Merak etme dostum, bize hiçbirşey olmayacak, çünkü bir planım var. | Open Subtitles | الأن ماذا سوف يحدث لنا ؟ لأننى لدى خطة من أجلنا |
bizim için savaştı yapmak zorunda değildi, ama bize yardım etti. | Open Subtitles | لقد قاتل من أجلنا ساعدنا عندما لم يكن مضطرًا لفعل ذلك |
bize tasarladığınız ev için teşekkürler. En güzel eserlerinizden birisi. | Open Subtitles | شكراً لك على تصميم هذا المنزل من أجلنا أنه من أجمل تصميماتك |
İkimiz için sevin. Richard ve Gwen'in hayat planı oluşuyor. | Open Subtitles | كونى سعيدة من أجلنا نحن الإثنين لقد بدأت ضربة البداية فى حياة جوين وريتشارد |
O zaman şimd git ve ikimiz için ne istediğini öğren öyle gel. | Open Subtitles | إذن إذهب الآن وإكتشف ما الذي تريده من أجلنا |
Yüce Meryem, İsa'nın annesi, Bizi hayatta ve ölümde kutsa. | Open Subtitles | ايتها السيدة العذراء صلّي من أجلنا الآن وفي ساعة موتنا |
Ve ben öyle sanıyorum ki sahada öğrenme biz denedikçe orada olacak. | TED | ونحن نفترض أن التعلم أثناء العمل سيكون موجود من أجلنا ونحن نحاول. |
Hayatlarını tehlikeye atıyorlar, bizim için, sizin için, ve onları hayal kırıklığına uğratamayız. | TED | فهم يضعون حياتهم على المحك من أجلنا .. من أجلكم ولايمكننا أن نخذلهم |
bizim için ve tanrıların bize bahşedeceği tüm çocuklar için. | Open Subtitles | من أجلنا ومن أجل كل الأطفال الآلهة ستعطينا |
David bize piyano çalacak. Değil mi, David? | Open Subtitles | ديفد سيعزف على البيانو من أجلنا أليس كذلك يا ديفد؟ |
Bir yolunu buluruz. Annem bize o kadar fedakarlık yaptı. | Open Subtitles | سنجد طريقة، كثيراً ما ضحّت أمّي من أجلنا. |
Savaşmayacak. İş bize düşüyor. | Open Subtitles | كان خطيء هو أن بيج وايلد يكافح من أجلنا ولكن المفروض أن المسئوليه علينا نحن |
10:27 ile 11:51 arasında havuz bize ayrılır. | Open Subtitles | من الساعه 10: 27 و حتى 11: 51 حمام السباحه من أجلنا |
Bay Blake, William Cotton'ın uç unsurlar ile muayyen bağlantılarını göstererek, bize çok faydalı oldu. | Open Subtitles | قام السيد بلاك بإنجاز مهمة من أجلنا بقصد بعض العناصر المتطرفة التي لها علاقة مع وليام كوتون |
İIk defa biz de, ot içmeyi denedik ama bize göre değildi. | Open Subtitles | حتى أننا جربنا تدخين "المرهوانة" للمرة الأولى لكنها لم تُصنع من أجلنا |
Yola devam etme vakti senin için benim için ikimiz için. | Open Subtitles | لقد حان الوقت لمواصلة حياتكِ... مِن أجلكِ مِن أجلي, مِن أجلنا. |
- Bunu ikimiz için yaptığım fikrine kapılmıştım. | Open Subtitles | ظننت بأني كنت أقوم بهذا من أجلنا لأجلنا؟ |
Ben yine de ikimiz için zaman ayıracağım. | Open Subtitles | لا أستطيع عمل هذا مازلت سأحصل على الكثير من الوقت من أجلنا |
Sadece Bizi şeytandan koruması için dua ediyorum, anladın mı? | Open Subtitles | أنا أتلو صلاة من أجلنا كي تحمينا من الشر، أتفهمين؟ |
biz senin bizim için böyle bir bilgi vereceğini düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا بأنك ربما لديك هذا النوع من المعلومات من أجلنا |
Hele senin ve bizim için ve mutlu olmamız için yaptıklarımdan sonra. | Open Subtitles | ليس بعد ما فعلته من أجلك من أجلنا ، حتى نصبح سعداء |
Zaman bulacağımızı düşünerek erteledik durduk, ve--ve şimdi zaman bulacağız. | Open Subtitles | , أجلنا الامر لأننا ظننا أن امامنا وقت . . و الآن سنجد وقت |
Daha da önemlisi, istekliyiz. bizler imar edilmesi gereken bir dünyaya sahibiz ve kimse bunu bizim için yapmayacak. | TED | و الأهم من هذا كله ، لدينا الدوافع : لدينا عالم يحتاج للإصلاح ، و ليس هناك من سيقوم بإصلاحه من أجلنا. |
Ve dönüştüğünde hepimizi öldürecekti bu yüzden hepimiz için yapmam gereken şeyi yaptım. | Open Subtitles | وعندما تحوًلت أرادت أن تقتلنا جميعنا فعلت ما توجب عليً فعله من أجلنا |
Bu gezegen bizim için yaratıldı. | Open Subtitles | هذا الكوكب تم خلقه من أجلنا |