Moneypenny, biliyorsun ki senden Başka kimse olmadı ve olmayacak. | Open Subtitles | منىبينى أنتِ تعرفين أنه لم ولن يكون هناك أحد غيرك |
ATM'ler sizinle konuşacak ve Başka kimse duymayacak | TED | أجهزة الصراف الآلي التي تخاطبك لا أحد غيرك يسمعها |
Başka kimse uçamaz ama sen uçabilirsin. | Open Subtitles | لا أحد غيرك يُمْكِنُ أَنْ يَطِيرَ. لَكنَّك يُمْكِنكُ أَنْ الطيرانَ. |
Senin dışında onu bilen yada onun açıldığı, konuştuğu başka biri var mı? | Open Subtitles | هل هناك أحد غيرك يعرفها أو ترغب هي بالكلام معه ؟ |
Koltukta, başka kimsenin dolduramayacağı bir göçük var. | Open Subtitles | هناك بقعه كبيرة في تلك الكنبة لا يستطيع أحد غيرك ان يملئها |
"...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." | Open Subtitles | لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك |
Senden başka kimsem yok. | Open Subtitles | لا أعرف أحد غيرك يمكنه ذلك |
Senden başka hiç bir şeyi hiç kimseyi düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في شيء أو أحد غيرك. |
Seni ya da bir başkasını. | Open Subtitles | آسفة أنها لا تريد أي زوار , لا أنت ولا أحد غيرك |
Evde başkasının olmadığına emin misiniz? | Open Subtitles | أنت متأكد ان لا أحد غيرك في البيت؟ هل تريد الصعود لاعلى لتتحقق بنفسك؟ |
Bardağındaki buz küpleşmiş ve Başka kimse de öyle değil. | Open Subtitles | الثلج في زجاجك أنه مكعب ولا أحد غيرك مثله |
Büyükbaba, yoğun denemelerden geçene kadar bu ilacı senden Başka kimse kullanmamalı. | Open Subtitles | أيّها الجد، لا أحد غيرك ينبغي عليه أخذ هذا الدواء حتّى يجتاز الدواء بعض الأختبارات الصارمة |
Bak eğer ben Amelia'nın yerinde olsaydım neşteri tutan kişinin senden Başka kimse olmasını istemezdim. | Open Subtitles | انظر. لو كنت انا لاأود اي أحد غيرك يمسك المشرط |
Operasyonu sen yürüteceksin. Yeterince nitelikli Başka kimse yok. | Open Subtitles | سوف تقوم بإجراء العملية حيث أنه لا يوجد أحد غيرك مؤهل لذلك |
Sizden Başka kimse olabilir Patlamanın 20 metre ötesinde. | Open Subtitles | لا أحد غيرك يمكن أن يكون على بُعد مسافة 20 قدم من الإنفجار |
başka biri var mıydı, yoksa sana mı güvenelim? | Open Subtitles | هل كان هناك أحد غيرك أم أنه يجب علينا فقط أن نثق بك؟ |
Bence senden başka biri olsaydı, buna değerdi. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر كان سيكون أسوأ إذا كان هناك أحد غيرك. |
Ama sonra sen başka kimsenin yapamayacağı bir şey yaptın bana. | Open Subtitles | وفعلتِ شيئاً لمْ يستطع فعله أحد غيرك قطّ |
başka kimsenin görmediği şeyleri gördüğünü söylüyorsun. | Open Subtitles | تقول أنك رأيت هذه الأشياء ! والتي لم يرها أحد غيرك من قبل |
"...ne sen ne de bir başkası, onun senden olmadığını ispatlayamayacak." | Open Subtitles | لا أنت ولا أحد غيرك يستطيع أن يثبت أنه ليس إبنك |
Senden başka kimsem yok benim. | Open Subtitles | ليس لى أحد غيرك |
Senden başka hiç bir şeyi hiç kimseyi düşünemiyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني التفكير في شيء أو أحد غيرك. |
Benim hesabıma başkasını atadılar. | Open Subtitles | أتصدقين هذا ؟ هم عينوا أحد غيرك لمتابعة عملي |
Gördün ki adam şampiyon ve bunu başkasının kazanmasına gönlün razı olmadı. | Open Subtitles | رأيت أنه بطل ولم تحتمل فكرة حصول أحد غيرك على المجد |