| Hey dostum, o sandalyeyi çeker misin Benim için? | Open Subtitles | يا صاح , هلّا سحبت هذا الكرسي من أجليّ ؟ |
| Bilseydi, şimdi Benim için dua ederdi. | Open Subtitles | كانت لتُصليّ من أجليّ الأن إن كانت تعِرف |
| Kan örneğini Benim için test edebilir misin? | Open Subtitles | هل تأخُذي عَينة دِماء لتفحصِيها مِن أجليّ ؟ |
| Bunu Benim için yaptığını biliyorum, minnettarım. İnan bana. | Open Subtitles | إسمع، أعلم إنّك تفعل هذا من أجليّ و أنا أقدر لك هذا المعروف، لكن صدقنيّ، |
| Benim için aşağıda soyunacak mısın Joey? | Open Subtitles | هل قمتَ بالتعريّ من أجليّ يا (جوي) ؟ |
| Benim için bir şeye bakmanı istiyorum. Şuna bak. | Open Subtitles | أريدكِ أن تنظريّ إلى شيء من أجليّ أنظريّ |
| Bunu Benim için yapmasını istemiyorum. | Open Subtitles | ولا أريده يدخل في ذلك من أجليّ. |
| Benim için bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تقومي بأمرٍ من أجليّ |
| Amin. Aman tanrım, bu dua Benim içindi. | Open Subtitles | رباهَّ ، إنها تصلي مِنْ أجليّ. |
| Benim için kurşunların önüne atladı. | Open Subtitles | قام بفعل هذه الأشياء من أجليّ. |
| Bunu Benim için yapıyor. | Open Subtitles | هو يفعل ذلك من أجليّ. |
| Deb'i Benim için yalan söylemek zorunda bırakıp huzursuz etsem de hiç değilse ondan daha büyük bir gerçeği saklayabildim. | Open Subtitles | حتىَ لو أننيّ وضعت (ديب) بموقف" ،ألامتعاطية مع الكذبِ من أجليّ علىَ الأقل أكون أخفيت" "جزء الحقيقة الأكبر عنها |
| Benim için sakla. | Open Subtitles | أحفظه بأمان من أجليّ. |
| O bunu Benim için yaptı. | Open Subtitles | و فعل هذا من أجليّ. |
| Ya da Benim adima sevinirsin. | Open Subtitles | أو تكونين سعيدة من أجليّ. |
| Benim için mi? | Open Subtitles | هل هذا من أجليّ |
| - Bunlar Benim için. | Open Subtitles | هذه طعام الكلاب من أجليّ. |
| Benim için değil. | Open Subtitles | ليست من أجليّ. إنّه من أجلها... |