ويكيبيديا

    "أجسامهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • vücutları
        
    • vücutlarını
        
    • vücut
        
    • bedenleri
        
    • Bedenlerini
        
    • bedenlerinin
        
    • bedenlerinden
        
    • vücutlarının
        
    • vücutlarına
        
    • vücutlarında
        
    • vücutlarındaki
        
    • bedenlerine
        
    İnsanlarla vücutları hakkında konuşmayı bırakmalısın, ve nereden, bilirsin, bebeklerin nereden geldiğinden. Open Subtitles لا يجب أن تتكلم مع الناس عن أجسامهم ومن أين يأتي الأطفال
    Uyudukları zaman vücutları fazla mesai yapıyor, vücudun enerji veren glükoz deposunu yakıyor. TED عندما ينام المصابون بالأرق، فإن أجسامهم تظل تعمل ساعات إضافية. مستهلكة الطاقة التي يستمدها الدماغ من الجلوكوز.
    Bu kişilerin doğum öncesi yaşadıkları açlık deneyimi vücutlarını çok farklı yönlerde değiştirmiş gibi görünüyor. TED تجربة المجاعة ما قبل الولادة لهؤلاء الأشخاص أدّت على ما يبدو لتغيير أجسامهم بطرق عديدة.
    Peki vücutlarını kayaya veya kuma çevirebilen süper kahramanlar? TED وماذا عن الأبطال الخارقين الذين تتحول أجسامهم إلى صخور أو رمال؟
    Daha küçük cüsseli oldukları için vücut ısılarının yetişkinler kadar düşmesine izin veremezler. Open Subtitles ... لأن أجسامهم قليلة الوزن لا يستطيعون خفض درجة حرارتهم مثل الكبار البالغين
    bedenleri gerçekten aç kalıyorsa ne öğrenebilirler? TED كيف يمكنُ لهم التعلم إذا كانت أجسامهم تشعرُ بالجوع تمامًا؟
    Bedenlerini fiziksel olarak zıpkınlar ile balinalar arasına koyuyorlar. TED يقومون بدنيًا بوضع أجسامهم على الخط بين الحيتان وصياديها.
    Zihinleri, bedenlerinin dayanabileceğinden daha fazla çalışmaktadır. Open Subtitles عقولهم تعمل بجدّية أكبر من أجسامهم يمكن أن تتحمّل.
    Fiziksel bedenlerinden kurtulup, var olmanın daha yüksek bir boyutuna erişerek saf enerji hâlinde yaşama durumu. Open Subtitles لقد تخلصوا من أجسامهم المادية و إرتقوا لمستوى أعلى من الوجود حيث يعيشون كطاقة صافية
    Fakat işin aslı şu ki herkes bir doktorla rahatça vücutları hakkında konuşabilmelidir. TED ولكن حقيقة المسألة هي أن كل شخص يجب أن يشعر بالراحة في التحدث إلى طبيب عن ما يحدث في أجسامهم.
    Ve vücutları her gece, her gece sıkıdır ve pürüzsüz, tenin olması gerektiği gibi. Open Subtitles و كل ليلة هي ليلتهم0 كما أن أجسامهم قوية و مشدودة0 و ناعمة0
    Eğer zehir yüklü bir ağa düşerlerse vücutları felç olacak ve kıpırdayamaz hale gelecekler. Open Subtitles اذا مسكناهم في شبكة محمله بالسم أجسامهم ستصبح مشلوله وهم لَن يتزحزحوا
    Eğer zehir yüklü bir ağa düşerlerse vücutları felç olacak ve kıpırdayamaz hale gelecekler. Open Subtitles اذا مسكناهم في الشبكة محموله بالسم أجسامهم ستصبح المشلوله وهم لَن يتزحزحوا
    Onların vücutları seninki gibi düzgün olsaydı, ekip değiştirirdim. Open Subtitles لو كانت أجسامهم جميلة مثلك كنت لأغير موقفي.
    vücutları kaynaşıyor ve çok başlı bir kral fareye dönüyor. Open Subtitles في النهاية، تُدمج أجسامهم سوياً ويشكلون ملك فئران حي ذو رؤوس متعددة
    vücutlarını klonluyorlar, ve bilinçlerini diğer vücuda aktarıyorlar. Open Subtitles من الواضح انهم يستنسخون أجسامهم ثم ينقلون وعيهم من واحد لأخر
    vücutlarını, ideal ısı olan 33 dereceye kadar ısıtmak için güneş altında bekliyorlar. Open Subtitles هم يأخذون حمام الشمـس ليشحنوا أجسامهم بأقصى درجة حرارة ممكنه وهى َ 33 درجه مئويه
    Güneş ışığını böylesine etkin şekilde toplayarak sürüngenler kendi ürettikleri enerjinin çok azını vücutlarını ısıtmak için kullanırlar. Open Subtitles ولجمع الطاقه الشمـسيه بكفائه كبيره تحتاج الـزواحـف إستخدام جزء قليل جداً الطاقة التى تولدها لتدفئة أجسامهم
    Bütün vücutları ısındığı zaman deniz iguanaları vücut ısılarını hemen hemen benim kadar uzun süre koruyabilirler. Open Subtitles وعندما يسخنون كلياً الإيجـوانات البحـريه تستطيع أن تبقى درجة حرارة أجسامهم ثابته بشكل ثابت مثلى أنا
    İki aşık ilk kez buluşunca bedenleri alev gibi olur. Open Subtitles التقاء العشاق في اول مرة، يُشعلُ النار في أجسامهم.
    Bedenlerini uyuşturucu, alkol ve evlilik öncesi seks ile harap etme günahına giriyorlar. Open Subtitles لقد تنازلوا عن أجسامهم أمام إغراء وتدمير.. المخدّرات، الكحول والزّنا.
    Yavruların etrafında, hatta bedenlerinin içinde bile buz kristalleri oluşmaya başlıyor. Open Subtitles فتنمو بلورات الثلج حول الصغار وحتى داخل أجسامهم
    Çünkü Seyyahlar, onlara bedenlerinden utanmaları gerektiğini henüz öğretmemişlerdi. Seyyahla Hintlinin çift olması biraz saçma olmuş. Open Subtitles لأن المهاجرين لم يعلمونهم كيف يخجلون من أجسامهم بعد إنهما ثنائي غريب هؤلاء المهاجرين و الهنود
    Ama vücutlarının uzun süre o kadar zorlanmaya dayanması imkansız. Open Subtitles لكن أجسامهم لن تتحمل هذا الإجهاد لوقت طويل
    Buna ek olarak insanlar, vücutlarına kanat gibi antropomorfik olmayan yapılar ekleyebilir, kanat hareketini sinir sisteminde hissedip kontrol edebilirler. TED ستمتد أجسامهم أيضًا إلى هياكل غير مجسمة، كالأجنحة مثلًا، حيث سيسيطرون ويشعرون بكل حركة جناح عبر جهازهم العصبي.
    Her yıl 50 milyar ton karbonu vücutlarında karbon dioksit olarak çeviriyorlar, bu da okyanus ekosistemini besliyor. TED سنوياً، يُصلحون 50 مليار طن من الكربون على شكل ثاني أكسيد الكربون إلى أجسامهم والذي يُغذي النظام البيئي للمحيط.
    vücutlarındaki yüksek elektrik aktivitesi kollarındaki saatlerin bozulmasını yol açar. Open Subtitles النشاط الكهربائى الزائد فى أجسامهم يجعل الساعات لا تعمل
    Etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. TED نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد