| Şu anda en son ihtiyacım olan şey umut, yürü git. | Open Subtitles | أخِر ما أحتاجهُ الآن هوَ الأمل، لِذا أُغرُب عني |
| Burada içi açılmış olarak yatan benim ve son ihtiyacım olan şey sizin de panik yapmanız. | Open Subtitles | اسمعي، أنا الممدّدةُ هنا على الطاولة وآخر ما أحتاجهُ منكِ هو الذّعر |
| Her zaman benim için ulaşılabilir olmuştu ihtiyacım olan da bu. | Open Subtitles | وهو دائماً يبدو متاحاً لي، وذلكَ ما أحتاجهُ. |
| Erzak dolabını açarsan ihtiyacım olanı kolayca bulabilirim. | Open Subtitles | إذا قمتِ بفتح خِزانة الأدوية يمكنني أن أجد ما أحتاجهُ بسهولة |
| İhtiyacım olan şey, üçüncü. | Open Subtitles | للتوِّ أنهيتُ الثّاني، ما أحتاجهُ هو الثّالث. |
| İğrenç, kanıtlanmış bir değeri de yok. Bir ihtimal kusturucu bir ilaca ihtiyacım olursa. | Open Subtitles | إنهُ مقرف ولا يوجد دليل على إثبات قيمته ربما أحتاجهُ إن كنت أريد التقيء |
| Şimdi güzel bir duşa ve şekerlemeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | ما أحتاجهُ الآن هو حماماً، ,ان أنام قليلاً |
| Peki bir dağı hareket ettirmek için ihtiyacım olanın hepsi bu mu? | Open Subtitles | وهذا هو المقدار الذي أحتاجهُ من الإيمان لأحرّك جبلاً؟ |
| Öyleyim, ve sadece casusun, tekrar içeri girmek için ihtiyacım olan şey olabileceğinden hayattasın. Az önce FBI'yı hackleyemediğini söyledin o halde nasıl bulacağız bu adamı? | Open Subtitles | أنا كذلك، و أنتَ حي فقط لأن جاسوسك قد يكون كل ما أحتاجهُ لأختراقهم مجددا |
| Tek ihtiyacım haftalık 1 saatlik gözetim ve mahkemeye gitmem gerekirse sen geleceksin. | Open Subtitles | كلّ ما أحتاجهُ هو ساعة ،أسبوعيّة من الإشراف ،ولو إحتجتُ بأن أظهر بالمحكمة .تأتينَ معي |
| Tek ihtiyacım olan, güzel dalgalar. | Open Subtitles | كلّ ما أحتاجهُ هي موجاتٌ رائعة، |
| Bay Matthew'a bakmak zorunda kalmam. Sanki ihtiyacım varmış gibi. | Open Subtitles | بأن سينتهي بي المطاف برعاية السيد "ماثيو" هذا كل ما أحتاجهُ |
| Sanırım ihtiyacım olan tüm kanıtlara sahibim. | Open Subtitles | أظن انني أملك الدليل الذي أحتاجهُ |
| Bak, sadece paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | إسمعي، كلُّ ما أحتاجهُ هُو المال |
| Şu anda tam ihtiyacım olan şey. | Open Subtitles | هذا كلّ ما أحتاجهُ الآن. |
| Ona dünyanın en iyi üniversitelerinden birine girme şansı olduğunu nasıl söyleyeceğim konusunda tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | ما أحتاجهُ هو نصيحتكَ حول كيف أخبر (ميشيل) بأن لديها الخيار للذهاب الى واحدة من أفضل الجامعات في العالم |
| İhtiyacım olan her şey tamam. Ama ben onlara sadece, aldım ve sattım yazmıştım. | Open Subtitles | آآ ، أعتقد أنني حصلتُ على كل شيء أحتاجهُ هـنا لكنني كتبت ( بيع ) و ( شراء ) على تلكَ الأوراق |
| Tam da ihtiyacım olan şey. | Open Subtitles | ما أحتاجهُ بالضبط |
| Sadece biraz ağrı kesiciye ihtiyacım var. | Open Subtitles | كل ما أحتاجهُ هو مهدئات |
| Benim de ihtiyacım var. | Open Subtitles | وأنا أحتاجهُ أيضاً |