"أحدٍ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• biri
• kimse
• birini
• birinin
• kimsenin
• biriyle
• kimseye
• birisi
• kimseyi
• birine
• herkes
• birileri
• herkesi
• kimseyle
• birisiyle

Tatlım, yapma. Gergin olması gereken biri varsa o da benim.
عزيزتي، لو كان على أحدٍ أن يكون متوتراً فستكون أنا حتماً

Ve Rusya Afganistan'ı işgal ettiği için kimse kimseye güvenmiyordu.
وأيضا، باجتياح روسيا لأفغانستان، كان الناس لا يثقون بأي أحدٍ.

Daha önce bunları yaşamış birini tanımıyordum, en azından bildiğim kadarıyla.
لم أكن أعرف أي أحدٍ مرّ بهذا الشيء من قبل؛ على الأقل لم أكن أظن أني كذلك.

Senin veya herhangi birinin aptalca bir şey yapmasını istemiyorum.
لا اريدك أنت ولا أيَ أحدٍ أن يفعل شيئاً غبياً

Hiç kimsenin ve hiçbir şeyin Ziyaretçilere zarar vermesine müsaade etmeyeceğim, nokta.
لن أسمح لأيّ شيء أو أيّ أحدٍ آخر أن يؤذي الزائرين، نقطة

Mesela odadaki biriyle sevişecek olsaydınız o kişi kim olurdu?
ماذا عن، إن أمكنكَ مطارحة أيّ أحدٍ هنا، من سيكون؟

Unutmayın; köprüden bir seferde yalnızca iki insan geçebiliyor, köprüden geçen kişi ya feneri tutmalı ya da ona yakın durmalı, böylece herhangi birisi iki tarafta da güvenli bir şekilde bekleyebilir.
تذكّر: لا يمكن لأكثر من شخصين عبور الجسر معًا ويجب على أيّ عابرٍ إمّا أن يحمل المُشكاة أو يبقى بجانبه ويمكن لأيِّ أحدٍ منكما الانتظار بآمان في الظلام على أحد جانبيِّ الممر

Ve onun camisinin üyesi olan biri var mı diye bakalım.
ونرَ إن كان أي أحدٍ عضو في الجامع الذي يُصلي فيه

Doğru düşünemiyordum. Tabi, onu bulabilecek biri varsa o da sensin.
بالطبع , ان كان بامكان أحدٍ العثور عليها فأنتَ ستكون هو

Eğer başka biri öğrenirse büyük bir yaygara kopar, makineyi böylece kapatırlar.
إن أكتشفَ، أيُ أحدٍ آخر، حول ذلك الأمر فسيكون هنالك احتجاج، وسيطفوئنه

İstediğin her şeyi yapabilirsin ve kimse seni rahatsız etmez.
بإمكانكَ أن تقومَ بما أردتهُ دونَ أن يزعجَكَ أيُّ أحدٍ.

Tek el sıkarsın, kimse ne olduğunu anlamadan da kaçarsın.
طلقة واحدة، ويختفي قبل أن يعلم أي أحدٍ ما حصل.

- Bugünkü ayı, köpek tapınağın etrafındaki insanları fark eden kimse var mı?
هل من أحدٍ لاحظَ القمر اليوم، قومي يقوم بجولة حول قبة لمعبد الكلب؟

Şu an önemli olan, bizlerden birini daha öldürmeden önce onu durdurmuş olmamız, tamam mı?
اسمعي ، ما هو مهم الآن هو أن نوقف هذا الشيء قبل أن يقوم بقتل أحدٍ منّا أليس كذلك؟

Siz, kendimizden birini aradığımızı söylüyorsunuz ama ya intikam peşinde olan eski bir polis ise?
أتقولون بأننا نبحث عن أحدٍ منّا ماذا لو كان شرطياً سابقاً؟ شخص ذو سوابق

birinin ebeveynlerini birdenbire kaybetmesi, derin bir şekilde duygularını değiştiriyor olabilir.
فأي أحدٍ يفقد أبويه, خاصةً بشكلٍ مُفاجئ, يكون عُرضةً لارتباكٍ عميق

Salonda hiç kimsenin bunun kötü bir fikir olduğunu düşündüğünü sanmıyorum.
و لا أعتقد أن أي أحدٍ في هذه القاعة يعتقد بأنها فكرةٌ سيئة.

biriyle yatmanın tek bir sebebi vardır o da aşktır.
فهناكَ سببٌ وحيد فقط للنوم مع أحدٍ ما وهو الحب

Sana kimseye zarar veremeyeceğin bir iş bulacağız. Saat on ikide?
و سنجد شيئاً حيث لن يكون في مقدوركِ أن تأذي به أي أحدٍ.

Geleceği olmayan birisi... size geleceğinizi mi söyleyecek?
أن يُخبَرَ مُستقبلكَ مِن قِبَلِ أحدٍ ليسَ لهُ مُستقبَل؟

kimseyi hayatımın deliliğine maruz bırakamam şu an, özellikle de onu.
لايمكنني أن أخضع أيّ أحدٍ إلى . الجنون بحياتي، خاصّةً هي

Benim tanıdığım profesör yolunu kaybeden birine asla sırtını dönmez.
البروفيسور الذي أعرفه لن يدير ظهره على أحدٍ أضاع طريقه

Bu öğrenilirse herkes için nasıl bir utanç olacağını söyledi.
قال أنه سيكون إحراجا كبيرًا لو اكتشف أي أحدٍ ذلك

birileri sorularımı cevaplamadan, kimsenin yanında değilim. Seninle başlayalım.
لست مع أي أحدٍ حتى يبدأ شخصاً بالإجابة على بعض الأسئلة

Nüfus idaresi herkesi saydığı gibi mahkûmları da sayar.
مَكتَب الإحصاء يَعُدُ السَجَناء كما يَعُد أيَ أحدٍ آخَر

Bu adamı seviyorum. onun dışında kimseyle çalışmam.
إننى أحب هذا الرجل ولن أعمل مع أحدٍ غيرة

Bence sen de derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun.
في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً