- Evet, bayan. - Senin için dua edeceğim, evlat. | Open Subtitles | ـ سأدعو من أجلك, يا بنى ـ جيد, شكرا ً لك |
- Senin için ateşte yürürüm kardeşim. | Open Subtitles | تعرف ، أنا أخطو على النار من أجلك يا أخي |
- Teşekkür ederim, baba. - Senin adına sevindim. | Open Subtitles | شكرا يا أبى - أنا سعيد من أجلك يا كارلو - |
Senin için. Senin için her şeyi yaparım aşkım. | Open Subtitles | من أجلك أي شيء من أجلك يا عزيزي |
sizin için geri döneyim efendim. İşte, yok. | Open Subtitles | سأراجعه ثانيةً من أجلك يا سيدى ها هو ثانيةً |
Ama bundan da öte bunu sevdiğim insanlar için yapıyorum. Bunu senin için yapıyorum, Katara. | Open Subtitles | أنا أفعله من أجل من أحبهم إنني أفعله من أجلك يا كتارا |
- Senin için yaparım, Grace. | Open Subtitles | أنا مستعد للموت من أجلك يا جريس |
- Teşekkür ederim, baba. - Senin adına sevindim. | Open Subtitles | شكرا يا أبى - أنا سعيد من أجلك يا كارلو - |
- Senin için yaptığım onca şeyden sonra. | Open Subtitles | بعد كل الذي فعلته من أجلك يا فتاة |
- Senin için canım her şeyi yaparım. | Open Subtitles | من أجلك يا عزيزتي أفعل أي شيء |
- Senin için bir mektup. | Open Subtitles | -الرجال يحبونها مستديرة هذا من أجلي! هذا من أجلك يا(كلارا)! |
- Senin için tatlım, hiç birşey sorun olmaz. | Open Subtitles | من أجلك يا عزيزي لا شئ بمشكلة |
- Senin için yalan ifade verdim Kelly. | Open Subtitles | حنث بالقسم من أجلك يا كيلي. شاي... |
Senin için her şeyimi ortaya koydum. Bir şeyler öğrensen iyi olur. | Open Subtitles | لقد عرضت حياتى للخطر من أجلك يا (كاليجر)، فيستحسن أن تقوم بواجبك |
# Senin için her şeyi kurban ederim, ey vatanım. # | Open Subtitles | يُمكننى التضحية بأى شئ من أجلك يا أُمى |
Senin için her şeyi göze aldım Sawa. | Open Subtitles | لقد خاطرت بكل ما لدى من أجلك يا, ساوا _ |
Peki, sizin için ne yapabilirim doktor? | Open Subtitles | أذن ما الذى يمكننى فعله من أجلك يا دكتور ؟ |
Burayı sizin için tuttum, Peder. | Open Subtitles | لقد حافظت على هذا المقعد من أجلك يا أبتي |
Burayı sizin için tuttum, Peder. | Open Subtitles | لقد حافظت على هذا المقعد من أجلك يا أبتي |
Bana güven, Bunu senin için halledeceğim, bebeğim. | Open Subtitles | إذن ثقي بي، سوف أفعل هذا من أجلك يا عزيزتي |
Bunu senin için değil, kötü geçmişinle barış yapman için yaptım. | Open Subtitles | شكراً لك لم أفعل ذلك من أجلك يا بني |
Bunu senin için yapıyorum, Meredith. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا من أجلك يا ميريديث |