| Sana söyledim, bunu annem istediği için yapıyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنّني أقوم بهذا لأنّ أمّي أرادت ذلك |
| - Hayır Matt, oynayacağımı söyledim. - Tamam. | Open Subtitles | لا يا "مات" ، لقد أخبرتك أنّني سألعب - حسناً - |
| Ben sana kanser olduğumu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني مصابة بمرض السرطان |
| Sana işim bittiğinde ararım demiştim. Evet. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني سأتصل بك عندما ينتهي. |
| İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum demiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني لا أعلم أن كان سينجح. |
| Bu işte iyi olduğumu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني جيد في هذا |
| Sana ihtiyacım olduğunu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني أحتاجك |
| Seni sevdiğimi söyledim ve bunda ciddiyim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنّني أحبّك، وأنا أعني ذلك |
| Ona dedim ki... geri dönmesinin sana ne etkisi olacağına dair endişelerim olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني كنتُ... قلقاً بشأن عودته، وما ستفعله بكِ. |
| Sana Lucia'yı Carlito'dan kurtarmaya yardım edeceğimi söyledim. Şu sıralarda da hallediyorum. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني سأساعدك على أخذ (لوسيا) من (كارليتو)، وأنا أتولى ذلك الآن. |
| Sana söyledim bir şey istemiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني لا أريد أي شيء. |
| Düşüncesiz olduğumu söyledim ya. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني مندفع |
| - söyledim sana, varım. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنّني موافق |
| söyledim ya, aç değilim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني لست جائعاً |
| İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum demiştim sana. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني لا أعلم أن كان سينجح. |
| - Sana bu işte iyiyim demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني جيد في هذا |
| demiştim, sınırlarımı biliyorum. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أنّني أعرفُ حدودي |
| Sana dalga geçmediğimi söylemiştim, G. | Open Subtitles | أخبرتك أنّني لا أخادعك، (جي) |