eğlenmek için yaptığım şey bu. | Open Subtitles | ذلكَ ما أفعلهُ من أجل التسلية و المرح. |
Hayır, tatlım. Karena sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | كلاّ يا عزيزتي إنّ حضور (كارينا) من أجل التسلية |
Sadece, ordunun kişisel eğlence için... ürettiği bir oyuncak. | Open Subtitles | لا شيء من هذا حقيقي إنها مجرد دمية كبيرة للجيش من أجل التسلية الشخصية |
Şovmenim ben. Bunu para ve eğlence için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا رجل ترفيه ، أفعل هذا من أجل المال و من أجل التسلية |
Sırf eğlence olsun diye reset düğmesine basacaktık. Tüm sistemi buharlaştıracaktık. | Open Subtitles | إضغط على زر إعادة التشغل واصهر النظام فقط من أجل التسلية |
Bu kadar hızı eğlence olsun diye mi yaptığımı düşündün? | Open Subtitles | أتعتقد أني أقود بهذه السرعة . من أجل التسلية ؟ ؟ |
Pahalı yatay eğlenceler için seni görmem söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنه يجب أن أراك من أجل التسلية الغالية. |
Tüm bu olanlar sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | كلّ هذه الأمور من أجل التسلية |
Hayır, tatlım. Karena sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | كلاّ يا عزيزتي إنّ حضور (كارينا) من أجل التسلية |
Tüm bu olanlar sadece eğlenmek için. | Open Subtitles | كلّ هذه الأمور من أجل التسلية |
Artık bunu sadece eğlence için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بذلك من أجل التسلية الآن. |
eğlence için insanlarla oynuyorsun. | Open Subtitles | أنت تلعبين بالناس من أجل التسلية. |
Seni eğlence için geri getirmediler. | Open Subtitles | لم يعودوا بكي من أجل التسلية |
Pahalı yatay eğlenceler için seni görmem söylendi. | Open Subtitles | قيل لي أنه يجب أن أراك من أجل التسلية الغالية. |