Bu daha akıl almaz bir durum, utanıyorum çünkü Seni seviyorum. | Open Subtitles | لكنّكِ أيضًا تُخيفيني، هذا أيضًا أمر غامض لأنّني أحبّكِ. |
Ama şu bil bebeğim, çok üzgünüm ve Seni seviyorum. | Open Subtitles | و لكن ، إعلمي يا حبيبتي أنني آسف ، و أنا أحبّكِ |
Ama şu bil bebeğim, çok üzgünüm ve Seni seviyorum. | Open Subtitles | و لكن ، إعلمي يا حبيبتي أنني آسف ، و أنا أحبّكِ |
Ve öğle arasının geçtiğini biliyorum ama Seni seviyorum. | Open Subtitles | وأنا أعرف بأنّ وقت الغداء مضى، لكنّي أحبّكِ. |
Romantik ve anlamlı bir şekilde "Seni seviyorum" denildiğini duymak istemenin neresi manyaklık? | Open Subtitles | ما هو الجنون في إرادتي لسماع "أنا أحبّكِ".. على نحوٍ معّبر ورومانسيّ؟ .. |
Ben de Seni seviyorum bebeğim. Haydi yürü, yemek yiyelim. | Open Subtitles | وأنا أيضاً أحبّكِ يا عزيزتي، هيّا، فلنتناول الغداء |
Bunu yapanın sen olmadığını biliyorum. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّ من فعل هذا ليس أنتِ، أنا أحبّكِ. |
Dünkü söylediklerim doğru. Seni seviyorum. Dediğimi geri almıyorum. | Open Subtitles | اسمعي، ما قلتُه بالأمس صحيح، أحبّكِ ولن أتراجع عن قولي |
Çünkü Seni seviyorum, sadece seni. Geri kalan hayatta sana bir kraliçeymişsin gibi davranacağım. | Open Subtitles | لأنّي أحبّكِ أنتِ، أنتِ فحسب، وسأعاملكِ كملكة بباقي حياتكِ. |
Ben de Seni seviyorum ama çocuk gibi davranmayı kes artık. | Open Subtitles | أنا أحبّكِ أيضاً و الآن، توقّفي عن التصرّف كطفل |
Tanıştığımız günden beri Seni seviyorum ve umarım sen de beni seviyorsundur. | Open Subtitles | وإني أحبّكِ منذ يوم إلتقيتك، وآمل أنك تحبيني أيضاً |
Geleceğini söylemiştim. Tamam acele et. Ben de Seni seviyorum. | Open Subtitles | أخبرتكِ أنّه سينجح بالوصول، حسناً، أسرعي بالعودة، أحبّكِ أيضاَ. |
Ben de Seni seviyorum. Gel böyle minik bir öpücük ver. | Open Subtitles | أحبّكِ أيضاً، تعالي هنا، تعالي من أجل قبلة صغيرة. |
Ben de Seni seviyorum ama simdi hiç zamani degil. | Open Subtitles | أحبّكِ أيضاً، لكن هذا ليس بالوقت بالمُناسب. |
Bak, Seni seviyorum ama neden bahsettiğini cidden bilmiyorsun. | Open Subtitles | إسمعي، أحبّكِ لكنكِ لا تملكين أيّ فكرة عمّا تتحدثين عنه. |
Seni bırakmayacağım. Seni seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحبّكِ , أنا أحبّكِ أنا أحبّكِ جدّاً |
Şunu unutma, Seni seviyorum. | Open Subtitles | حسنٌ, إن كان يواسيكِ، أنا أحبّكِ. |
Seni seviyorum. Manyak. | Open Subtitles | أحبّكِ ، أيّتها المريضة النفسيّة |
Hiçbir şey, çürümüş bir cesedin yanında "Seni seviyorum" demeye benzemez. | Open Subtitles | لاشيئ، يعني "أحبّكِ" مثل جثّة متعفنة في مكان مهجور |
Tallulah, seni benim sevdiğim kadar sevecek. | Open Subtitles | ماذا لو لم تحبّني؟ تالولاه, ستحبّك كما أحبّكِ بالضبط |
Eğer bu gerçek olsaydı, sana seni sevdiğimi ve özlediğimi söylerdim. | Open Subtitles | لو كان هذا حقيقيا، فسأخبرك أنا أحبّكِ وأفتقدكِ. |
Seni seviyordu. Ne suç işlemiş olursa olsun seni seviyordu. | Open Subtitles | لقد أحبّكِ، بغض النظر عن أخطاءه، فلقد أحبّكِ. |
Yani tabii ki çok çekici bir fıstıksın, ama senden sen olduğun için hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أعني أنّكِ بالتأكيد فتاة مثيرة للغايـة، لكنّني في الواقع أحبّكِ لشخصكِ |
Babasının sizi ne kadar çok sevdiğini ve sizi üzmek istemediğini söylüyor. | Open Subtitles | تقول أنّها تعرف أنّ والدها أحبّكِ حباً جماً، ولمْ يكن يرغب في إيذاؤكِ. |