Tanığın ya da sevdiğin herkes, korkunç bir şekilde ölecek. | Open Subtitles | .. كل مَن عرفتيه يوماً .. أو أحببتيه .. سيموت |
Evet ama çok sevdiğin ve artık sende olmadığı için çok üzüldüğün bir şey vardır. | Open Subtitles | حسناَ ، لكن يجب أن يوجد شئ قد أحببتيه وهذا يُقتلكِ أنك لا تستطيعين إمتلاكه مجدداَ |
En çok hangisini sevdin birinci mi ikinci mi? | Open Subtitles | أيهما أحببتيه أكثر ، التجربة الأولى أم الثانية ؟ الأولى - |
Yani, ona aşık falan olmadın? | Open Subtitles | كما تعلمين، أحببتيه أو شيء آخر؟ |
Senin onu sevdiğini hatırlaması için, onu rahat ettiren bendim. | Open Subtitles | كنت أوفر له الراحة إلى أن ظل يكرر ، أنكِ أحببتيه |
Ancak ondan önce Onu seviyor muydun? | Open Subtitles | لكن هل أحببتيه من قبل ذلك ؟ |
Kötü değildi, Hoşuna gitti. | Open Subtitles | لم يكن تافهًا، فلقد أحببتيه. |
Sen onun sadece parasına aşıktın biliyorum. Ama ben onu insan olarak seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أعلم بأنِك أحببتيه فقط لماله ولكني أحبه كشخصه |
Beğendin mi? | Open Subtitles | هل أحببتيه ؟ |
sevdiğin herkesi kaybettin ve bu seni korkutuyor. | Open Subtitles | كل شخص أحببتيه من قبل فقدتيه وهذا يُخيفك. |
Tanıdığın ve sevdiğin herkesi, bunu kimse anlayamaz. | Open Subtitles | كل شئ علمتيه أو أحببتيه.. لا أحد يمكنه فهم ذلك. |
sevdiğin adamı ona beğendiremedin. İstediğim cevap bu değil. Hadi. | Open Subtitles | فهي لم توافق على الرجل الذي أحببتيه أريد شيء آخر، هيا، ابحثي في ذهنكِ، هيا |
Ne kadar uzun sevdin onu? | Open Subtitles | كم هي الفترة التي أحببتيه بها؟ |
Onu gerçekten sevdin, ha? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ أحببتيه حقاً ؟ |
sevdin umarım. | Open Subtitles | أمُل أنكِ أحببتيه. |
Ona hic aşık oldunuz mu? | Open Subtitles | هل أحببتيه من قبل ؟ |
Gerçekten ona aşık oluyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنك أحببتيه فعلاً |
L onu ne kadar sevdiğini biliyorum. Onu kaybetmiş acıyor ne kadar. | Open Subtitles | أعلم كم أحببتيه ، و كم كانت مؤلمة خسارته |
Onu seviyor musun? | Open Subtitles | هل أحببتيه ؟ |
Hoşuna gitti mi? | Open Subtitles | هل أحببتيه ؟ |
Elbette aşıktın. Bunu ona söyleme. | Open Subtitles | بالطبع أحببتيه يا عزيزتي لا تقل ذلك لها |
Bir zamanlar âşık olduğun adamın hayatını kurtarmak için yanında kalıyorsun. | Open Subtitles | ستبقى هنا لتنقذى حياة الرجل الذى أحببتيه |
Tabi ki sevdiniz. Yalan söylemenize gerek yok. | Open Subtitles | كلا , لستُ كذلك - بالطبع أحببتيه , لا داعي لأن تكذبي علي - |
Ondan ilk sen hoşlandın. | Open Subtitles | أنتِ من أحببتيه أولاً! |
Sen bir zamanlar neyi seviyordun? | Open Subtitles | لما أحببته بالبداية, مالذي أحببتيه بالبداية؟ |