Her sabah, aylarca, uyandığım an yaptığım ilk şey nefesimi 52 dakikanın 44 dakikasında tutmak oldu, nefesimi 44 dakika tutuyordum. | TED | وكل صباح ولمدة شهر كان أول ما أفعله عندما أستيقظ هو أن أحبس أنفاسي من أصل ٥٢ دقيقة كنت أحبسه لمدة ٤٤ دقيقة |
dakikada 38 atımla başlardım, nefesimi tuttuğum sırada da dakikada 12 atıma dek inerdi, ve bu aslında bayağı tuhaf. | TED | كنت أبدأ ب 38 نبضة في الدقيقة وعندما أحبس أنفاسي أصل إلى 12 نبضة في الدقيقة وهذا أمرٌ غير إعتيادي على الإطلاق |
Göz göze geldiğimizde nefesimi falan tutacağım. | Open Subtitles | ،إذا تقابلت أعيننا و ظهروا سوف أحبس أنفاسي أو شيء كهذا |
nefesimi 2 dakika 40 saniye tutabildim. | Open Subtitles | أقدر أن أحبس أنفاسي لمدة دقيقتين وأربعين ثانية الآن |
Biz sualtındayken nefesimi uzun süre tutabilirdim... ..çünkü sen benimle birlikteydin. | Open Subtitles | عندما كنا تحت الماء يمكنني أن أحبس أنفاسي لوقت طويل لأنك كنت معي |
Ağzına her kaşık götürdüğünde, nefesimi tutmadığımı mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تعتقدي بأنّني لا أحبس أنفاسي في كل مره ترفع فيها ملعقه الى فمها؟ |
Aynen, ama sadece nefesimi tutarken yapabiliyorum. | Open Subtitles | بالضبط، لكن يمكنني عمل هذا فقط وأنا أحبس أنفاسي |
Aynen, sadece nefesimi tutarak yapabilmeme rağmen. | Open Subtitles | بالضبط، لكن يمكنني عمل هذا فقط وأنا أحبس أنفاسي |
Sanki bütün yıldır nefesimi tutuyormuşum gibi, bugüne kadar. | Open Subtitles | كأنني كنتُ أحبس أنفاسي لمدّة عام، في إنتظار قدوم هذا اليوم. |
- Yani nefesimi 3 dakika tutmam gerekiyor. | Open Subtitles | الذي سيصبح مثل قمم دقيقة. لذا، لا بد لي من أحبس أنفاسي لمدة 3 دقائق؟ |
"Çok uzun süre nefesimi tutmak istiyorum. Bu nasıl yapılır?" | TED | "أريد أن أحبس أنفاسي لمدة طويلة حقا. كيف يمكن أن يتم ذلك" |
nefesimi hemen ardından beş buçuk dakika tutuyordum. | TED | ومن ثم أحبس أنفاسي لمدة خمس دقائق ونصف |
(Kahkaha) Ne kadar zayıflasam o kadar uzun süre nefesimi tutabilecektim. | TED | (ضحك) كلما كنت أضعف ، استطعت أن أحبس أنفاسي وقت أطول |
Yerinde olsam nefesimi boşa harcamazdım. | Open Subtitles | . أنا لن أحبس أنفاسي لو كنت مكانك |
nefesimi ne kadar tutabileceğimi bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف كم يمكنني أن أحبس أنفاسي |
nefesimi daha fazla tutamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أحبس أنفاسي لفترة أطول |
Evet,nefesimi onun için harcayamam. | Open Subtitles | نعم, لن أحبس أنفاسي من أجل هذه الفكره |
nefesimi senden daha uzun tutabilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أحبس أنفاسي أكثر منك |
- İyiyim, nefesimi tutuyorum. - Tamam, tamam, tamam. | Open Subtitles | أنا بخير، أنا أحبس أنفاسي - حسنًا، حسنًا، حسنًا - |
Belki nefesimi tutsam iyi olur. | Open Subtitles | ربما على أن أحبس أنفاسي |