ert Parlamentoya yapılan saldırıda başkanı k orumaya çalışırk en hayatını kaybetti. | Open Subtitles | فقد السكرتير ديكيرت حياته بينما كان يحاول إنقاذ الرئيس أثناء الهجوم على البرلمان |
Ansel bu fotoğrafları saldırı esnasında çekmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | - يبدو مثل أنسيل أخذ هذه أثناء الهجوم. - [كلب ينشج] |
Tek problem.Saldırı sırasında bu kutuların nerede durduklarını bilmeyişimiz. | Open Subtitles | حسنًا، المشكلة الوحيدة، نحن لا نعرف أين كانت هذه الصناديق أثناء الهجوم |
Saldırı sırasında yardım aldığını biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم بأنك حصلت على المساعدة أثناء الهجوم |
Çok değer verdiğim bir şey Saldırı sırasında çalındı. | Open Subtitles | شيء مهم جداً بالنسبة لي تم سرقته مني أثناء الهجوم |
Saldırı sırasında en güvenli yerin kırsal alan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال بأن آمن مكان للبقاء فيه أثناء الهجوم هو في منطقة ريفية |
Tüm bizonlar Saldırı sırasında korkup kaçtılar. | Open Subtitles | جميع الثيران الطائرة فروا هاربين من الخوف أثناء الهجوم |
Evet ama dün geceki Saldırı sırasında o oturma odasında bulunuyordu. | Open Subtitles | أجل، ولكنها كانت بغرفة المعيشة أثناء الهجوم بالأمس. |
Maalesef Saldırı sırasında tüm kameralar kapatılmıştır. | Open Subtitles | لسوء الحظ، تم تعطيل جميع الكاميرات أثناء الهجوم. |
İlk Saldırı sırasında müşterek akıllarını ortaya çıkarmıştı. | Open Subtitles | أثناء الهجوم الأول لقد تعرّض لعقولهم مجتمعة كانت غير مُرشّحةٍ بالمرة |
Bayan Henderson, Saldırı sırasında cinayet işlendi. | Open Subtitles | سيدة " هاندرسون " الجريمة حصلت أثناء الهجوم |
Saldırı sırasında kaçmayı başardım. | Open Subtitles | كنت قادر على الهروب أثناء الهجوم |
Bu bize onun Saldırı sırasında çıkmış olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | -ما يشير إلى أنها اُقتُلِعَت أثناء الهجوم |
Saldırı sırasında düşürmüş olmalıyım. | Open Subtitles | أجل، ما عدا أني أسقطتُه أثناء الهجوم. |
Fakat, raporunuza göre fail Saldırı sırasında kurbanın ağzına doğru atakta bulunuyor. | Open Subtitles | لكن... يبدو أن المهاجم ضغط بقوة على فم الضحية أثناء الهجوم |
Büyükelçi Norland'ın Elçiliğe yapılan saldırıda öldüğünü... üzülerek bildiririm. | Open Subtitles | يؤسفني أن أخبركم أن السفير(نورلاند) قد قتل أثناء الهجوم على السفاره |
saldırı esnasında ayrıldık. Lorenzo yaralandı ama kaçmayı başardı. | Open Subtitles | لقد تفرقنا أثناء الهجوم لقد أصيب (لورينزو) لكنه تمكن من الفرار |
Göreviniz, baskın sırasında operasyon alanını koruma altına almak. | Open Subtitles | هدفك أن تغلق منطقة العملية أثناء الهجوم |