| korumak ve çalışmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا كى أحميك و أخدمك لو أننى لست مضايقك |
| Tüm hayatımı seni korumak için harcadım, peki ne için? | Open Subtitles | أمضيت حياتي كلها أحميك, و لأجل ماذا من أجل أن تعبث أنت و رفيقتك |
| Yalan söylemedim. Sadece seni korumaya çalışıyordum. Duygularını incitmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكذب فقد كنت أحميك ولم أرد أن أجرح مشاعرك |
| Ama önemli olan ben senin babanım ve 18, 48 ya da 88 fark etmez, seni koruyacağım çünkü seni seviyorum. | Open Subtitles | ولكن هذا غير مهم المهم أنك تعرفين بأني والدك ومهما كان عمرك سواء18أو48 أو88 سوف أبقى أحميك |
| Ruslar kelleni istiyor. Seni korurum. | Open Subtitles | ، الروس يريدون قتلك أنت تعلم أننى معك و أحميك |
| Farkında olmayabilirsin ama o ofiste seni ve filmimizi koruyordum. | Open Subtitles | ربما لم تلاحظ هذا لكني كنت أحميك أنت والفلم عندما كنت في المكتب |
| Benim ismim Edward Carnby ve asla inanmayacağınız bir şeyi koruyorum. | Open Subtitles | اسمي إدوارد كارنبي وهنا أن أحميك... من الأشياء أنت لا تعتقد |
| Seni korumak istedim, sevdim gerçeğin önemli olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | أردت أن أحميك و أن أحبك لم أظن أن الحقيقة هامة |
| Ben burada seni korumak için bulunuyorum, Richard yiyecek tedarik etmek için değil. | Open Subtitles | مهمتى هنا أن أحميك ريتشارد ليس لأزوّدكم بوجبات الطعام |
| "O zamana kadar seni korumak için elimden geleni yapacağım." | Open Subtitles | "وحتى يحين هذا الوقت سأفعل كل شىء بإستطاعتى لكى أحميك" |
| Seni ve Karen'ı korumaya çalışmasam nasıl bir arkadaş olurdum? | Open Subtitles | أى نوع من الاصدقاء أكون اذا لم أحميك أنت و كارين؟ |
| - Sadece seni korumaya çalışıyordum. - Nasıl , eskisi gibi görünerek mi? | Open Subtitles | . لقد كنت أحاول أن أحميك - كيف ، بتوضعك كصديقته السابقة ؟ |
| O bu dünyayı bilmiyor olabilir, ama ben biliyorum ve hikâyeni ve seni koruyacağım. | Open Subtitles | ربما أنها لاتعرف هذا العالم ولكني أعرفه وسوف أحميك وأحمي قصتك |
| Neye benzediğini bile bilmediğim birinden seni nasıl koruyacağım? | Open Subtitles | كيف تتوقع منى أن أحميك من شخص لا أعرف كيف يبدو؟ |
| Seni korurum. Biliyorum. | Open Subtitles | ، الروس يريدون قتلك أنت تعلم أننى معك و أحميك |
| - Seni o korkunç kurttan korurum. | Open Subtitles | سوف أحميك من الذئب الكبير السيء. |
| Seni hep koruyordum, kahrolası hataların yüzünden Arkanda durdum. | Open Subtitles | لقد كنت دائماً أحميك لقد أدافع عن أخطاءك |
| Evet, seni kendinden koruyorum Brian. | Open Subtitles | نعم، أنا أحميك من نفسك يا براين |
| Seni neye karşı korumam gerekiyor, bilmiyorum ama bu konu senin değil, benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | لذلك مهما ان هذا، مهما يجب أن أحميك منه، فهي مسؤوليتي وليست مسؤوليتك، |
| Doğru şeyi, yaptığımı düşünüyordum. Sizi koruduğumu düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقدت أنني كنت أفعل الشيء الصحيح لقد اعتقدت بأنني كنت أحميك |
| Oradan seni daha iyi koruyabilirim. | Open Subtitles | أنا يمكنني أن أحميك بشكل أفضل إذا كنت هناك |
| Böyle yapma adamım. Dokuz yaşından beri seni kolluyorum. | Open Subtitles | لا تقل هذا الهراء أنا أحميك منذ كنا فى التاسعه من عمرنا |
| Bak Adrian, seni burada koruyamam. | Open Subtitles | أنظر، أنا لا أستطيع أن أحميك هنا، أدريان |
| Her ne olursa olsun, Arkandayım. | Open Subtitles | حسنــاً, فقط لعلمك , مهما يحصل . فأنا سوف أحميك |
| Beni koruyacağına söz verirsen ben de seni koruyacağıma söz veririm. | Open Subtitles | أعدك بان أحميك أن وعدتني بان تحميني |
| Ne işler döndüğünü bilmezsem seni nasıI korumamı bekliyorsun? | Open Subtitles | كيف بحق الجحيم من المفرض أن أحميك إذا كنت لا أعلم ماالذي يحدث ؟ |