- Polis gelmen için zorladı değil mi? | Open Subtitles | أجبرتك الشرطة علي المجيء أليس كذلك ؟ |
- Polis gelmen için zorladı değil mi? | Open Subtitles | الشرطة أجبرتك على المجيء، أليس كذلك؟ |
Senide söylemen için zorladım, ve bu hiç adil değil. | Open Subtitles | ولقد أجبرتك على قوله,أيضًا, وهذا ليس عدلاً. |
"Her şeyi ben yaptım. Benim fikrimdi ve karımı devam etmeye zorladım." diyeceğim. | Open Subtitles | سأخبرهم أنني الفاعل، أنها كانت فكرتي وأني أجبرتك على فعل ذلك |
Seni iş ahlakına aykırı davranmaya zorladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | أنا آسف إذا أجبرتك على التعرض لأخلاقياتك |
Seni bunu yapmaya zorladığımı söylemeni istemeye geldim | Open Subtitles | أريد أن تخبريهم بأنني أجبرتك على فعل ذلك |
Birisi sorarsa, seni zorla götürdüğümü söylersin. | Open Subtitles | إذا سألك أحد، أخبريه أني أجبرتك علي المجيء معي، فهمت؟ |
Benimle takılman için annen zorladı seni. | Open Subtitles | أمّك أجبرتك على قضاء الوقت معي |
- Bu seks eylemini gerçekleştirmeniz için sizi zorladı mı? | Open Subtitles | هل أجبرتك على القيام بهذا الفعل الجنسي؟ |
Annen seni babanı öldürmeye zorladı. | Open Subtitles | أجبرتك أمك على المشاركة في قتل والدك |
- Madam mı zorladı? | Open Subtitles | - هل أجبرتك السيدة؟ |
Butte, Montana'yı terk etmen için seni zorladım. | Open Subtitles | لقد أجبرتك على الرحيل من "بيت"، "مونتانا". |
Yapma şimdi, sanki her gittiğim yere gelmen için ben zorladım. | Open Subtitles | بالله عليك، كما لو أنني أجبرتك على القدوم معي بأي مكان. لقد قلتِ، وأن أقتبس... |
Seni buraya gelmeye zorladım, şimdi burada kapalı kaldın. | Open Subtitles | أجبرتك على المجيء إلى هنا وقد علقت. |
Seni buna ben zorladım. Haklısın. | Open Subtitles | لقد أجبرتك على هذا أنت محق بذلك الشأن |
Ve özür dilerim seni annenle konuşmaya zorladığım için. | Open Subtitles | وأنا آسفة باني أجبرتك على التحدث مع والدتك |
Hayır, seni buna zorladığım için değiştirmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لا أود أن تغييره لأنني أجبرتك |
Holbrook, Tanner'a videoyu gösterirse seni gelmen için zorladığımı söyleyeceğim. | Open Subtitles | إن سلم هولبروك الفيديو لتانر سأقول فقط أنني أجبرتك على الذهاب معي |
Çünkü biraz içmemiz gerekiyor ve insanların seni zorladığımı düşünmesine izin veremem. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أجعل الناس يظنون أنني أجبرتك على ذلك شكراً |
zorla yaptırdığımı söylersin. | Open Subtitles | بإمكانك أن تخبرهم أنني أجبرتك على فعلها. |