Bir süre, kağıt dolarları sakladım, taa ki.. | Open Subtitles | لفترة , كنت أخبئ هنـا ... بعض الدولارات حتى اكتشف شخص بشأنهـا |
Maris'e bir kolye aldım. Doğum gününe kadar burada saklamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | جئت كي أخبئ هذه القلادة التي اشتريتها لماريس، وسأهديها إياها في عيد ميلادها |
Böylece, gerekirse Amerikan pasaportumu onun içine saklarım. | Open Subtitles | حتى أستطيع ان أخبئ فيه جواز سفري الأمريكي إذا احتجته؟ |
Annem öldüğünden beri kendimi korumak için kim olduğumu nasıl biri olduğumu saklamam gerekti. | Open Subtitles | منذ ان ماتت أمى كنت أخبئ نفسى كنت أخبئ ما أحب لحماية نفسى |
Leslie. Ben senden hiç bir zaman sır saklamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أبداً بأن أخبئ الأسرار عنكِ |
Her şeyi biliyordun. Senden bir şey gizlemedim. | Open Subtitles | تعرفين بشأني لم أخبئ عنك شيئاَ |
Ve şimdi evdeydim, daha fazla sır saklıyordum. | Open Subtitles | و الآن عدت إلى بيتي أخبئ أسراراً اكثر من قبل |
Aşk hayatımla ilgili sizden bir şey saklamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أخبئ أي شيء بشأن حياتي العاطفية. |
Yüzümü gizlemeliyim. Ne yaptığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أخبئ وجهي , وإلا ستعرفين ما فعلته |
Yemin ederim, bir daha asla senden sır saklamayacağım. | Open Subtitles | أقسم بأنني لن أخبئ عنك سراً ثانية |
Çok şey sakladım. | Open Subtitles | أنا أخبئ العديد من الأشياء |
Güvende olması için Sancho'yu buraya sakladım. | Open Subtitles | وكنت أخبئ (سانشو) لأجل أمنه |
Bazen doğru nedenler için yanlış şeyler yapmak zorundasın ve sana verdiğim sözü tutamamaktansa sır saklamayı yeğlerim. | Open Subtitles | أحياناً تضطر أن تلجأ للقيام بالعمل الخاطئ... لسبب وجيه وأنا أحبذ أن أخبئ سراً عنك... |
Stevie'yi senden saklamayı düşünmüyorum. Senden hiçbir şeyi saklamayı düşünmüyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أخبئ (ستيف) عنك لا أريد أن أخبئ أي شئ عنك |
"Tracy Jordan'nın lise eğitimi var." Ben hep böyle yaparım. Her yere para saklarım. | Open Subtitles | هذا ماأفعله دائما ,أنا أخبئ النقود في كل مكان |
Birazını kendime saklamam gerekiyordu çünkü Link hiç paylaşmıyor. | Open Subtitles | يجب أن أخبئ بعضها لي لأن لينك لا يحب المشاركة باشيائه |
- Senden sır saklamak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أخبئ عليكِ شيئاً أبداً |
Senden hiçbir şey gizlemedim. | Open Subtitles | أنا لم أخبئ شيئاً. |
İnsanlar sürekli gözlerini dikmiş bakıyorlardı, ben de sırt ve bacak askılarımı giymekten utanıyordum ve her zaman tavuk bacaklarımı pantolonumla saklıyordum. | TED | كان الناس يحدّقون بي طوال الوقت، وكنت محرجة من ارتداء تقويم للظهر وتقويم للساقين، وكنت دوماً أخبئ ساقي النحيلتين تحت سروالي. |
- Hayır, hiçbir şey saklamıyorum. | Open Subtitles | لا، أنا لا أخبئ شيئاً |
Yüzümü gizlemeliyim. Ne yaptığımı biliyorsun. | Open Subtitles | أخبئ وجهي تعرف ما فعلته |
Bir daha güneşini saklamayacağım. | Open Subtitles | أنا لن أخبئ أبداً... شمسك مرة أخرى |