Ben kendisini korumak istemezken beni koruyacak bağlılığa... sahip bir dost. | Open Subtitles | صديق مستقيم حماني رغم أنني لم أنوي أن أحميه |
Willow, korumaya çalıştığım şeyi kül ederken oturup seyredecek değilim. | Open Subtitles | أنا لن أجلس هنا بينما ويلو تحول إلي رما ما أخترت أن أحميه |
Onu korumam gerekiyordu ve şimdi ise kardeşimi öldürmüş olabilirim. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أحميه والآن ربما قتلت شقيقي الأصغر |
Tanrı'ya inanmam. İncil'e çok sıkı sarılmışsın. Onu koruyorum. | Open Subtitles | انت متمسك بهذا الانجيل انا فقط أحميه |
Ne düşünürsen düşün, Onu daima koruyacağım. | Open Subtitles | أياً كان الذي تفكر حياله، سأبقى دوماً أحميه. |
Bende de koruduğum kişi tehlikede olunca kulağıma fısıldayan bir nöbetçi var. | Open Subtitles | صوتي هو حارس يهمس في إذني، حين يكون من أحميه في خطر |
Miles beni gerçekten mutlu ediyor. Ve ben onu korumak için denemek için yapmanız gereken her şeyi yapacağım. | Open Subtitles | و أنا سأفعل كل ما يجب أن أفعل لأحاول أن أحميه |
Ama annesi, onu korumak benim işim ve ben başarısız oldu. | Open Subtitles | و جميع الأشياء الأخرى لكننى أمه ، و مهمتى أن أحميه ولكننى فشلت |
Beni korumak istiyor ve benden de onu korumamı istiyor. | Open Subtitles | يحذرني يريد أن يحميني ويريدني أن أحميه |
Onu korumaya yardım ederim. | Open Subtitles | يمكنني أن أحميه تحمينه من ماذا يا ميليندا ؟ |
korumaya çalıştığım kişiyi ortaya çıkarmak için ne kadar hevesli olduğuna şaşıyorum. | Open Subtitles | كم من عقبة يمكنك تجاوزها لتفضح الشخص الذي أحميه أنا؟ |
Babasının onu aldatmasından korumaya çalışıyorum. | Open Subtitles | ''أنا أحميه من أداء جديد من ''أبي العزيز |
Gitmesine engel olamayacaksam onu elimden geldiğince korumam gerekir. | Open Subtitles | إن كنتُ لا أستطيع منعه من الذهاب فيجب إذن أن أحميه بقدر ما أستطيع. |
korumam gereken biri var. Bir gün, işim bittiğinde ona söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لأنه لدىَ شخص يجب أن أحميه لأنه هناك ما يجب علىَ أن أُنهيهِ |
O amına çaktığımın adamı bana yalan söyleyebilir yine de çocuklarımın babası, onu korumam gerekiyor, kendinden bile. | Open Subtitles | لكنه ما زال والد أولاد ويجب علي أن أحميه حتى من نفسه |
Son sekiz yıldır onu koruyorum. | Open Subtitles | خلال السنوات الثمان الماضية كنت أحميه |
Ne düşünürsen düşün, Onu daima koruyacağım. | Open Subtitles | أياً كان الذي تفكر حياله، سأبقى دوماً أحميه. |
Ama koruduğum o değildi. | Open Subtitles | لكن لم أكن أحميه هو فقط |
Hayır, ben çocuğu korudum. Sen onu benden aldın. Ve ben onu geri alacağım. | Open Subtitles | ،لا، لقد كنت أدافع عمن أحميه وأنتِ قد أخذتيه منّي، والآن سوف أستعيده |
Onu, ölümcül bir salgının ortasında, tedavisi olmayan bir virüsten korumamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | أتطلبين مني أن أحميه في منتصف وباء مميت وفيروس بغير علاج |
Ama eskiden onu koruduğumu hatırlamıyor galiba. | Open Subtitles | لكنّ لا أعتقد بأنّه يتذكّر بأنّني كنت أحميه |
Ben onun babasıyım! Babasıyım! Onu korumalıydım! | Open Subtitles | أنا أبوه، أبوه و عليّ أن أحميه |
Ben... onu... koruyordum! | Open Subtitles | .. كنتُ ! أحميه |
Ama Dave benim arkadaşım, ve ben onu hemen şimdi korumalıyım. | Open Subtitles | لكن ديف صديقي وأحتاج أن أحميه الأن |
Koruyucum. Korumuyorum, kızı dövüyorum. | Open Subtitles | لا أحميه بل أضربها |
Adalet ve merhametle yöneteceğime halkımın refahını dikkat ve şerefle gözeteceğime bütün düşmanlardan onları koruyacağıma ve kurallara sadık kalacağıma bunların tümünü yapacağıma yemin ediyorum. | Open Subtitles | بالعدل و الرحمه ... سأتولى حكم المملكه و أدافع عنها بيقظه و شرف ... لرفاهية شعبى و أحميه من كل أعداؤه |