Uzun süre sıkıImayacağımızı söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أننا لن نظل فى حالة الملل هذه طويلا |
Şerit eklerler ve trafik oluşur, "Gördün mü o şeridin gerekli olduğunu söylemiştim," derler. | TED | ثم بعد إضافة مسار آخر، يعود الازدحام، فيقولون: "أرأيت، لقد أخبرتكم أننا بحاجة لهذا المسار." |
O gece geldiğimde büyük bir iş üstünde olduğumuzu söylemiştim ya? | Open Subtitles | -أتذكرون حين أخبرتكم أننا بصدد القيام بشئ عظيم؟ |
Sana geç kalacağını söylemiştim, oğlum. Otobüsü kaçıramazsın! | Open Subtitles | لقد أخبرتكم أننا سنتأخر، لا يمكنك أن تفوت تلك الحافة! |
Bu konuşmanın başında size 2014 yılında daha fazla bilgi saklayan yarı sentetik organizmaların yaratıldığını söylemiştim. X ve Y, DNA'larında. | TED | في بداية حديثي هذا أخبرتكم أننا أعلنا في عام 2014 تشكيل عضيات شبه اصطناعيّة تحوي معلومات أكثر، عن طريق X وY في حمضها النووي. |
Ona güvenemeyeceğimizi söylemiştim. | Open Subtitles | ! أخبرتكم أننا لا يمكننا إئتمانها |
"Size masum olduğumuzu söylemiştim." dedim. | Open Subtitles | و أقول لقد أخبرتكم أننا برئين |
Ünlü olacağımızı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم أننا سنصبح شهيرين |
Ünlü olacağımızı söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتكم أننا سنصبح شهيرين |