Ama dikkat et, az önce üç kere elimi yaktım. | Open Subtitles | لكن كوني حذرة، لأنني أحرقت أصابعي ثـلاث مـرات على التـوالي |
Kanı asitle yaktım, ama kendi kendini onardı. | Open Subtitles | أحرقت الدم بالحمض، ولكنه يُجدد نفسه ثانيةً |
Kayıp şehrin haritasını yaktın. | Open Subtitles | لقد أحرقت الجزء الموجود فيه المدينه المفقوده |
Bayan Mable yemeğimizi yaktı, uyuya kaldı ve devamlı osuruyor. | Open Subtitles | السيدة بير أحرقت عشائنا ثم نامت ولا تزال تطلق الغازات |
Arada bir yerde kız kardeşinin gözünü morarttım, evi ateşe verdim. | Open Subtitles | ضربت أختك فى عينها و أحرقت المنزل ،خرجت الأمور عن نصابها |
Görev icabı pek çok ev yaktım. Seninkini nasıl hatırlayabilirim ki? | Open Subtitles | لقد أحرقت العديد من المنازل أى منزل تقصد |
O, 20, ben bir 100 daha yaktım. Bundan tasarruf edebilirim. | Open Subtitles | ولما أحرق عشرين أحرقت مئة أخرى فلم أستطع أن أقلل المصروف في ذلك |
Geçen sefer elimi yaktım. - Uyarınız için teşekkürler. | Open Subtitles | تأكدى من وجود هذه الأشياء لأنى أحرقت نفسى المره الماضيه |
Az önce, feci şekilde elimi yaktım ve nezaketen, iyi olup olmadığımı sordum kendime. | Open Subtitles | أنا فقط أحرقت يَدِّي وأنا سَألتُ نفسي إذا كنت بخير. |
Onu kitaptan çıkaramazsın. Son kopyasını yaktın. yaktığını gördüm. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع أن تجلبه خارجاً من الكتاب لقد أحرقت آخر نسخة , لقد رأيتك تفعل ذلك |
Kendi adamlarınızdan da yaktın, değil mi Binbaşı? | Open Subtitles | لقد أحرقت بعضاً من الشباب من طرفك أليس كذلك؟ |
Ormanlarımızı yaktın! Kardeşlerimizi öldürdün! | Open Subtitles | لقد أحرقت غاباتنا وقتلت أخواتنا |
Okuldaki heceleme yarışmasına katılmak için hak kazanmıştım, ve o benim sözlüğümü yaktı. | Open Subtitles | حاولتُ الإشتراك في تلك مسابقة التهجي المحلية ولسخرية القدر إنها أحرقت قاموسي المفضل. |
Şüphelendim çünkü kurdelesi bedenimi yaktı. | Open Subtitles | شككت في الأمر لأن شريطتها الحمراء أحرقت لحمي |
Altı yaşındayken, yanlışlıkla büyük annemin evini ateşe verdim. | Open Subtitles | أنا أحرقت منزل جدتي عن طريق الخطأ عندما كنت في السادسة |
İşe yaramazsa, gemileri yakmış olacaksın. | Open Subtitles | لمـاذا؟ لو لم ينجح هذا ستكون أحرقت جسورك ورائك يا رجـل |
Tamir vagonu efendim, yanmış. İki süvari de ölmüş, Barry ve Williams. | Open Subtitles | عربة اصلاح الخطوط ، سيدي، أحرقت اثنان من القوات، باري ويليامز، ماتا |
Bir saldırı daha oldu. Bir sınır köyü daha yakıldı. | Open Subtitles | لقد حدث هجوم آخر ، سيدتى قرية حدودية أخرى أحرقت |
Ona ait herşey ve notları yandı ve kendisi de yanarak öldü. | Open Subtitles | أحرقت نفسها وكل ما معها، قبل ان تموت من الحريق |
Bir keresinde 100 dolar yakmıştım. Biri çok üstüme geldi. | Open Subtitles | لقد أحرقت مئة دولار في أحد المرات رجل حرضني , لقد كان محتالا |
İlk salı yaktığını bildiğim için, babanı zehirlediğini düşündüğümü mü sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن لأنني أعرف أنك أحرقت القارب الأول أنني سأظن أنك أذيت أباك؟ |
Tabii ki, siz tıktınız. Evini yakıp kül etmeden aile servetine el koymadan ve nişanlısını öldürmeden hemen önce. | Open Subtitles | حقّاً فعلت ذلك بعدما أحرقت بيته وهدرت ثروة عائلته وقتلت خطيبته |
Diğer yandan, yerel polis yangının açık alanda çöplerini yakan kaçak işçiler tarafından çıkarıldığından şüpheleniyor. | Open Subtitles | من ناحية اخرى، الشرطة تشتبه بأن الحريق بدأ بسبب أن عمالة غير قانونية أحرقت قمامتها في مكان مفتوح |
Yakın zamanda birisini diri diri yaktığın kulağıma geldi kardeşim. | Open Subtitles | سمعت أنك أحرقت الوغد حياً يا أخي، قبل وقت ليس بطويل |
Bütün elbiseyi yakmışsın | Open Subtitles | لقد أحرقت الفستان بالكامل |
Onu bir vagonda buldular. Ameliyat edilmiş. Bu işi yapan doktorlarsa diri diri yakılmış. | Open Subtitles | تحضر بسيارة القطار حيث أنّ هي شغّلت على بمجموعة الأطباء التي أحرقت حيّة. |