| Ve rüyalar olmadan, onlar uyurken insanlar yoluyla sorunları çalışamaz. | Open Subtitles | و بدون الأحلام الناس لن يتعاملوا مع مشاكلهم أثناء نومهم |
| Geriye kalanlar ise ya yorgunluktan ya da uyurken alevlerin arasına düşüp ölüyor. | Open Subtitles | آخرون ماتوا إعياء من التعرض للنيران أثناء نومهم |
| Anne ve bebeği uykularında borazan çalarken etrafta tek bir bataklık faresi bile yoktu. | Open Subtitles | لان الأم و أطفالها كانوا يعزفون الموسيقى أثناء نومهم |
| Gece saldırıya uğradık adamlarımızın çoğu uykularında öldürüldü. | Open Subtitles | كنا نتعرض للهجوم ليلاً معظم رجالنا قتلوا أثناء نومهم |
| Üç ay önce kan emiciler bir eve girip uykusunda üç kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | منذ ثلاثة أشهر، مصّاص الدماء هذا تسلّل إلى منزل وقتل ثلاثة أشخاص أثناء نومهم |
| Uyurlarken vücutlarında gezindiklerini düşünürler. | Open Subtitles | يتخيل الناس زحفهم على أجسادهم أثناء نومهم |
| Adam para istiyordu. Muhtemelen çocukların uyurken saydıkları şeyi... | Open Subtitles | شيء بإمكان هؤلاء الأطفال حسابه أثناء نومهم. |
| Bu zavallı çocukların tek dileği soğuk ve yağmurlu gecelerde sokakta uyurken. | Open Subtitles | المساكين الذين يأملون أثناء نومهم في الخارج مصابين بالبرد والامطار |
| Sonra katil , herkes uyurken, katil mutfağa gitti, ve orda bir bıçak aldı... | Open Subtitles | نأتي إلى القاتل، أثناء نومهم القاتل ذهب إلى المطبخ ..أخذ واحدة من السكاكين |
| Orda insanlar uyurken onlara birşeyler oluyor. | Open Subtitles | هناك شىء يحدث للناس أثناء نومهم |
| Onların gece yataklarında uyurken rahat bir şekilde öldüklerini mi, yoksa bizim için gelen bu şeytanla güçlü bir şekilde ayakta durarak savaştıklarını mı? | Open Subtitles | أنك يجب أن تموت بسهولة لإنقاذ حياتهم أثناء نومهم فى الليل أو أنهم يجب أن يبقوا أقوياء وأن يحاربوا الشر الذي جاء من أجلنا ؟ |
| Siz de onlar uyurken beyin dalgalarını tarıyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتم تفحصون موجات دماغهم أثناء نومهم |
| Bir sürü kişiyi öldürmüş. uykularında katletmiş hepsini sonra da soymuş.. | Open Subtitles | لقد قام بقتل كثير من الناس كان يذبحهم أثناء نومهم |
| İnsanlara uykularında bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | هناك شيء يحدث للناس أثناء نومهم |
| Sizin insanların gündüz ve uykularında aldıklarını duymuştum ama Azraillerin insanların beynine girdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | سمعت أنكم تحصدون الأرواح... في وضح النهار أو أثناء نومهم... لكنني لم اسمع أبداً عن حاصد أرواح يظهر... |
| uykularında öldükleri ana kadar tamamen sağlıklılarmış. | Open Subtitles | سليمون تماما حتى لحظة موتهم أثناء نومهم |
| - Yerliler uykularında mırıldanıyorlar. | Open Subtitles | .الرجال تتحدث أثناء نومهم ياسيدى |
| Anne babasını uykularında öldürdü. | Open Subtitles | قتل والديه أثناء نومهم. |
| 29 yaşındaki Marian Sobel uykusunda ölen son kurban. | Open Subtitles | أُنثى في الـ29 من عُمرها تُدعى (ماريان سوبيل). إنها آخر الضحايا الذين ماتوا أثناء نومهم! |
| Uyurlarken. | Open Subtitles | أثناء نومهم |