ويكيبيديا

    "أحببتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • sevdim
        
    • sevdiğim
        
    • Bayıldım
        
    • seviyordum
        
    • sevmiştim
        
    • beğendim
        
    • aşık
        
    • sevdiğin
        
    • severdim
        
    • seviyorum
        
    • Beğendin
        
    • Onu sevdin
        
    • sevdiğini
        
    • sevdiğimi
        
    • hoşuma
        
    Onu bu dünyada ki herşeyden daha çok sevdim, dedektif. Open Subtitles لقد أحببتها أكثر من أي شئ بالوجود يا حضرة المحققة
    Hiçbir erkek, benim onu sevdiğim gibi bir kadını sevmemiştir. Open Subtitles لم يحب أي رجل امرأة قط بالطريقة التي أحببتها فيها
    Sonra bu düğmeleri buldum ve düğmeleri kazağın üstünde gördüğüm an ona Bayıldım. TED ثم رأيت هذه الأزرار، وفي اللحظة التي كانت فيها الأزرار على السترة، أحببتها
    Yani ben onu seviyordum ve bunların hiçbiri bana etki etmez. Open Subtitles أعني، لقد أحببتها ولذلك لم يشكّل لي شيئاً من هذا مشكلة.
    Ama gerçek şuydu ki onu üzecek kadar çok sevmiştim. Open Subtitles لكن الحقيقة كانت أنني أحببتها أكثر من أن أتضايق من
    Ben beğendim, Kif. Zamanı bilmek istediğim her an kullanacağım. Open Subtitles أحببتها يا كيف, سأستخدمها كلما أردت معرفة الوقت
    Uzun süre Gotham'da yaşamadım, ...ama şimdiden doğma büyüme buralıymışım gibi sevdim, sahiplendim. Open Subtitles لم أعيش فى جوثام لفترة طويلة لكننى بالفعل أحببتها وكأننى قد وُلدت بها
    Şarkıyı çok sevdim ve orada yer alabileceğimi düşündüm TED أحببتها فقط، و اعتقدت أن باستطاعتي وضع نفسي هناك.
    Onu sevdim. Ona hep verdim... Ona bir sürü ıvır zıvır verdin baba. Open Subtitles لقد أحببتها و أعطيتها كل شئ أشياءا يا ابى ، أعطيتها أشياءا
    Bugün sevdiğim kızın geçmişe gönderildiğini, ve 150 yıl önce öldüğünü öğrendim. Open Subtitles اليوم وجدت إبنتي التي أحببتها أعيدت إلى الماضي وماتت منذ 150 سنة
    Ama seninle geçirdiğim her günde, sende sevdiğim küçük şeyler buldum. Open Subtitles لكن مع كل يوم أمضيته معك وجدت أمور صغيرة أحببتها بك
    Değildim zaten. sevdiğim kadın bir kabirde kapalı kalmıştı. 100 yıl boyunca çıkmayacaktı. Open Subtitles بلى، فمَن أحببتها زُجّت في مقبرة، ولم تخرج منها إلّا بعد 100 عام.
    Onlara evet dedim bile. Görür görmez buraya Bayıldım. Open Subtitles لقد وافقت بالفعل اننى أحببتها لحظة أن رأيتها
    Yani, Eric oraya Bayıldım. Open Subtitles أعني ، إريك أحببتها ، وحين كنت أسوق عائدة للمنزل
    Teşekkürler, canım. Bayıldım! Open Subtitles شكراً لك حبيبي لقد أحببتها لقد أحببتها لقد أحببتها
    Onu seviyordum çünkü o çok kibar ve güzel ve canlıydı ve tüm benliğiyle "ben varım" diyordu. Open Subtitles لأنني أحببتها كثيرا أحببتها لأنها كانت رقيقة للغاية وجميلة وحيوية
    Mükemmel biriydi. Güzeldi. Onu sevmiştim. Open Subtitles هي كانت جميلة و رائعة أحببتها وبعد ذلك ماتت
    beğendim ve diğerlerine göstermek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أحببتها لا استطيع الإنتظار لؤريها إلى رفاقي
    Orası ilk aşık olduğum kadının aşkıma karşılık verdiği yer. Open Subtitles هناك حيث أخبرتني أوّل امرأة أحببتها قطّ أنّها تبادلني الحبّ.
    O kadar uzun süre sevdiğin birinin evlenmesini görmek zor olmalı. Open Subtitles لا بد أنه من الصعب رؤية فتاة أحببتها لفترة طويلة تتزوج.
    Tabii, ta ki insider trading'den yapıp hapse girinceye kadar ben de severdim. Open Subtitles أجل ، لقد أحببتها حتى دخلت إلى السجن بسبب نشاط أسهم غير شرعي
    Hayır, onu senden daha çok seviyorum. Yani artık onun için çalışıyorum. Open Subtitles لا ، أحببتها أكثر منك ، لذا من الآن فأنا أعمل لديها
    Savaş varmış yokmuş Umurlarında olmaz, Beğendin mi? Open Subtitles في الحرب والسلام .. لا يهم هل أحببتها ؟
    Ondan biraz ilerde oturuyordun. Onu sevdin ama o ilgilenmedi. Open Subtitles كنت تسكن بجانبها, بعد خمس بنايات منها و لقد أحببتها, ولكنها لم تهتم
    Nefret etsen bile, yalandan da olsa çok sevdiğini söyleyeceğine söz ver. Open Subtitles لذا ، عدنى بأنك ستقول لى أنك أحببتها أذا لم تعجبك
    Evet, sevdiğimi düşündüğüm kız arkadaşım yalan söyledi ve tüm paramı çaldı. Open Subtitles نعم، حسنا، وجود فتاة ظننت أنني أحببتها تكذب علي وتسرق كل أموالي.
    Şunu söylemeliyim ki bazen hoşuma gidiyordu ve harikaydı, ama öte yandan, kendimi kollamak için yalnız bırakılmış gibi hissediyordum. TED ولا تسيؤا فهمي، أحببتها أحياناً، وكان حبي لها كبيرًا، ولكن في أوقات أخرى، أحسست بأنني تُركتُ وحيدة لأدافع عن نفسي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد